Konya’nın Karatay ilçesi Bozdağ Milli Parkı eteklerinde yer alan Kana antik kenti, Konya-Aksaray karayolunun 55. kilometresinden güneybatı istikametinde Bozdağ eteklerine doğru yönelen stabilize yolun 24 kilometre içerisindeki Beşağıl yerleşkesi ve çevresinde konumlanmaktadır. Literatürde Kana, Kanna ya da Cana olarak geçen kentin Roma döneminde bir halk meclisinin olduğu bilinmektedir. Kana, büyük bir tepe üzerinde kurulu olan ve ele geçen seramik örnekler uyarınca Roma, Bizans ve Selçuk dönemlerinde de kullanılmış olan bir kale etrafında çevrelenmiştir. Kalenin doğu kısmında Beşağıl Yaylası, kuzeybatısında Yenikuyu Yaylası ve güneybatısında ise Coka Yaylası yer almaktadır. Kalenin güneybatısında ise arkeolojik yüzey araştırmaları neticesinde Doğu Tepe olarak adlandırılan alan üzerinde defineciler tarafından tahrip edilmiş ve apsisi kısmen görülebilen bir kilise yapısı tespit edilmiştir. 1906’da Callander tarafından tercüme edilen ve Vaftizci Yahya Kilisesi sınır bölgesinin söz edildiği yazıta göre değerlendirme yapıldığında bu kilise bahsi geçen Vaftizci Yahya Kilisesi olmalıdır. Zira Kana antik kenti, Bizans döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olup 381 yılındaki Konstantinopolis ve 451 yılındaki Khalkedon konsillerine temsilci göndermiştir.

En eski yerleşim örnekleri Coka Yaylası ve çevresinde görülmektedir. Burada antik evreden Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine değin kullanım gören büyük bir mezarlık alanı vardır. Mezarlık alanı içerisinde Roma ve Bizans dönemleri mimari unsurlar göze çarpmaktadır. Ayrıca Coka Yaylası’nın Bozdağ’a bakan batı yamacında Kızkuyu Mevkii olarak adlandırılan alanda yoğun seramik örnekleri mevcuttur. Yine bu mevkiinin kuzeyinde Kesme Kaya olarak adlandırılan yerde basamaklandırılarak işlenmiş olan bir taş ocağı ile güney kesiminde olasılıkla Roma döneminde inşa edilmiş olan bir sarnıç yapısı bulunmaktadır.