Heybeliada
Yerleşim Merkezi / Destinasyon Deniz Destinasyonu Kültürel Miras Destinasyonu
-
2020
2,35 kilometrekarelik yüzölçümüyle Heybeliada, İstanbul’un adaları arasında ikinci en büyük adadır. Yıl içindeki ortalama nüfusu 2.500 civarındayken, bu sayı yazları 12 bin dolaylarına kadar yükselmektedir. Ada, diğer adalar gibi ahalisi balıkçılık, denizcilik ve tarım ile uğraşan eski Rum yerleşimidir. Adanın Rumca adı olan ve bakır anlamına gelen Halki, adada antik dönemlerde işletilen bakır madenlerinden gelmektedir; Aristoteles bu madeni işleten Dimonisos’tan söz etmektedir. Ada, Türkçe dilindeki Heybeli adını ise tepelerinin ve bu tepelerin arasından geçen vadilerinin heybeyi andıran şeklinden dolayı almıştır. Adanın başlıca tepeleri arasında, daha önce Papaz Dağı (85 metre) olarak bilinen ve adanın kuzeyinden yer alan Ümit Tepesi, merkezde bulunan Değirmen Tepesi (136 metre) ve Köy Tepesi (128 metre) ile güneybatıdaki Baltacıoğlu Tepesi (98 metre) yer almaktadır. Heybeliada’nın en önemli bölümü kuzeydoğu sahilidir; ada evleri, Ümit Tepesi, Değirmen Tepesi ve Köy Tepesi ile bunların arasındaki vadilere sıra sıra dağılmış durumdadır.
1776 yılında Rum Ortodoks Patriği Karacas’ın yerleşmesi ile adanın kaderi değişti. Karacas, Patrikhaneye küsüp bugünkü Deniz Lisesi’nin yerinde bir köşk yaptırdı. Köşk, XVIII. yüzyıl sonlarında buraya taşınan Bahriye’nin yerleştiği ilk bina oldu. Ada, XIX. yüzyılda önce Bahriye’nin, sonra Kamaroitissa (Meryem) Manastırı’nda Rum Ticaret Mektebi’nin ve Aya Triada Manastırı’nda da Ruhban Okulu’nun açılmasıyla hızlı bir gelişme gösterdi. Okullarla birlikte oteller açıldı, ada canlandı. Günümüzde Heybeliada’nın Deniz Lisesi ile (bugünkü Milli Savunma Üniversitesi’ne bağlı Deniz Yüksek Okulu) biraz askeri bir havası vardır. Ada ayrıca artık hizmet vermeyen sanatoryumu ile bilinmektedir.
Adanın en önemli dini yapıları Ruhban Okulu, bahçesindeki Aya Triada Kilisesi ve iskele yakınında ibadete açık Aziz Nikola Kilisesi’dir. Adada iki özel müze de vardır. Biri İnönü Evi Müzesi, öteki de ünlü Heybeliadalı romancı Hüseyin Rahmi Gürpınar Evi’dir. İstanbul’un ikinci büyük adası olan Heybeli’nin en yükseği 136 metre olan Değirmen Tepesi’nden başka üç büyük tepesi daha vardır. Ruhban Okulu, Ümit Tepesi’nde bulunmaktadır. Burası Aya Triada Manastırı olarak 809’da yapıldı. Zaman içinde çok sayıda deprem geçirdi; Kazak akıncıların saldırısına uğradı, yağmalandı. 1844 yılında Ruhban Okulu oldu. 1894 depremiyle büyük ölçüde yıkıldı, 1896’da ise bugünkü biçimini aldı. Manastırın diğer bir deyişle okulun geniş bahçesindeki küçük kilise Aya Triada Kilisesi’dir. Kilise içindeki freskler göz alıcıdır. Ruhban Okulu ise iki bölümden oluşmaktadır. Rum Erkek Lisesi, öğrencisi olmadığı için eğitim yapmamaktadır. Papaz yetiştiren teoloji bölümü ise 1971 yılında çıkan yasayla kapatıldı. Okulun giriş bölümü ile bahçesindeki Aya Triada Kilisesi, pazar günleri yapılan sabah ayini dışında her gün 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Okulun yedi bölümlü ve içinde 120 binin üzerinde eser bulunan kütüphanesi görülmeye değerdir.
Adanın üçüncü tepesi, Domuz Tepesi de denilen ve bir dönem burada yaşayan keşiş Makarios’un adıyla anıldı. Tepede Metamorfosis (Başkalaşım) Manastırı bulunmaktadır. Merkezde, iskelenin hemen arkasında yer alan Aya Nikola Kilisesi; Çam Limanı’na bakan tepede, tur yolu üzerinde bulunan Aya Spiridon (Terk-i Dünya) Manastırı; Deniz Lisesi’nin üst tarafında Uçurum Manastırı olarak da bilinen Aya Yorgi Manastırı; Hagia Ephemia Ayazması ve Heybeli Camii adanın diğer dini yapılarıdır. Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile ünlü romancı Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’daki evleri müze olarak düzenlendi ancak sadece İnönü Müzesi ziyarete açıktır. İnönü Evi Refah Şehitleri Caddesi’nde; Hüseyin Rahmi Evi ise Demirtaş Sokağı’ndadır.
Heybeliada’nın çevresi bisikletle ve yürüyerek dolaşılabilmektedir; bu tur büyük tur olarak adlandırılmaktadır. İskeleden güneye, eski Deniz Lisesi binalarının yanı başından çıkan yol, önce Aya Yorgi Uçurum Manastırı’na, sonra eski Sanatoryum binalarına, ardından da Çam Limanı’na inmektedir. Çam Limanı, özellikle yaz aylarında plaj ve piknik için adaya gelenlerin sevdiği yerdir. Tekrar tırmanışa geçen yol Terk-i Dünya Manastırı yanından geçmektedir, orman içinden devam etmekte ve Meryem Ana Manastırı’nın da bulunduğu askeri okul binalarının yanından geçerek Refah Şehitleri Caddesi’ne çıkmaktadır. Sonrası Değirmen plajları, Su Sporları Kulübü ve milli park statüsündeki Değirmen Piknik Alanı’nın içinden geçerek Aya Triada Manastırı (Ruhban Okulu) eteklerinden iskeleye dönmektedir.
yılının başına kadar adada faytonlarla tur yapmak mümkündü. Ancak artık akülü tur araçları kullanılmaya başlandı. Bu araçlar daha kısa tur yapacaklar; Aya Nikola Kilisesi yanından geçerek Refah Şehitleri Caddesi’ne, Heybeli Camii yanından Değirmen plajlarına ve piknik alanına çıkacaklardır. Deniz Kulübü tesislerinden (olimpik yüzme havuzu, tenis kortu, lokanta gibi) ise ancak üye olanlar yararlanabilmektedir. Yemek yenebilecek ve içki içilebilecek lokantalar iskelenin hemen karşısında sıralanmaktadır. Bazılarında hafta sonları taverna havasında canlı müzik olmaktadır.
Referanslar
Bulutoğlu, H. (2017). Gezi – Türkiye Tatil Rehberi. İstanbul: Ekin Grubu Yayıncılık.