Gül Şurubu
GASTRONOMİ Alkolsüz İçecek Şerbet
-
2025
Gül şurubu, geleneksel Türk ve Osmanlı mutfağının zarif tatlı içeceklerinden biri olarak öne çıkan, özellikle yaz aylarında ferahlatıcı etkisiyle tercih edilen aromatik bir şuruptur. Arapça’da “şarbat”, Farsça’da “gulab”, Fransızca’da ise “sirop de rose” olarak bilinen bu içecek; Anadolu, İran, Arap Yarımadası ve Hint altkıtasında tarih boyunca yaygın biçimde tüketilmiştir. Osmanlı döneminde saray mutfağında ve halk sofralarında yer bulan gül şurubu, geleneksel tıp anlayışında da serinletici, kalbi ferahlatıcı ve hazmı kolaylaştırıcı bir içecek olarak görülmüştür.
Gül şurubunun hazırlanmasında en çok kullanılan gül türü, kokusuyla meşhur Rosa damascena yani Isparta gülüdür. Şurup yapımında kullanılacak gül yaprakları sabah çiğleri henüz üstündeyken toplanır. Yapraklar iyice temizlenip, acılığı gidermek için kısa süreliğine soğuk suda bekletilir. Ardından, büyükçe bir tencereye alınarak, su ve toz şeker ile birlikte kaynatılır. Renk ve aroma açısından daha yoğun şuruplar elde etmek için birkaç gün boyunca gül yaprakları şekerle ovularak da bekletilebilir. Kaynama aşamasında limon tuzu veya taze limon suyu eklenerek şurubun berraklaşması sağlanır. Şurup kıvamını aldıktan sonra süzülerek şişelenir ve serin bir yerde saklanır.
Gül şurubu, genellikle soğuk su veya buzla karıştırılarak içilir. Bazı bölgelerde soda ile karıştırılarak ya da sütlü tatlılara aroma vermek amacıyla da kullanılır. Özel günlerde, bayram sofralarında veya misafirlere sunulan ikramlarda şerbetlik olarak tercih edilir. Saray mutfağında, özellikle yaz aylarında iftar sofralarının açılış içeceği olarak da yer almıştır. Sunumunda cam şişeler, bakır taslar veya geleneksel seramik bardaklar tercih edilerek estetik görünüm desteklenir.
Besin değeri açısından değerlendirildiğinde, gül şurubu yüksek oranda şeker içerdiğinden enerji verici özelliğe sahiptir. Ancak gülün kendine has rahatlatıcı aromatik yapısı ve içerdiği doğal antioksidanlar nedeniyle geleneksel tıpta mide rahatlatıcı ve sinirleri yatıştırıcı olarak görülmektedir.
Bugün Türkiye’de başta Isparta ve Burdur olmak üzere gülyağı üretimi yapılan bölgelerde gül şurubu geleneksel yöntemlerle üretilip cam şişelerde satışa sunulmakta, hediyelik ve yöresel ürün pazarlarında rağbet görmektedir. Bazı restoran ve kafelerde, özellikle nostaljik menülerde gül şurubu özel sunumlarla servis edilmektedir. Aynı zamanda çağdaş mutfaklarda gül şurubu; kokteyl, dondurma, panna cotta gibi tariflerde de yer bulmakta, tatlılara zarif bir aroma katmaktadır.
Edebiyatta ve halk anlatılarında “bir bardak gül şurubu ile serinlemek” ifadesi, huzur, şıklık ve asalet kavramlarını çağrıştırır. Gülün temsil ettiği estetik ve duygusal değer, bu içeceğe kültürel anlamda da ayrı bir önem kazandırır.
Türkiye'de gül şurubu için tescillenmiş bir coğrafi işaret henüz bulunmasa da, bu ürün “geleneksel ürün” statüsünde değerlendirilen, kültürel mirasın önemli bir parçasıdır.
Referanslar
Aksoy, N. (2021). Gül ve Gül Ürünlerinin Anadolu Kültüründeki Yeri, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 99: 145-164; Özdemir, M. (2018). Osmanlı Şerbet Kültürü ve Saray Mutfağında Gül Şurubu, Gastronomi ve Kültür Dergisi, 2(1): 12-20; Şahin, A. ve Yüceer, Y. (2020). Geleneksel Türk İçecekleri ve Gül Ürünlerinin Gıda Endüstrisindeki Kullanımı, Anadolu Üniversitesi Gıda Dergisi, 4(2): 23-35; Yerasimos, M. (2002). Osmanlı Mutfağı. İstanbul: Boyut Yayın Grubu; Yıldırım, G. (2023). Gül Şurubu Üretimi ve Ticarileşme Süreci, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Dergisi, 1(1): 66-78.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Yerasimos, M. (2002). Osmanlı Mutfağı. İstanbul: Boyut Yayın Grubu.