Doğu Anadolu Bölgesi’nde Yukarı Fırat bölümünde yer almaktadır. İlin doğusunda Bingöl, kuzeyinde Keban Baraj gölü ile Tunceli, batı ve güneybatısında Malatya, güneyinde ise Diyarbakır bulunmaktadır. Yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahip olan Elazığ, çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptı. Bundan dolayı çok sayıda tarihi, doğal ve kültürel güzelliğe sahiptir. İnanç turizmi için önemli türbeleri, tarihi Harput şehri, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Hazar gölü, Keban ve Karakaya Barajı, Buzluk Mağarası, Golan Kaplıcası, Hazarbaba Kayak Merkezi şehrin turistik özelliğini artıran unsurlardır.

2000’li yıllarda turistik açıdan gelişme gösteren Elazığ’da 2010 yılında 68.553 yerli ziyaretçi, 1.276 yabancı ziyaretçisi gelirken, yıllar içerisinde gerek yabancı gerekse yerli ziyaretçi sayısında artışlar meydana geldi. 2019 yılında 208.802 yerli, 4.796 yabancı turist ziyaret etti. 2019 yılının verilerine göre ilde yerli turistler için ortalama konaklama 1.54 iken yabancılarda ise 1.94 olarak belirtildi. Elazığ’da iki adet yatırım belgeli, 19 adet işletme belgeli olmak üzere toplam 21 otel bulunmaktadır. Bahsi geçen otellerin yatak kapasitesi toplamı ise 2.346’dir. Elazığ’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 51 adet A grubu seyahat acentası bulunmaktadır. Elazığ Doğu Anadolu Bölgesi’nin geçiş merkezi konumundadır. Şehrin dört bir yanından karayolu ile ulaşım mümkün olmakla birlikte ayrıca demiryolu ve havayolu ile ulaşım imkânına da sahiptir. Keban barajının yapılması ile birlikte bazı ilçelere feribotla ulaşım söz konusudur.

Elazığ kent merkezi ve ilçelerinde turistik değere sahip olan, gezilecek yerler arasında değerlendirilen mekânlar şöyledir: Harput Kalesi; MÖ VIII. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kuruldu. Hazar Gölü; il merkezine 26 kilometre uzaklıkta ve tektonik bir göldür. Gölün uzunluğu yaklaşık 22 kilometre derinliği ise 200-250 metre arasındadır. Buzluk Mağarası; yapısı itibari ile sıcak yaz aylarında mağaranın içerisinde doğal buz oluşmaktadır. Kış aylarına ise buz oluşmamaktadır. İzzet Paşa Camii; il merkezinde bulunan cami 1866 yılında zamanın valisi Hacı Ahmet İzzet Paşa tarafından yaptırıldı. 1967 yılında yıkılıp yerine İzzet Paşa Camii yaptırıldı. Osmanlı mimari tarzda yapılmakla birlikte Türkiye’de ilk asansörlü minareye sahip cami adını aldı. Arap Baba Mescidi ve Türbesi; Selçuklu devrine ait olmakla birlikte minare kısmı kısmen yıkıldı. Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi; 1965 yılında Harput Müzesi olarak kuruldu. Müze binası arkeolojik eserler ve sikke salonu, halı ve kilim galerisi, etnografya salonu olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Sara Hatun Camii; Akkoyunlu hükümdarı tarafından 1465 yılında yaptırıldı ve taş işçiliğinin kendisini hissettirdiği minberi mevcuttur. Golan Kaplıcaları, her yıl çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapan kaplıcaların romatizma, nevrit, kırık-çıkık, kadın hastalıkları ve cilt hastalıkları gibi çok sayıda hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Meryem Ana Kilisesi; Harput Kalesi’nin doğusunda yer almaktadır. Anadolulun eski mabetlerinden biridir. Keban Baraj Gölü; Türkiye’nin en büyük suni göllerinden biridir. Mesire alanları ve balık lokantaları ile ziyaretçileri memnun bırakmaktadır. Artukoğulları dönemine ait olan Alacalı Camii, 4. Murat tarafından yaptırılan Demir Hanı, doğal güzelliğe sahip olan Sori Şelalesi, Harput hükümdarları tarafından yaptırılan Harput Ulu Camii gibi çok sayıda tarihi ve turistik mekan söz konusudur.

Elazığ mutfağı gastronomi turizmi açısından önemli değerlere sahip olan bir mutfaktır. 150’ye yakın yemek çeşidi mevcuttur. Elazığ mutfak kültüründe üç ana öğün dışında kuşluk ve özellikle yatsılık denilen pestil, ceviz, orcik, meyve gibi yiyeceklerin bulunduğu sofralar hazırlanmaktadır. Mevsim şartlarına ve yöreye özgün yemek çeşitleri mevcuttur. Özellikle tandır ekmeği bütün bir kış boyu bozulmadan saklanmaktadır.