Altunapa Han
Kervansaray ve Han Han Doğal ve Kültürel Miras Kervansaray Han
Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
-
2020
Konya-Beyşehir yolu üzerinde, Konya’ya 21 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Anadolu Selçuklu döneminde Konya-Antalya kervan yolu üzerinde bulunan ilk han olmasından ötürü önem taşımaktadır. Han, 1954 yılında yapılan baraj sularının yükselmesi ile sular altında kaldı, yakın bir tarihte suların çekilmesi tekrar gün yüzüne çıkması beklenmektedir.
Hanın vakfiyesine göre M. 1201-1202 yılında, Alaeddin Keykubat’ın vezirlerinden olan Şemseddin Altunapa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Yapı, avlulu ve kapalı bölümü olan hanlar grubundadır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan hanın günümüzde avlulu bölümün yıkılmış olmasından ölçüleri verilememekte, açık ve kapalı bölüm ölçülerinin eşit olduğu daha önceki çalışmalardan bilinmektedir. Yapının girişi avlulu bölümün doğusundan sağlanmaktaydı. Günümüzde taç kapısı olmadığından kapının düzeni ile ilgili bilgi verilememektedir. Han ile ilgili çizimlerde kapının yıkılmış olduğu görülmektedir. Kapalı bölümde bulunan kapı, sivri kemerlidir. Anadolu Selçuklu hanları göz önüne alındığında bu hanın avluda bulunan taç kapısının da aynı düzende olduğu tahmin edilmektedir. 1961 yılında K. Erdmann’ın fotoğrafından güneydoğu köşede bir mescit olduğu, ancak sonraki yıllarda yok olduğu anlaşılmaktadır.
Avlunun kuzey ve güneyinde doğu-batı doğrultusunda uzanan sivri kemerle desteklenen tonoz örtülü mekânlar olduğunu çizimlerden öğreniyoruz. Kapalı bölüm, günümüze sağlam olarak gelir. Üç sahınlı bir düzenleme gösteren bu bölüm iki sırada dörder ayaklı, orta sahın daha geniş ve yüksek, tonoz örtülüdür. Bu bölümde kuzey ve güney duvarda mazgal pencere ile aydınlatma sağlanır. Han taş, mermer ve devşirme malzeme ile inşa edilir. Kemerlerde ve ayaklarda düzgün kesme taş malzeme kullanılır.
Altunapa Hanı, Anadolu Selçuklu dönemi han yapılarında kullanılan inşa malzemesi ve mimari özelliklerini yansıtıyor. Yapı, Konya-Antalya kervan yolu üzerindeki ilk duraklardan biri olması nedeniyle önem taşıır. Baraj yakınında bulunması nedeniyle büyük oranda hasar görmüş olup 2017 yılında baraj sularının çekilmesi ile görünür hale geldi.
Referanslar
Akok, M. (1973). Konya’da Üç Tarihi ve Mimari Eser (Altınapa Kervansarayı, Hasbey Darülhuffazı ve II.Selim İmareti), Türk Arkeoloji Dergisi, 20(1): 5-36; Demir, A. (1990). Anadolu Selçuklu Hanları-Altınapa Han, İlgi, 61: 24-27; Duran, R. (2007). Altunapa Hanı, İçinde; H. Acun (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları. Ankara: T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 77-87; Erdmann, K. (1961). Das Anatolische Karawansaray Des 13, Janrunderts, I-II, Berlin; Turan, O. (1947). Selçuklu Devri Vakfiyeleri I. –Şemseddin Altun-Aba, Vakfiyesi ve Hayatı, Belleten, 42(11): 197-221.
-
2020
Konya’nın 21 kilometre dışında, Konya–Beyşehir yolu üzerinde bulunan Altunapa Han, Akşehir-Konya yolundaki Argıthanı’nın da banisi olan Selçuklu devlet adamlarından Sipehsalar Şemseddin Altınapa tarafından 1202 yılında inşa ettirildi. Plan tipi olarak, açık avlulu düzendeki yazlık hanlar ile kışlık olarak da adlandırılan kapalı hanların bir arada ele alındığı karma hanlar sınıfına girmektedir. Bu tip hanlar, Anadolu’da inşa edilmiş Selçuklu kervansarayları arasında kompleks hanlar olarak da anılmaktadır.
Temel izlerinden anlaşıldığı kadarıyla, taç kapısı, girişin kuzeyine eksenden kaymış şekilde konuşlandırıldı. 1953 yılında Erdman’ın çizdiği planda, açık avlunun kuzey ve güney yönlerinde beşer adet birim gözlenmektedir. Bunlardan girişe göre sağdakiler ahır, soldakiler ise develik bölümleridir. Avludaki birimlerden güney yönündekilerde pencere açıklıkları bulunmaktayken, kuzey yönündekiler açıklıksızdır. Üç nefli bir düzen gözlenen hanın kapalı bölümü, birbirlerine sivri kemerlerle bağlanan sekiz adet serbest payenin taşıdığı 15 birimden oluşmaktadır. Üst örtüde içten tonozlu birimlerin orta nefe denk gelen kısımda daha yüksek, yanlarda daha alçak seviyede yer alması; yapının, dıştan eğimli çatı ile örtülü olduğunu düşündürmektedir. Kapalı bölümde toplam dört pencere bulunmaktadır. Pencereler, tıpkı askeri yapılarda olduğu gibi güvenlik nedeniyle dışarıdan kısıtlı bir açıklığa sahip ancak içe doğru genişleyen mazgal pencere düzendedir. Bu uygulama, Anadolu’daki Selçuklu dönemi kervansaraylarında genel bir özelliktir.
Yapının avlu girişinin güneydoğu yönündeki, üç adet basamakla yükseltilmiş, dikdörtgen planlı ve üzeri sivri beşik tonozla örtülü mescit birimi günümüze ulaşamadı. Süslemesiz, sade bir üsluba sahip olan han, moloz taş ve yer yer kesme taş malzeme ile inşa edildi. Bununla birlikte, özellikle taşıyıcı sistemde eski Bizans yapılarından alınmış devşirme malzemenin yoğun olarak kullanıldığı da bilinir. Günümüzde yapının avlu kısmı tamamen, kapalı bölümü ise kısmen harap haldedir. Altunapa Han, 1954 yılında inşa edilen Altınapa Barajı'nın suları altında kaldı. Göl sularının düşük olduğu yaz aylarında, baraj gölünün kıyısına ulaşılan yoldan hanın kalıntılarını görmek mümkündür.
Referanslar
Akok, M. (1973). Konya’da Üç Tarihi ve Mimari Eser (Altınapa Kervansarayı, Hasbey Darülhuffazı ve II. Selim İmareti), Türk Arkeoloji Dergisi, XX/1: 7-9; Altınapa Hanı. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı: 541; Aslanapa, O. (1984). Türk Sanatı I-II. İstanbul: Kervan Yayınları; https:// http://www.turkishhan.org/altinapa.htm, (Erişim tarihi: 22.04.2020).