Yeşil Sertifikasyon

Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Sertifikasyon, bir işletmenin yetkili bir kişi ya da kuruluş tarafından onaylanması istenen duruma ilişkin niteliklerinin, özelliklerinin, kalitesinin ve genel durumunun değerlendirilerek, belirlenmiş standartlara uygunluğunu doğrulayan bir belgedir. Çeşitli kaynaklarda eko-etiket olarak da anılan yeşil sertifikasyon ise, farklı departmanlarında doğa ve çevre dostu faaliyetler yürüten turizm işletmelerinin, gerçekleştirdiği bu çalışmaların sürdürülebilirlik ilkelerine uyumlu şekilde belirlenmiş çevreci kriterlerle eşdeğer olduğunu gösteren bir belgedir. Bu belge ile işletmeler, çevreci uygulamalarına yönelik güçlü bir kanıt edinirken diğer taraftan ise pazarlama çalışmalarında da kullanabilmek için bir logo, sembol ve slogan edinme hakkı elde eder.

Turizm sektörü içerisinde faaliyet gösteren farklı nitelikteki işletmeler, sürdürülebilirlik ilkeleri ışığındaki standartlar temelinde belirlenmiş ve çevresel konular üzerine odaklanmış kuruluşlar tarafından oluşturulan çeşitli çevreci kriterlere yönelik çalışmalar gerçekleştirirler. Bu kriterler farklı departmanlar göz önünde tutularak hazırlanmış çeşitli başlıklar altında hayata geçirilmesi gereken uygulamaları içerir. Her bir alandan alınacak puanlar, asgari seviyeden en üst seviyeye kadar değerlendirilmekte ve turizm işletmesi aldığı puana göre farklı nitelikteki yeşil sertifikalardan edinme hakkına ulaşmaktadır. Çoğu turizm sertifikası bronz, gümüş, altın ve platin gibi sınıflandırmalar şeklindedir.

Bir turizm işletmesi gerçekleştirdiği uygulamalar ile başvurduğu sertifika programının kriterlerinden daha fazla çevreci uygulama gerçekleştirmiş olabilir. Tüm bu uygulamaları gerçekleştirmek ve yeşil sertifika programlarına başvurmak tamamıyla gönüllülük esasına dayanmaktadır. Ancak, son yıllarda özellikle küresel ısınma ve iklim değişiklikleri nedeniyle birçok devlet yönetimi öncelikle yeni kurulan işletmeler başta olmak üzere tüm işletmeler için yeşil sertifikasyon programlarına başvurmayı teşvik etmektedir. Bu kapsamda işletmeler çevreci olmayan uygulamalarının doğaya verdiği zararı en aza indirmeyi hedefleyen önleyici; gerçekleştirecekleri uygulamaların henüz başında doğayı önceleyen koruyucu çevre dostu uygulamalar gerçekleştirmektedir. Örneğin bu kapsamda, Türkiye’de yeşil bina sertifikasyon sistemleriyle ilgili olarak 23 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliği’nde; binalarda enerji ve doğal kaynakların verimli şekilde kullanılması, böylelikle doğal çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması açısından değerlendirme ve belgelendirme sistemlerinin oluşturulması hedeflenmiştir. Ayrıca değerlendirme ve belgelendirme sürecinde görev alacak kişilerin görev tanımları ile niteliklerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esasların da düzenlenmesi amaçlanmıştır. Benzer şekilde, Turizm Bakanlığı da bir süredir “yeşil yıldız” sahibi işletmelere elektrik enerjisi desteği sağlayarak, bu belgeyi edinmeleri için onları teşvik etmektedir.

Turizm amaçlı olarak oluşturulan sertifika programlarının temel amacı, turizm işletmelerinin sürdürülebilirlik noktasındaki ulaşmak istediği hedefleri net bir şekilde tanımladıktan sonra ekonomik kalkınma, sosyal sorumluluk ve doğal çevrenin yönetilmesi gibi üç kritik alanda uyumlu bir denge oluşturmaktır. Bu noktada, turizm işletmeleri çevreci uygulamalarını sertifikasyon programlarıyla belgelendirmek üzere çalışmalar yaparken doğal olarak çevreyi korumaya da katkı sağlamaktadır. Turizm işletmeleri için yeşil sertifika programları çeşitli faydalar kazandırmaktadır. Bunlardan ilki, genellikle doğal çevre ile iç içe faaliyet gösteren turizm işletmelerinin, çevreci kriterlere uyum sağlamak için hassas davranmalarını ve tüm paydaşlarıyla yüksek bir çevresel duyarlılık oluşturmalarını teşvik etmektir. İkincisi, turizm sektöründe doğrudan veya dolaylı olarak üretilen ürün ve hizmetlerde çevre dostu standartları geliştirmektir. Üçüncüsü ise turistleri seyahatlerinde verdikleri kararlar, katıldıkları eylem ve faaliyetlerde çevreye duyarlı olmaları konusunda eğitmek ve bilinçlendirmektir. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren uluslararası alanda dikkat çeken sürdürülebilirlik felsefesinden hareketle ortaya çıkan yeşil sertifikalandırma programlarına; yeşil oteller, yeşil restoranlar, yeşil marinalar, yeşil havalimanları gibi işletme türlerinden yoğun bir ilgi vardır. Ancak, işletmelerin sadece yeşil sertifikaya sahip olması, o işletmenin tamamen çevreci uygulamalar yürüttüğü anlamına da gelmemektedir.

Yeşil sertifikalandırmanın sürdürülebilirlik ilkelerinin göz önüne alınarak gerçekleştirilmesi önemlidir. Bu kapsamda işletmelerin; üretim ve hizmetleriyle ilgili her türlü önceliğin (tedarik, istihdam, sosyal sorumluluk vb.) yerel halka verilmesine özen gösteren, toplu taşımayı destekleyen, temiz enerji kullanan, enerji ve su verimliliğine dikkat eden, işletmenin imar aşaması ve mimarisinde kullanılan iç mobilyaları ve tefrişatından, bahçe peyzajında kullandığı bitki türlerine kadar, ürün tedarik ettiği işletmelerin de sürdürülebilirlik ilkesine uyumundan, işletmenin toplumu çevreci davranışlarla bilinçlendirmesine kadar pek çok odak noktayı önemsiyor olması gerekir. Bütün bu sürdürülebilirlik ilkelerinin yerine getirilmesi için her aşamada işletmelere danışmanlık hizmeti veren kurum ve kuruluşlar, işletmelerin alt ve üstyapı bakımından çevresi ile bütünlük oluşturulması, iç ve dış mimari ile peyzaj düzenlemelerinin önemli bir çekim unsuru oluşturmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Turizmde yeşil sertifikaların sağladığı temel faydalar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

Devlet yönetimlerine faydası: Turizm bölgelerinde sürdürülebilirlik kavramının yürütülmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak ortaya çıkabilecek tehditlere yönelik bir koruma sağlamaktadır. Turizm faaliyetlerinin gerçekleştiği bölgelerde diğer taraftan güvenlik ve sağlık hizmetleri ile sosyo-kültürel altyapıya ilişkin standartların net biçimde oluşturulmasına katkıda bulunur. Kırsal alanlarda ise sosyo-kültürel ve ekonomik anlamdaki yoksulluğun azaltılmasına yardımcı olarak topluma fayda sağlamakta ve çevrenin korunması çalışmalarında devletin üzerindeki mali yükü azaltmaktadır.

Çevre ve yerel topluluklara faydası: Yeşil sertifikalar ile yerel halkın yaşadığı turizm bölgesinin sosyo-ekonomik yapısı da koruma altına alınmış olur. Sertifikanın alınmasında yerine getirilecek kriterler ile işletme sahipleri ve çalışanlarının yöre kültürüne ve halkının yaşam biçimine saygı duyulması bir kurum kültürü haline gelebilir. Böylelikle işletmeler gerçek bir ekonomik ve sosyal fayda sağlayan kurumlar haline dönüşür. Bu durum ise ekonomik açıdan sürdürülebilir hâle gelen işletmenin, orta ve uzun vadede sunduğu hizmetin kalitesinin yanı sıra toplumsal sosyal sorumluluk gibi görevler üstlenmesini de sağlayabilir.

İşletmelere olan faydası: İşletmenin sunduğu hizmet kalitesini düşürmeden, maliyetlerini azaltmasına yardımcı olur. Yeşil sertifikalar ile birtakım yenilikleri gerçekleştiren işletmeler bu sayede teknik ve finansal desteklere daha kolay ulaşır. Ayrıca işletmeler, sahip oldukları sertifikaların gerekliliklerini tam olarak yerine getirerek, tüketicilerin gözünde saygın bir değer kazanır ve pazarlama çalışmalarında önemli bir rekabet avantajı elde eder.

Tüketicilere olan faydası: Yeşil sertifika programlarının yaygınlaşması ve bilinirliğinin artması, toplum içerisinde farkındalık oluşmasını sağlar. Böylelikle ziyaret edilen turizm bölgelerindeki yerel halkın günlük yaşamına ve doğal çevreye duyarlı turist grupları meydana gelir. Böylece toplumu oluşturan bireyler, birbirine daha saygılı davranmayı amaçlayan ve çevreyi sürekli iyileştirme konusunda neler yapabileceğini sorgulayan bireyler haline gelir.

Referanslar

Aksu, M. ve İpar, M. S. (2018). Turizm İşletmelerinde Yeşil Sertifikasyon Kavramı ve Uygulamaları. İçinde; L. Atay ve H. Korkmaz (Editörler), Turizm İşletmelerinde Yeşil Uygulamalar (ss. 23-72). Ankara: Detay Yayıncılık; Friend, G., Kordesch, N. ve Privitt, B. (2009). The Truth About Green Business. New York: Pearson Education; Furqan, A., Mat Som, A. P. ve Rosazman, H. (2010). Promoting Green Tourism for Future Sustainability, Theoretical and Empirical Researches in Urban Management, 8(17): 64-74; Kasavana, M. L. (2008). Green Hospitality, https://www.hospitalityupgrade.com/_magazine/magazine_Detail.asp/?ID=307, (Erişim tarihi: 07. 07. 2019); Sasidharan, V., Sirakaya, E. ve Kerstetter, D. (2002). Developing Countries and Tourism Ecolabels, Tourism Management, 23: 161–174.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Aksu, M. ve İpar, M. S. (2018). Turizm İşletmelerinde Yeşil Sertifikasyon Kavramı ve Uygulamaları. İçinde; L. Atay ve H. Korkmaz (Editörler), Turizm İşletmelerinde Yeşil Uygulamalar (ss. 23-72). Ankara: Detay Yayıncılık.