Üçüncü Derece Arkeolojik Sit
KAVRAM DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS Sit Alanı Arkeoloji
-
2025
Sit Alanı tabiatın veya insanın yakın yada uzak geçmişinden izler taşıyan ve buna bağlı olarak farklı bilim dallarının çalışma alanına giren nitelikli mahallerin genel adıdır. Arkeolojik Sit Alanı ise insanların yakın veya uzak geçmişi ile ilgili çeşitli türde belgeleri barından oluşumlara verilen genel isimdir. Türkiye'de 1983 yılından beri yürürlükte olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda tarif edildiği şekli ile;
“Sit, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır.”
olarak tanımlanır.
Bu tanımda yer alan yerleşmeler, alanlar, yer altında, yer üstünde ya da su altında bulunan kültürel miras unsurlarının sınırlarını sit alanının sınırlarını meydana getirir. Bu sınırların belirlenmesi çalışma yürütülen mahaller ile ilgili olmak kaydı ile Arkeolojinin uğraşları arasında yer alır. Bu alanlardaki arkeolojik miras kuşkusuzki geçmişi anlamada ve tarih ile birlikte yaşamada en önemli araçtır. Arkeolojik mirasa özen gösterilmesi ve bulunduğu yerde korunması ülkenin, bölgenin ve kentin temsil gücü, saygınlığı ve tanınırlığı için çok önemli bir kazanımdır. Bu mirasın korunması modern insanların kimlik ve aidiyet duygularını pekiştirmektedir. Bu olguların etkisi ile arkeolojik sitelerin modern yerleşim ve insanlar ile girdikleri etkileşim, bulundukları yer, sahip oldukları yapılar ve sahip oldukları buluntular gibi nitelikleri referans alınarak korunma durumlarının derecelendirilmesi gerekmektedir. Çalışma neticesinde saptanan yerleşim biriminin etkilediği sahanın belirlenmesi ile sit alanının sınırları saptanmış olur. Bu saptama sonrasında bir sit alanında çalışma yapılan bölgenin merkezi ve periferinin saptanması çalışmada ikinci aşamayı oluşturur. Bu aşamanın tamamlanması ile birlikte Arkeolojik sit alanının içinde kalan yerlerin niteliğine göre tasnifi yani I., II. ve III. derece olmak üzere sit alanı derecesinin belirlenmesi yapılmış olur. Bilimsel araştırma sonucunda belirlenen mahallerde alanın üçüncü derece arkeolojik sit alanı olabilmesi için kültür varlığı bulunma olasılığına sahip olması gereklidir. Bu alanların derecelerine karar verilmesi ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluları vasıtası ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılır. Bu derecelendirmenin hangi usullere göre yapılacağı ve Üçüncü Derece Arkeolojik Sit Alanı’nın tarifi ve sürdürülebilir korunmasına dair metot ve sınırlar Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 658 sayılı ilke kararında belirlenmiştir. Bu ilke kararında III. Derece Arkeolojik Sit alanı
“Koruma-kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlar”
olarak tanımlanmıştır.
Referanslar
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu; Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 685 sayılı ilke kararı.