Arkeolojik Park

Kavram Sit Alanı Arkeolojik Sit Alanı

Kent ve arkeoloji kavramını içine barındıran arkeolojik park, kentsel alandaki arkeolojik mirasın korunması ve halkla iç içe olmasını ifade etmektedir. Arkeolojik park kavramının gelişimi incelendiğinde, McManus 1990’lı yıllarda arkeolojik park kelimesinin kullanılmaya başlandığını ve 1993’lü yıllarda ise ziyaretçiler üzerine yapmış olduğu çalışmalarda söz konusu kavrama da yer verdiğini ifade etmektedir. Sonraki süreçlerde kavram, taşınmaz kültürel varlıkların bulunduğu arkeolojik bölgeleri isimlendirmek için akademik literatürde kullanılmıştır. Özellikle İtalya, Almanya, Avusturya, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya ülkelerinde arkeolojik park kavramına rastlanmaktadır.

Arkeolojik parkların amaçları; kültür varlıklarını korumak, söz konusu değerlerin sunumunu yapmak, geçmiş uygarlıkların sosyo-kültürel özellikleri, mimarileri, yaşam biçimleri hakkında kamuya bilgilendirme sağlamak olarak ifade edilebilir. Arkeolojik alanların ve tarihi peyzajların korunması amaçlı oluşturulan arkeolojik parklar aynı zamanda yerel halkın kısıtlanmadan sürekli kullanabildiği merkezlerdir. Söz konusu merkezler arkeolojik alanlar olarak görev üstlenebilecekleri gibi bir park ya da bir müze olarak da işlev görmektedirler. Korunan alanların birinci amaçları arasında olan miras unsurlarını korumak arkeolojik parkların da önceliğidir. Bu miras unsurlarının korunması bağlamında önemli bir boyut olan alan sakinlerine önemli roller düşmektedir. Yerel halk ile iç içe olan bu alanlar, insanların tarihi-kültürel dokular üzerindeki koruma bilincini ve farkındalığını artırmayı ve toplumla iç içe bir koruma sağlamayı amaçlamaktadır.

Arkeolojik parklarda koruma, bilgilendirme faaliyetlerinin dışında eğlenme, dinlenme imkanlarının yanı sıra farklı deneysel ve eğitici sunum yöntemleri gibi işlevleri de barındıran rekreasyonel olanaklar mevcuttur. Uygarlıkların geçmiş yaşantılarını daha iyi aktarılabilmek için animasyonlar, çeşitli görselleştirme ya da canlandırmalar, simülasyonlar, sanal gerçeklik uygulamaları gibi güncel teknolojik uygulamaların yanında deneysel uygulamalar (atölyeler, işlikler vb.) kullanılmaktadır. Arkeolojik parklarda uygulanan sunum yöntemlerinin klasik sunum yöntemlerinden ve müzelerden en temel farkı, kültür varlıklarının durağan bir ortamda sergilenmesi değil, dinamik sunum yöntemleri yardımı ile daha iyi anlaşılmasının sağlanmasıdır. Türkiye’de, İzmir Yeşilova Höyüğü Arkeoparkı, Bursa Aktopraklık Höyüğü Arkeoparkı ve İstanbul Küçükyalı Arkeoparkı gibi örnek arkeolojik parklar mevcuttur.

Referanslar

Breznik, A. (2014). Management of an Archaeological Park. National Museum of Slovenia, Ljubljana; Keskin, Y. ve Zeren, M. T. (2018). Arkeolojik Alanlarda Bir Sunum Yöntemi Olarak “Arkeoparklar”, Mimarlık Bilimleri ve Uygulamaları Dergisi, 3 (2): 110-124; McManus, P. M. (1999). Archaeological Parks: What Are They? Archaeology International, 3: 57-59; Tuna, A. ve Erdogan, E. (2016). Arkeolojik Sitlerin Sürdürülebilirliği Kapsamında Arkeolojik Parklar, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 13 (2): 110-122.