Eminler Höyük ve Karaman Ovası Yüzey Araştırmaları

Arkeolojik Kazı Yüzey Araştırması Höyük Arkeoloji

Karaman'ın Orta Anadolu platosunda kalan ovalık bölümüne odaklanan MÖ III. ve II. binyıllara yönelik yüzey araştırması projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 2016 yılında başlamıştır. Proje, Karaman Ovası’nın MÖ III. ve II. binyıllardaki kültürel özelliklerinin detaylı bir şekilde ortaya konulması hedefiyle hayata geçirilmeye başlanmıştır. Hedef doğrultusunda ovada bulunan höyük, düz yerleşim gibi farklı tiplerdeki arkeolojik alanlar modern yüzey araştırması teknikleri kullanılarak belgelenmektedir. 

Karaman Ovası, güneyden Karaman Platosu ve Toros Dağları, kuzeyden volkanik Karadağ kütlesiyle çevrelenmiştir. Orta Anadolu Platosu’nun güney ucunda yer alan Karaman Ovası, Toros Dağları’nı aşarak Akdeniz’e inen geçitlere yakınlığıyla dikkati çeker. XIX. Yüzyıldan itibaren çeşitli seyyahlar tarafından ovada bulunan eski yerleşimlerden bahsedilmeye başlanmıştır. Erken tarihli araştırmalar, G. Bell W. Ramsay’in 1905-1907 yılları arasındaki Binbir Kilise, Kızıldağ ve Karadağ çevresindeki çalışmalarıyla derinlik kazanmıştır. Ancak söz konusu çalışmalar süreklilik arz etmemiş ve özellikle de bölgenin erken dönem kültürlerine yönelik ilgi sönük kalmıştır. Bölgenin Orta Çağ ve Hellenistik-Roma dönemleri öncesindeki kültürel görünümüne yönelik ilk güçlü girişim için 1950’li yılların ilk yarısını beklemek gerekmiştir. İngiliz Arkeoloji Enstitüsü’nden J. Mellaart bu dönemde Anadolu’nun güney bölümlerini kapsayan yüzey araştırmaları gerçekleştirmiş ve bu kapsamda Karaman Ovası’nda da çalışmalar yürütmüştür. Anadolu arkeolojisine önemli etkileri olan yüzey araştırmalarının Karaman Ovası’ndaki yansımalarından biri takip eden yıllarda D. French tarafından kazılacak Can Hasan Höyük’ün keşfedilmesi olmuştur. J. Mellart ve D. French’in çalışmalarından sonra, Semih Güneri ve Hasan Bahar’ın bölgede geniş kapsamlı yüzey araştırmaları yürüttükleri görülmektedir. 

Karaman Ovası’nda farklı araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmalar, bölgenin Neolitik Çağ’dan Demir Çağı’na kadar uzanan kültürel gelişimine ilişkin genel bir çerçeve çizmiştir. Ancak ovanın özellikle MÖ III. ve II. binyıllardaki kültürel gelişimine yönelik ortaya konulan çözümlemelerde gözlenen bazı bilimsel sorunlar, modern bilimsel yöntemlerle yürütülecek yeni araştırmaların gerekliliğine işaret etmiştir. Bu çerçevede, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Yalçın Kamış’ın bilimsel sorumluluğunda yürütülen yüzey araştırmaları planlanmıştır. Araştırmanın daha önce bölgede yürütülen çalışmalardan farklı olarak iki aşamada hayata geçirilmesi öngörülmüştür. İlk aşamada, Anadolu’nun en büyük höyükleri arasında yer alan ve araştırmanın odağındaki dönemlere dair güçlü veriler sunan Eminler Höyük’te yeni teknikler kullanılarak yoğun yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Bölgenin arkeolojik malzemesinin özellikle de çanak-çömlek geleneklerinin ayrıntılı şekilde tanımlanmasını sağlayan ilk aşamadan sonra, yüzey araştırmaları ova tabanına yayılan diğer yerleşimleri kapsayacak şekilde genişletilmiş ve farklı tiplerdeki kırktan fazla yerleşimde çalışma yürütülmüştür.

Eminler Höyük, Karaman şehir merkezinin yaklaşık yirmi kilometre kuzeybatısında, Karadağ’ın eteklerinin ovayla birleştiği alanda konumlanmıştır. Yerleşim, kuzey-güney yönünde 800 metre, doğu-batı yönünde ise 500 metreye ulaşan bir alanda birbirine bağlanan beş farklı yükseltiden oluşmaktadır. 2016-2019 yılları arasında yürütülen çalışmalar, yerleşimin Neolitik Çağ’dan başlayarak Orta Çağ’a kadar devam eden iskân tarihini ortaya koymuştur. Yoğun yüzey araştırmalarında karşılaşılan arkeolojik materyalin çok büyük bölümünü çanak-çömlek parçaları oluşturmuştur. Bunların ezici çoğunluğunun da MÖ III. ve II. binyıllara tarihlenen örneklerden oluştuğu belirlenmiştir. Dolayısıyla, yerleşimin günümüzdeki yüzey alanına MÖ III. binyılda ulaştığı ve bu durumunu MÖ II. binyılda kısmen koruduğu sonucuna ulaşmak mümkün olmuştur. Erken Tunç Çağı’nın (MÖ 3000-2000) tüm evrelerine ait arkeolojik malzeme barındıran yerleşim, bu özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Özellikle Erken Tunç Çağı’nın son evresine (MÖ 2400-2000) tarihlenen çanak-çömleklerin Karaman Ovası’nda günümüze kadar tanımlanamamış olması, bölgede döneme ilişkin yerleşim bulunmamasıyla açıklanmaktaydı. Ancak Eminler Höyük verileri, bu yaklaşımın geçerli olmadığına işaret etmiştir. Ayrıca MÖ III. binyıl çanak-çömlek buluntuları, yerleşimin bu dönemde Kilikya, Batı Anadolu gibi farklı bölgelerle kültürel bağlantılar kurduğunu göstermiştir. Erken Tunç çağı çanak-çömlek buluntularının höyüğün tamamına yayılması da dönemin Orta Anadolu Bölgesi yerleşimleri için önerilen beş-on ha arasındaki ortalama büyüklüğün çok ötesine geçtiğini ve kentsel bir merkeze dönüştüğünü ortaya koymuştur. 

Eminler Höyük MÖ II. binyıl verileri, yerleşimin Asur Ticaret Kolonileri Çağı (MÖ 2000-1700) ve Hitit Dönemi’nde (MÖ 1650-1200) kesintisiz iskân gördüğünü ortaya koymuştur. Anadolu kültür tarihi açısından önemli değişimlerin yaşandığı bu dönemlerde yerleşimin sur sistemiyle çevrildiği yüzeyden görülebilen mimari izlerden anlaşılmaktadır. Yerleşimin MÖ II. binyılda, Konya Havzası’nı kat ederek Karaman’daki geçitler vasıtasıyla Akdeniz sahiline inen güzergâh üzerindeki önemli merkezlerden biri haline geldiği anlaşılmaktadır. Karaman Ovası’ndaki MÖ II. yerleşimleri arasında Eminler Höyük ölçeğinde başka merkez bulunmaması bu düşünceyi destekler niteliktedir. Zamanla Hitit Aşağı ülkesinin parçası haline gelen Karaman Ovası’nda çivi yazılı belgelerde adı geçen çeşitli yerleşimlerin bulunduğu düşünülmektedir. Bunlar arasında yer alan Landa kentinin gerek büyüklük gerekse de konum itibariyle Eminler Höyük ile ilişkilendirilmesi mümkün görünmektedir. 

Eminler Höyük yoğun yüzey araştırmalarının tamamlanmasından sonra yürütülen bölgesel yüzey araştırmaları, Karaman Ovası’nın MÖ III. ve II. binyıllardaki yerleşim dokusunun anlaşılmasını sağlamıştır. Bu çerçeveden bakıldığında, 3o’dan fazla yerleşimde tespit edilen Erken Tunç Çağı’nın iskân tarihi açısından ovanın en hareketli dönemini oluşturduğu rahatlıkla ifade edilebilir. Bu döneme tarihlenen yerleşimlerin boyutları bir ila kırk ektör arasında değişen geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Her ikisi de otuz hektar üzerinde alana sahip olan Eminler Höyük ve Kıbrıs Höyük’ün MÖ III. binyıl yerleşim sistemi içinde merkezi roller üstlendikleri anlaşılmaktadır. Eminler Höyük ile benzer bir kültürel yapı sergileyen Kıbrıs Höyük, ovanın doğusuna daha yakın konumdadır. Orta ve küçük boyutlu Erken Tunç Çağı yerleşimlerinin ise söz konusu büyük merkezler çevresinde şekillenen kasaba ve köy nitelikli yerleşimler şeklinde tanımlanması mümkündür. MÖ II. binyıl başlarına gelindiğinde Karaman Ovası’nda yerleşim dokusunun önemli ölçüde değiştiği belirlenmiştir. Toplam on civarında yerleşimde Asur Ticaret Kolonileri Çağı ve Hitit Dönemi verileri tespit edilmesi değişimi açıkça ortaya koymaktadır. Bunların büyük bölümü daha eski dönemlerden beri varlığını sürdüren Eminler, Sıranlı, Mandasun, İslihisar, Süleymanhacı gibi höyük tipi yerleşimlerdir. MÖ II. binyılda kurulduğu anlaşılan tek yerleşim Karaman şehir merkezine yakın bir noktada, Sertavul geçidine bağlanan vadiye hâkim konumdaki Havuz Mevkii’dir.  MÖ II. binyıl verileri sunan yerleşimlerin Karaman şehir merkezi ve Karadağ’ın yakın çevresinde yoğunlaşması yerleşim dokusunun değişen bir diğer yönüdür. 

Kültür Bakanlığı izni ile yürütülen Eminler Höyük ve Karaman Ovası Yüzey Araştırmaları bölgenin MÖ III. ve II. binyıllardaki kültürel gelişiminin anlaşılması amacıyla günümüze kadar beş sezon boyunca yürütülmüştür. Bölgenin arkeolojik bilgi birikimine katkı sunan araştırmaların sonuçları ulusal ve uluslararası yayınlarla bilim camiasına sunulmaktadır.