Tarsus Kaynarı
GASTRONOMİ Yemek
-
2025
Tarsus Kaynarı, Mersin’in Tarsus ilçesine özgü, geleneksel bir içecek olarak hem kültürel bir miras hem de şifalı bir karışım olarak dikkat çeker. Bu içecek, halk arasında özellikle lohusa şerbeti olarak bilinse de, yılın her döneminde ve her yaştan birey tarafından keyifle tüketilebilmektedir. Tarçın, karanfil, havlıcan, kök zencefil, yenibahar ve muskat gibi aromatik ve fonksiyonel baharatların su ve şekerle kaynatılmasıyla elde edilen bu içecek, hem sıcak hem soğuk olarak servis edilebilir. Tarsus Kaynarı, geçmişten günümüze annelere “süt artırıcı” bir içecek olarak sunulmuş; aynı zamanda misafirlere ikram edilen bir “hoş geldin” ritüelinin de parçası olmuştur. İçeriğindeki baharatlar, tat ve aroma katmanın yanında sağlık açısından çeşitli faydalar sunar. Örneğin zencefil bağışıklık sistemini desteklerken, karanfil antiseptik özellikler taşır. Tarçın ise kan şekeri düzenleyici etkileriyle bilinir. Bu bakımdan Tarsus Kaynarı doğal bir şifa kaynağı olarak da görülmektedir. Kış aylarında sıcak olarak tüketildiğinde vücut direncini artırdığına inanılırken, yaz aylarında soğuk servis edilerek ferahlatıcı bir içecek işlevi görür. Ayrıca, bu geleneksel içecek günümüzde gastronomik bir değer kazanmış, yöresel mutfağın önemli bir parçası olarak tescillenmiştir. Özellikle gastronomi turizminin yükselişiyle birlikte, Tarsus Kaynarı da otantik ve sağlıklı beslenme arayışındaki yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken içecekler arasında yerini almıştır. Hazırlık süreci özen isteyen bu içecek, yaklaşık 45 dakika boyunca kaynatılarak baharatların özünü suya salmasıyla elde edilir. Geleneksel mutfak kültürünün bir yansıması olan Tarsus Kaynarı, hem şifa hem de kültürel aktarım açısından önemli bir işlev üstlenmektedir.
Referanslar
Bağcı, H. (2018). Mersin Yöresel Mutfak Kültürü Üzerine Bir İnceleme. Mersin: Mersin Üniversitesi Yayınları; Kültür ve Turizm Bakanlığı. (2018). Anadolu Yemek Sanatı Kitabı; Sarı, F. (2020). Türkiye’de Geleneksel İçecekler ve Sağlık Açısından Değerlendirilmesi, Gıda ve Sağlık Dergisi, 6(3): 210-218.