St. Simon Manastırı, Antakya kentine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta, Samandağ- Antakya arasında ve Asi Nehri’ne bakan 480 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerine konumlanmaktadır. Manastır çok küçük yaşlarda din eğitimi almaya başlamış ve kendini tamamen Tanrı’ya adamış olan Antakyalı St. Simon (Genç Simon) adına MS VI. yüzyılda inşa ettirilmiştir.

St. Simon aldığı ağır din eğitiminden sonra insanlardan uzaklaşmak istemiş ve tanrıya yakın olma amacı ile tek başına bir dağın tepesine giderek orada yaşamaya başlamıştır. St. Simon, Stilitler Tarikatı olarak bilinen inanç doğrultusunda, ortada yüksek bir sütun üzerinde çile çekme yöntemini benimsemiş bir azizdir. Bir sütun üzerinde yaklaşık 40 yıl yaşadığı rivayet edilen St. Simon’un ünü gitgide çevreye yayılmış ve şifa bulmak için gelen ziyaretçi akınına uğramaya başlamıştır. Yaşının küçük olmasına rağmen hastalıklara şifa vermesi onu iyice yüceltmiş ve yaşadığı dağa Mucizeler Dağı adı verilmiştir. Zaman içinde kapsamlı bir merkez haline dönüşen manastırda gerçekleştirilen ayinler ile bu yer, Erken Hristiyanlık inancında hac merkezi olarak kabul edilmiştir.

Yapı özgün tasarımda kısmen kayalar üzerine oyulmuş ve üzerine kesme taşlardan inşa edilmiştir. Yaklaşık 132x160 metre boyutlarında ve dikdörtgen planlıdır. Manastır kompleksi, ortadaki aziz sütunu etrafında gelişen mekânlardan oluşmaktadır. Sütunun ortasında bulunduğu avlu sekizgen formdadır. Yapıda üç kilise ile bir vaftizhane yer almaktadır. Yapıya farklı dönemlerde çeşitli eklemeler ve düzenlemeler yapılmıştır. Kaynaklara göre, XIV. yüzyılda da kullanıldığı düşülen manastırın tam olarak hangi tarihte kullanım dışı kalarak terk edildiği bilinmemektedir. Zaman içinde büyük hasar alarak yıkılan manastırın duvar kalıntılarına ek olarak yapı çevresinde misafirhane, mutfak, kiler odaları ve sarnıç kalıntıları ile farklı mimari yapı kalıntıları da mevcuttur. Gerçek yüksekliğinin yaklaşık 10 metre olduğu tahmin edilen St. Simon sütununun ise sadece dört metrelik kaidesi günümüze ulaşmıştır. Bölgenin önemli tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olan manastır, restorasyon çalışmaları ve çevre temizliği yapılarak ziyarete uygun duruma getirilmiştir. St. Simon Manastırı, kentin inanç turizminde önemli yer tutmasının yanı sıra, Türkiye inanç turizmi haritasında yer alması ile ülke turizmi için de oldukça önemlidir.