Örenşehir Mozaikli Yapı Kazısı

Arkeolojik Kazı Kurtarma Kazısı

(Kayseri 2021-2023 - )

Kayseri’nin İncesu ilçesine bağlı Örenşehir Mahallesi'nde bir kaçak kazı sonucunda bulunan yapı 2010-2012 yılları arasında Kayseri Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen çalışmalar ile kazılmaya başlanmıştır. 2021 yılında Prof. Dr. Kutalmış Görkay’ın bilimsel danışmanlığında tekrar başlayan çalışmalar, 2022 yılı itibariyle de Dr. Öğr. Üyesi Can Erpek’in bilimsel danışmanlığında devam etmektedir. Çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izinleri, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve İncesu Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleştirilmektedir.

İncesu yerleşimi, Avusturya Bilimler Akademisi araştırmacılarının hazırladığı Tabula İmperii Bizantini (Bizans, İmparatorluk Haritaları) çalışmasında “Sadakhora” olarak lokalize edilmiştir. Ancak bununla ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Sadakhora’dan Kaesarea’ya giden yolun üzerinde bulunan Örenşehir’deki yerleşimin ise Roma ve Bizans dönemlerindeki adı bilinmemektedir. Boz bir tepenin güneydoğu yamacında bulunan yerleşimin güneyinden günümüzde kurumuş olan bir dere geçmektedir. Derenin oluşturduğu vadide kayaya oyma çok sayıda mezar bulunmaktadır. Ayrıca yerleşimin güneydoğusunda yaklaşık olarak II-III. yüzyıllara tarihlendirilen mezar yapısı yerleşimin önemli anıtlarından birisidir. Anıt mezar kazı çalışmalarında adına ulaşılan Hyakinthos Ailesi ile ilişkili olabilir.

Kazı çalışmalarında bugüne kadar, yaklaşık olarak 2.500 metrekarelik alana yayılan Roma villasına ait mekânlar ortaya çıkarılmıştır. Kapadokya bölgesinde, bölgenin güçlü aileleri tarafından yaptırılan kayaya oyma konut kompleksleri bilinmesine karşın, kâgir üst düzey konutlar hakkında dönem kaynakları dışında bilgi sahibi değiliz. Bölgede bu anlamda bilinen ikinci örnek olması nedeniyle Örenşehir’de ortaya çıkarılan villa oldukça önemlidir. Diğer bilinen kâgir villa ise Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Şahinefendi köyünde bulunan Sobesos Antik Kenti’nde bulunmaktadır.

Villanın ilk evresi elimizdeki verilere göre III. yüzyıla tarihlenmektedir. Konutun son kullanım evresi ise yaklaşık olarak XI-XII. yüzyıllardır. Doğu-batı yönünde konumlandırılmış olan konuta giriş, doğudaki oldukça geniş çift kanatlı kapı aracılığıyla sağlanmaktadır. Buradan 30x35 metre ölçülerinde revaklar ile çevrili avluya geçiş sağlanmaktadır. Avluyu kuzey güney ve batı yönlerinden saran revakların arkalarında villaya ait mekânlar bulunmaktadır. Güney ve kuzeyde bulunan odadalar daha çok servis odaları olarak değerlendirebileceğimiz mutfak, depo, kiler vb. gibi işlevlere sahip olan odalardır. Yapıda henüz latriana (tuvalet) ve hamam mekânlarına ulaşılamamıştır. 

Yapıdaki mekânlardan en büyüğü batıda bulunmaktadır. Yemek odası (triklinium) olduğunu düşündüğümüz mekânın zemini geometrik motifli mozaikler ile kaplanmıştır. Bu oda dışında yapıdaki mekânların zeminlerinin büyük çoğunluğunun mozaik kaplı olduğu görülmektedir. Yaklaşık 600 metrekarelik alanda mozaik zemin döşemesi görülürken mozaiklerin oldukça iyi bir işçiliğe sahip olduğunu söylemek mümkündür. Mozaikler dışında duvarların üzerindeki sıva kalıntıları duvar resimlerinin varlığını da göstermektedir.

Villanın mozaik zeminlerinde biri Latince diğer üçü Yunanca olmak üzere toplam dört adet yazıt bulunmaktadır. Latince mozaik, bir protokol odası olarak da değerlendirebileceğimiz trikliniumun merkezindeki panoda bulunmaktadır. Latince yazıt üzerinde:

“30. yıldönümü vesilesi ile ve 40. Yıla ulaşması için dualarımızla!

Bu bina (fabrica), dostu (comes) Hyakinthos’un önderliğinde inşa edildi. 

Sen, ey bina, şimdi en görkemli düzeye ulaştın!” yazmaktadır.

Yazıtlardan ikisinde Hyacinthos ismi geçmektedir ve konutun Hyakinthos tarafından yaptırılmış olduğu belirtilmektedir. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda Hyakinthos’un kimliğine ilişkin kesin bir veriye ulaşılamamıştır. Hakkında bilgi sahibi olunan tek Hyakinthos İmparator Traianus Dönemi’nde Roma’da Hıristiyanlığı kabul ederek pagan inanca karşı çıkan ve bunun sonucunda açlık cezasına çarptırılarak öldürülen Martyr (Şehit) Hyakinthos’tur. Hyakinthos, ölümünün ardından İmparator Traianus tarafından memleketi Kaesarea’ya gönderilmiştir. Diğer iki Yunanca yazıtta ise “Sağlıkla gir” ya da “Sağlıklı gir” ifadesi bulunmaktadır. 

III. yüzyıla kadar kentlerin ileri gelenlerinin güçlerini, kentlere inşa ettirmiş oldukları yapılar ile gösterdikleri bilinmektedir. III. yüzyıl ve sonrasında bu kişiler kırsalda kendileri için gösterişli konutlar inşa ettirmişler ve zenginliklerini kendileri için harcamaya başlamışlardır. Örenşehir’de inşa edilen yapı da bu bağlamda değerlendirilebilecek villa rustikalardan bir tanesi olarak düşünülebilir. Bir başka olasılık ise İmparatorluk idaresindeki bir yönetici tarafından yaptırılmış olmasıdır.

Örenşehir’dek villa henüz tam olarak açığa çıkarılmamıştır. Villanın şu andaki alandan daha geniş bir alana yayıldığı gerçekleştirilen jeoradar çalışmalarından anlaşılmaktadır. Villaya ilişkin kazı çalışmaları tamamlandığında konutun hem mimari özellikleri hem de Geç Antik Dönem’deki bağlamı hakkında daha net sonuçlara ulaşılabilecektir. 

Yararlanılan Kaynaklar

Yıldız, G. Clauus, M. Petzl, G. (2013). Epigraphica Anatolica Vol. 46. Two Late Antique Mosaic Inscriptions From The Area of Caesarea (Kayseri).