Niksar Çöreğibüyük Camii (Darü’l-Hayr Medresesi)

Doğal ve Kültürel Miras Medrese

Niksar ilçe merkezinde Bengiler Mahallesi’ne bağlı Cahit Külebi Caddesi üzerinde yer almaktadır. İnşa kitabesi olmayan yapının tarihlendirilmesi ile ilgili farklı görüşler ileri sürülmektedir. Uzunçarşılı, yapıyı Darü’l-Hayr olarak tanıtarak, Selçuklu veya İlhanlı dönemine ait olabileceğini belirtmiştir. Evliya Çelebi, Çöreğibüyük Tekkesi ve Çöreğibüyük Camii olarak iki farklı yapıdan bahsederek, Çöreği Büyük Sultan adında bir kişinin cami yakınlarında gömülü olduğunu eklemiştir. Gabriel, Çöreği Büyük adlı kişinin bani olarak değil de tekkenin şeyhi olarak anılmasının daha doğru olabileceğini ifade etmiştir. Başkanlık Osmanlı Arşivi’nden ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde yer alan Hurufat defterlerindeki kayıtlardan yapının bir külliye olarak planlandığı, mevcut yapının da esasen Darü’l-Hayr Medresesi olduğu anlaşılmaktadır. Külliyeyi oluşturan diğer yapılar ise; Darü’l-Hayr Zaviyesi, Darü’l-Hayr Mescidi ve Darü’l-Hayr çeşmeleridir. Caminin orijinal kısmı olan taçkapı üzerindeki süslemelerden yola çıkılarak XIV. yüzyılda İlhanlı döneminde inşa ettirildiği düşünülmektedir. Yapı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 08.09.1978 tarihli, A-1274 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Gabriel tarafından çizilen planına göre, ortada yer alan avlunun doğu, batı ve kuzeyinde birer eyvan ile köşelerde yer alan odalardan oluşmaktadır. Doğuda yer alan eyvan, giriş eyvanı olarak kullanılmıştır. Avlunun ortasında sekizgen bir havuz bulunmaktadır. Günümüzde cami olarak kullanılan yapının orijinalliğini koruyan tek kısmı taç kapısıdır. Beden duvarı boyunca yükselmekte olan taç kapı, üç taraftan dört bordür ile kuşatılmıştır. Dıştan iki bordür üzerinde palmet ve kıvrım dallardan oluşan bezeme görülmektedir. Giriş kapısı basık kemerli olup, iki renkli taş malzemeden geçmeli yapılmıştır. Kapını iyi yanında bulunan sütunceler altı kollu yıldız ve kazayağı motifi ile bezenmiş olup üstleri mukarnas ile sonlandırılmıştır. Basık kemerli kapının hemen üzerinde köşelere yerleştirilmiş damla motifi içerisinde altı kollu yıldız, çiçek ve küçük bir damla motifi bulunmaktadır. Kapı üzerinde yer alan kitabede Firdevsî’ye ait mesneviden bir bölüm yer almaktadır. Giriş kapısının üzeri mukarnas ile sonlanmaktadır. Mukarnaslı alan içerisinde altta boş bir kitabe kısmı, üstte ise başını arkaya doğru yöneltmiş geyik motifi işlenmiştir. Geyik taçkapıda oldukça geniş bir yer kaplamakta olup oturur vaziyettedir. Mukarnaslı bölümün iki yanında rozet içerisinde merkezde bulunan 12 kollu yıldızın kolları altı kollu yıldızı oluşturmaktadır. Altı kollu yıldızın iç kısmı şifa düğümü ve geometrik motifler ile doldurulmuştur.

Beden duvarları günümüze ulaşamadığı için yalnızca taç kapısı ile ilgili olarak, kesme taştan yapıldığını söyleyebiliriz. Gabriel, yapının beden duvarları hakkında; tuğla hatıllı moloz taş malzemeden inşa edildiğini, eyvan kemerlerinin bezemeli kesme taş malzemeden olduğunu bildirmiştir.

Yapı, 1939 ve 1942 depremlerinde büyük hasar gördü. 1957 yılındaki onarım ve eklemeler ile camiye dönüştürüldü. Uzunçarşılı, tekke içerisinde odaların birinde bir, diğerinde iki adet mezar olduğunu yazmıştır. Bu mezarlar günümüzde avlu kısmında yer almaktadır.

Niksar’a gelenlerin, taçkapısında Türk Mitolojisinde önemli bir yeri olan geyik figürü bulunan ve günümüzde cami olarak kullanılan yapıyı görmelerini tavsiye edilir.

Yararlanılan Kaynaklar

Çal, H. (1989). Niksar’da Türk Eserleri. İstanbul: Yeni Zamanlar Sahaf; Seçgin, N.(1997), Tokat ve İlçeleri Mimari Eserleri (Yayımlanmamış doktora tezi). İstanbul: Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Gabriel, A. (1934), Monuments Turcs D’Anatolia, Cilt-II. Paris.