Kuşadası

Yerleşim Merkezi / Destinasyon Deniz Destinasyonu

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Özge DEVRAVUT (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Kadriye Alev AKMEŞE (2021) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Kuşadası, Türkiye’nin tatil ve dinlenme yerleri arasında önemli bir yeri olan turizm liman kentidir. İlkçağlarda, MÖ 3000 yıllarında Leleglere, MÖ XI. yüzyılda Aeoleyalılara, MÖ IX. yüzyılda İyonlara, Antikçağ’da, MÖ VII. yüzyılda Lidyalılara (bu dönemde Kuşadası’nın adı Neopolis olarak geçmekteydi), Roma döneminde, MÖ II. yüzyılda Romalılara, Ortaçağ’da; XV. yüzyılda Venedikliler ve Cenevizlilere (bu dönemde Kuşadası’nın adı Scala Nuova olarak geçmekteydi) 1186 yılında Selçuklu Devleti’ne, 1413’te Osmanlı Devleti’ne, 1865 yılında serbest bölge ilan edildiğinde ise Yahudiler, Yunanlar, Ermeniler ve İtalyanlara ev sahipliği yapan tarihi ve kültürel yönden zengin bir geçmişe sahip Aydın’a bağlı bir ilçedir.

Türkiye’nin ilk turizm merkezlerinden biri olan Kuşadası; Ege Denizi kıyısında olup 1960’lı yıllarda başlayan turizm hareketliliği ile kısa süre içerisinde büyüdü. Türkiye’de kurvaziyer turizminde önemli limanlardan birine sahip olmakla birlikte farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan tarihi, çok sayıda konaklama tesisi, hareketli gece hayatı, mavi ile yeşilin buluştuğu Dilek Yarımadası ile Büyük Menderes Deltası Milli Parkı gibi birçok turistik noktaları içinde barındıran ilçelerden biridir. Kuşadası ilçesinin turistler tarafından ilgi gören turistik noktası olan Güvercinada, 1834 yılında büyük bir yenilenme gördü ve ünlü kalesi yapıldı. "Kuşadası" adı bu kaleden gelmektedir. 1954 yılına kadar İzmir ilinin bir ilçesi iken, bu tarihten sonra Aydın iline bağlandı. Yüzölçümü 264 km., Nüfusu 2018 yılı itibariyle yaklaşık olarak 113.580 olarak ifade edilmektedir.

Referanslar

Dinç, T. (2008, Ağustos 4). Kuşadası Tarih, https://www.tatilpanosu.net/kusadasi-tarihi.php, (Erişim tarihi: 11. 07. 2020).; http://kusadasi.meb.gov.tr/www/kusadasi-tarihi/icerik/40, (Erişim tarihi: 11. 07. 2020); Tokmakoğlu, A. (2018, Ocak 25). Türkiye’de Turizmin İlk Başladığı Yer: Kuşadası, https://kesfetsek.com/kusadasi-gezilecek-yerler/, (Erişim tarihi: 11. 07. 2020); www.endeksa.com. (2019). Kuşadası Nüfus Dağılımı, https://www.endeksa.com/tr/analiz/aydin/kusadasi/demografi, (Erişim tarihi: 11. 07. 2020).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

www.kusadasikulturelmiras.com, (Erişim tarihi: 10. 08. 2020).

2 / 2

Ege Bölgesi’nin uluslararası nitelikli yat limanı ile en önemli koylarından olan Kuşadası, Aydın iline bağlı turistik bir ilçedir. Kuşadası ilçesinin kuzeyinde İzmir’e bağlık Selçuk ilçesi, kuzeydoğusunda Germencik ilçesi, doğu ve güneyinde ise Söke ilçesi ile komşudur. İlçenin batısı yaklaşık olarak 80 kilometrelik bir kıyı şeridi ile Ege Denizi’ne açılmaktadır.

Bölge coğrafi özelliklerinin yerleşim ve yaşamsal ihtiyaçların temini açısından elverişli olmasından dolayı Prehistorik dönemlerden beri sürekli yerleşim alanı olarak kullanılmıştır. Kuşadası tarihsel süreçte pek çok uygarlığın egemenliği altına girmiştir. MÖ IX. yüzyıldan itibaren İyonya, MÖ VI. yüzyılda Lydia, MÖ 546 yılında Pers, MÖ 334 yılında Makedonyalı Büyük İskender, sonrasında ise Roma, Bizans ve Selçuklu uygarlıklarının himayesinde kaldı.

Bölge, iklim açısından Akdeniz iklimi özelliklerini taşır ve ılımandır. Zengin bitki çeşitliliğine sahiptir. Türkiye’nin denize kıyısını oluşturan Ege, Marmara, Karadeniz ve Akdeniz kıyılarının sahip olduğu bütün bitki örtüsü çeşitliliğini taşımaktadır.

Bölgede turizm, tarım ve balıkçılık önemli ekonomik kaynaklardır. 1960’lı yıllardan itibaren turizm açısından gelişim hızla artmıştır. Günümüzde ise turizm bölgenin en önemli ekonomik gelir kaynağı olarak önemini sürdürmektedir. Bölgenin liman kenti olması bölgedeki turizmin önem kazanmasında etkili unsurlardan biridir. Limana demirleyen gemiler ve mürettebatın karaya çıkması sonucu bölgeye yönelik bir farkındalık ve doğal tanıtım avantajı oluşmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra Meryemana Evi’nin 1957 yılında Hac yeri ilan edilmesi ile inanç turizmi kapsamında ziyaretlerin artmaya başlaması da bölge turizmi açısından önemli bir olaydır. Diğer önemli unsur ise bölgenin kıyısı ve karasal alanları ile doğal bir turizm destinasyonu cazibesi taşımasıdır.

Deniz ticareti açısından önemli bir yer olduğundan 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından Kuşadası İskelesi yakınlarına yaptırılmış olan Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı, yine Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından 1618 yılında yaptırılan Kaleiçi Camii ve Kuşadası’nın sembolü olarak anılan Güvercinada’da kayalar üzerine inşa edilmiş olan Korsan Kalesi olarak da bilinen kale bölgenin önemli kültürel turistik değerleri arasındadır. Ayrıca bölgenin surlar ile çevrili olduğu dönemde var olan üç kapıdan günümüze ulaşan tek kapı olan kale kapısı da yine bölgenin kültürel mirasları arasındadır. Dilek Yarımadası Milli Parkı, bölgenin tüm vahşi ve doğal güzelliklerine, nadide bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Kuşadası’nın üç kilometre kuzeyinde Miken Kralı Agamemnon tarafından kurulduğu düşünülen Pygale arkeolojik yerleşim alanı kalıntıları yer almaktadır. Güvercinada yakınlarında bulunan, İonlar tarafından kurularak Kuşadası’nın ilk yerleşim yeri olduğuna inanılan Neopolis (Yılancı Burnu) antik kenti, ikinci bir yarımada görünümü sunmaktadır. Kuşadası ve Davutlar yolunun 10. kilometresinde anakara ile Sisam Adası arasındaki boğazın kontrol edilerek korunması için Bizanslılar tarafından inşa edilen Kadıkalesi, bölgenin önemli antik arkeolojik alanlarından bir diğeridir. Güzelçamlı beldesinde bulunan Panionion Antik Kenti coğrafi özellikleri ve iklim olanakları sayesinde bölgede tarihsel açıdan kıymetini her dönem sürdürmüş önemli antik kentlerinden biridir. XI. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nca yaptırıldığı düşünülen Davutlar’da yer alan Davutlar Kurşunlu Manastırı yine bölgenin önemli tarihsel antik değerlerinden biridir ve turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir. Aslanlı ve Zeus mağaraları bölgenin doğal güzelliğini gözler önüne sererek macera severleri etkilemektedir.

Bölgenin zirai üretim açısından en fazla bilinen gastronomik unsurları zeytin, üzüm ve incirdir. Ancak turizmin önem kazanması ile bu nitelikli ürünlerin üretildiği tarımsal alanların amaçları dışında kullanımı artmış ve tarım alanlarının azalması sorunu ortaya çıkmaya başlamıştır. Ayrıca bu durum bölgede çarpık kentleşmeye de kaynaklık etmektedir.

Bölge beldelerinde bulunan kaplıcaları ile sağlık ve termal turizmine, doğal güzelliklerle dolu kıyısı ile deniz-güneş-kum turizmine, civardaki mağaraları ve kamp yapmak için olanak sunan doğal alanları ile rekreasyon turizmine imkan sağlamaktadır. Aynı zamanda liman kenti olması sayesinde Kruvaziyer ve yat turizmine, su altı dalış turizmine ve Meryemana Evi ile inanç turizmine olanak sunmaktadır. Bu sayede farklı beklentilere sahip pek çok turisti kendine çekerek, ziyaret edenlerin etkin vakit geçirmelerini sağlayacak çok çeşitli alternatiflere sahiptir.

Kuşadası ulaşım açısından geniş olanaklara sahiptir. Sahip olduğu liman sayesinde denizyolu ile diğer şehirlere açılan karayolu alternatifleri ile ve İzmir Adnan Menderes Havalimanı aracılığı ile havayoluyla ulaşım imkanları mevcuttur.

Referanslar

Dal N. ve Baysan, S. (2007). Kuşadası’nda Kıyı Kullanımı ve Turizmin Mekânsal Etkileri Konusunda Yerel Halkın Tutumları, Ege Coğrafya Dergisi, (16): 69-85; Güney İ., Somuncu M. (2018). Kuşadası İlçesinde Turizmin Yaşam Döngüsü: Mekânsal ve Toplumsal Öğeler Üzerinden Bir Değerlendirme, Türk Coğrafya Dergisi, (71): 101-116; Kahraman C. (2012).Kuşadası’nda Arazi Kullanımı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Coğrafya Dergisi, 22: 27-44; Kuşadası Turizminin Yeniden Pazarlanması Stratejisi Projesi(2015). Tanıtım Planı, Aydın: Güney Ege Kalkınma Ajansı/ GEKA- Kuşadası Ticaret Odası/ KUTO.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Kuşadası, Kuşadası Türkçe Broşür, Aydın İl Kültür Turizm Müdürlüğü, https://aydin.ktb.gov.tr/, (Erişim tarihi: 25.12.2020).