Kültürel Yozlaşma

Kavram Sosyoloji

Kültür kavramı, toplumların sahip olduğu somut ve soyut değerlerin tamamı olarak ifade edilmektedir. Toplumların geliştirdiği kültürel değerler, zaman ve mekâna göre değişime uğramaktadır. Toplumsal değişim olgusal olup, toplumun yapısından ve işleyişinde yaşanan büyük çaplı dönüşümlerdir. Değişime ilişkin ünlü filozof Heraklitos, değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir sözünü yüzyıllar önce dile getirerek, değişime dikkat çekmiştir. Değişim, kültürel gelişme ve kültürel yozlaşma olarak iki yönden kendisini göstermektedir. Kültürel gelişme, toplumsal yapının devamı için faydalı bir durum oluştururken, kültürel yozlaşma ise toplumsal yapıya zarar vermektedir. Yozlaşma, güncel Türkçe sözlükte: (a) özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, özünden uzaklaşmak, bozulmak (b) dönüşen (c) bir şey, manevi anlamda değer yargılarını, özelliklerini ve niteliklerini yitirmek ve bozulmak şeklinde üç anlamda kullanılmaktadır. Tanımlamalar da ifade edildiği üzere yozlaşma, zamanla gelişen toplumsal yapının çöküşünü vurgulamaktadır. Sosyolojik açıdan, kültür ve yozlaşma kavramlarına yönelik teorik çerçevenin kurulması son yıllara dayanmaktadır.

Kültürel yozlaşma, bir toplumun sahip olduğu dil, din, ahlak, örf, adet ve geleneklerin değişimine uğraması demektir. Kültürel yozlaşma, ekonomik, siyasi, eğitim vb. güçler açısından geride bulunan ve diğer toplumlarla çeşitli şekillerde etkileşim yaşayan toplumlarda görülmektedir. Küreselleşmiş dünyada küresel gücü elinde bulunduran toplumlar, tüketim geleneklerini, yaşayış biçimlerini, giyim tarzlarını vb. değerlerini daha zayıf ülkelere dayatmaktadır. Kültürel değerlerin yozlaşmaya uğraması toplumların da tarih sahnesinde silinmesine yol açarken, kültürel yozlaşmaya direnç göstermiş toplumlarda ise, her ne kadar emperyalist güçlerin saldırısına uğrasa da, her koşulda ayakta kalmayı başarabilmektedir.

Kültürel yozlaşmaya yol açan birçok öğe varken bunların başında kitle iletişim araçları (radyo, televizyon, internet, sosyal iletişim araçları vb.) gelmektedir. Son yüzyılda kitle iletişim araçlarından biri olan televizyon aygıtı, insanların evlerine girmesiyle beraber, toplumsal yapının zarar görmesine yol açabilecek güce ulaşmıştır. Kitle iletişim araçlarının birçok yönden iyi olmasına rağmen, geri kalmış toplumların kültürel yaşamlarını etkiler niteliktedir. Hatta bu yüzden birçok toplumda, sahip olunan kültürel değerler çağdışı olarak kabul görmeye başlanmıştır. Toplumsal değişime etki eden diğer bir unsur ise, turizm hareketleridir. Turizm, geliştiği bölgelerde sosyal, ekonomik ve çevresel açıdan birçok olumlu gelişme öncülük ederken, sosyo-kültürel yönden kültürel değişim ve yozlaşma gibi olumsuz sonuçlara da sebep olduğu tartışılmaktadır. Tatil boyunca turistlerin ekonomik gücü, yaşayış biçimleri, aşırı alkol kullanımı vb. gibi davranışları ev sahibi toplumun değer ve inanç yapısı, giyim, kuşam ve yaşam biçimi, suç oranları, hırsızlık ve dilde yabancı sözcüklerin artışına neden olabilmektedir. Belli geleneklere dayalı evliliklerin yapıldığı toplumlarda, turizm işletmelerinde işgörenlerin yabancılarla yaptıkları evliliklerin artması ile birey alışkanlıklardan uzaklaşarak kültürel yozlaşmayı hızlandırmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Alkan, C., (2015). Sürdürülebilir Turizm: Alaçatı Destinasyonuna Yönelik Bir Uygulama, Journal of Yaşar University, 10 (40): 6692-6710; Doğan, H.Z., (2004). Turizmin Sosyo-Kültürel Temelleri (İkinci baskı). Ankara: Detay Yayıncılık. Şahin, K., (2011). Kültürel Yozlaşmaya Neden Olan Bir Unsur Olarak Televizyon, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1(1): 243-247; Uslu, A., Kiper, T., (2006). Turizmin Kültürel Miras Üzerine Etkileri: Beypazarı/Ankara Örneğinde Yerel Halkın Farkındalığı, Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 3 (3): 305-314.