Kültürlerarası Çalışma

İnsan etkileşiminin söz konusu olduğu her alanda yapılan çalışmalar kültürlerarası çalışma kategorisine girer. Çünkü her birey içinde yaşadığı kültürü yeniden üreterek sürdürür ve içselleştirir. Böylece etkileşim sürecinde öznel kültürü ile yer alır. Bu nedenle, etkileşime dayalı her çalışma kültürlerarası olmak durumundadır.

Kültürlerarası çalışmalar genellikle niteliksel ve son zamanlarda etnografik çalışmalardır.

Herhangi bir disiplinde araştırmanın farklı kültürel bağlamları içine alması durumunda, araştırma verilerini elde edenler ve/veya değerlendirenlerin farklı kültürlerin mensubu olması durumunda da çalışma kültürlerarası çalışma niteliği kazanır.

Kültürlerarası çalışmalar değişik insan toplulukları ya da toplumları arasındaki kültürel farklılıkları, benzerlikleri araştırarak bunlar arasında etkin iletişim sağlamaya hizmet eder. Kültürlerarası çalışmalar farklı kıta, ülke ya da bölgelerde yaşayan insan gruplarında yapılabileceği gibi aynı ülke ya da bölgedeki farklı meslek, inanç, etnik, cinsiyet, siyasal, yaş gruplarında da gerçekleştirilebilir.

Kültürlerarası çalışmalar insan topluluklarının kültürleri arasındaki farklılıkların mikro düzeyde bireylerarası ve makro düzeyde uluslararası ilişkileri nasıl etkilediğini ve olası sonuçları anlamaya, çıkabilecek olumsuzlukları ortaya koymak amacıyla yapılır. Bireyler ve topluluklar arasındaki etkileşim sürecinde kültür farklılıkları nedeniyle ortaya çıkabilecek engelleri anlamak ya da önceden kestirmek her düzeyde gündelik yaşamın uyum ve ahenk içinde akmasına yardımcı olur.

Kültürlerarası çalışmaların hareket noktası önce kendi kültürünü tanımaktır. Daha sonra da bu bilgiye dayalı olarak diğer kültürlerle kendi toplumu arasında çeşitli alanlarda uyumlu etkileşim sağlamanın yollarını aramaktır. Başka deyişle, kültürlerarası çalışma, belirli olay ya da durumları farklı kültürel bağlamlarda karşılaştırarak değerlendirmeyi ve anlamayı gerekli kılar. Bunun için her iki kültürü de bilmek gerekir. Bir kültürün içinde doğup büyümüş olmak o kültürü bilmek anlamına gelmez. Bir kültürü bilmek için akademik çerçevede öğrenmek zorunludur. Akademik çerçeve kuramsal ve sistematik öğrenmeyi içerir. Nasıl ana dilimizi öğrenmek için bir eğitim almak zorunda isek kültürümüzü öğrenmek için de eğitim almak, sistematik/akademik çaba harcamak zorundayız. Bu nedenle kültürlerarası çalışma, her ne kadar kolay görünse de, donanımsız yapılabilecek çalışmalar değildir.

Cinsiyet, göç, azınlık, sosyal hizmetler, hakla ilişkiler, reklam, kamu yönetimi, turizm, işletme ve benzeri alanlarda kültürlerarası çalışmalar yapılmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Aikman, S. (1999). Intercultural Education and Literacy : An Ethnographic Study of Indigenous Knowledge and Learning in the Peruvian Amazon. John Benjamins Publishing Company; Gert Melville ve Carlos Ruta. (2015). Thinking the Body As a Basis, Provocation and Burden of Life : Studies in Intercultural and Historical Contexts. De Gruyter Oldenbourg. Library of Congress Cataloging-in-Publication Data; Moreira, A.M., Paul,J.-J., Bagnall, N. (Eds) (2019): Intercultural studies in higher education: Policy and practice Cham, Switzerland: Palgrave Macmillan; Poutiainen, S. (2014). Theoretical Turbulence in Intercultural Communication Studies. Newcastle: Cambridge Scholars Publishing.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Kartarı, A (2020). Kültür, Farklılık ve İletişim (Üçüncü baskı). İstanbul: İletişim Yayınları.