Kültürel Coğrafya

Kavram Sosyoloji Coğrafya

Almanya’da Friedrich Ratzel (1844-1904) tarafından ilk kez ileri sürülen kültürel coğrafya (Kultur geographie) terimi, Fransa’da Paul Vidal de la Blache (1845-1918) ile insanların yaşadıkları çevreyi kullanırken yararlandıkları teknikler, araçlar ve yaşam tarzını içeren bir anlam kazandı. Kültürel coğrafyanın kapsamı ve yaklaşımları konusunda ağırlığı bugünlere ulaşan en derinlikli görüşler Carl Ortwin Sauer’e (1889-1975) aittir. Sauer, Amerikan coğrafyasında büyük değişiklikler yaratacak çalışmalar yapmış, daha 1927’de kültürel peyzaj kavramını kullanarak, maddi kültür ögelerini coğrafi bakış açısı ile incelemiştir. Sauer, insan ve insan faaliyetleri olmadan coğrafya olmayacağı fikrinden hareketle, kültürel coğrafya alanını daha 1920’lerde kurmaya başlamıştır. Araştırmaları; antropoloji, bitki ekolojisi, tarih ve felsefe gibi diğer bilim dallarıyla da iç içedir. Bu kadar geniş bir yelpaze içindeki bakış açısı, coğrafyanın disiplinlerarası yapısını açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. O, Amerikan kültürel coğrafyasının ve Berkeley Okulu’nun lideri olarak tanımlandığı gibi, kültürel coğrafyanın da atası olarak kabul edilmektedir. Sauer, kültürel coğrafyanın sadece maddi kültür ögeleri ile ilgilenmemiş, yerleşik kültürün kökenini ve kültürel yayılmayı da araştırmıştır. Kültürel peyzaj ve kültürel coğrafya, Sauer’in çalışmaları ve gayretleri sayesinde sağlam temeller üzerine oturtulmuştur. Kültürel coğrafyanın kurumsallaşması 1990’ların başında, Fransa, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşmeye başlamıştır. Bu alanı temsil eden dergiler 1992’de yayın hayatına girmiş ve giderek çoğalmaktadırlar.

Kültürel coğrafyanın dayandığı ilke basittir: Sosyal bilimlerin yaklaşımıyla genellikle bir nesnenin ya da toplumsal bir olgunun nedenini, gelişimini ve sonuçlarını mekânla ilgi kurarak araştırmak. Daha doğrusu coğrafi açıdan kültüre bakılırken onun coğrafi bir mekânda doğduğu ve başka coğrafyalara taşındığı, her kültürün doğal coğrafi çevreyi farklı kullanarak değişik sorunlara yol açtığı ya da tam tersi kültürel yapının değişiminde yaşanılan coğrafyanın payının olduğu, kültürlerin ayırt edilmesinde coğrafi ortamın ve coğrafi olayların rolünün olduğu her zaman göz önüne alınır. Bu temelden hareket edildiğinde; kültürel yayılma, kültürel ekoloji, kültürel entegrasyon, kültürel coğrafi görünüm (peyzaj), kültürel coğrafi geçmiş ve karşılaştırmalı kültür bölgeleri, kültür-coğrafya ilişkisinde bize nelerin araştırılması gerektiğinin altını çizer. Nitekim herhangi bir kültür, çıkış noktasından binlerce kilometre uzaklığa gittiği gibi, bazıları yalnızca çıkış noktasında kalmıştır. Kültürün doğal çevre ile ilişkilerini diğer anlatımla kültürel ekolojiyi yorumlamada çevreci deterministlerin (doğanın üstünlüğünü kabul edenler) ve posibilistlerin (doğal çevrenin etkisini kabul etmekle birlikte insanın kültürün mimarı olduğunu savunurlar) görüşleri; kültürün mekânla ve diğer kültürlerle bütünleşme konusu; maddi ve maddi olmayan kültür unsurlarının yeryüzünde yarattıkları yapay görünümler (popüler kültür ve halk kültürünün peyzajları); kültürdeki mekânsal benzerlik ve farklılıklarda zamanın rolü; dünya kültür âlemleri ve bölgeleri vd. kültürel coğrafyanın ne denli zengin bir içerik altyapısına sahip olduğunu bize gösterir.

Kültürel coğrafyada geçmişten bugüne yer edinen yaklaşımlar; hümanistik, post-yapısalcı ve materyalist olmak üzere sıralanabilir. Hümanistik yaklaşım; insan odaklı konular, kültürel peyzaj ve mekânların yorumlanması ile ilgilidir. Post-yapısalcı yaklaşım; esas olarak hümanistik geleneğe eleştiriler getirmekte olup, yeni kültürel coğrafyada bu yaklaşım önem kazanmaya başlamıştır. Materyalist yaklaşımlar genel olarak Marksizmin türlerinden biri etrafında şekillenir. Coğrafyadaki Marksist geleneğin çoğu, alışılageldik şekliyle, kültürelden ziyade kentsel ya da ekonomik alanlarla temsil ediliyorsa da kültürel dönüşe tanıklık eden gelişmeler de son yıllarda görülmeye başlamıştır. Fransız coğrafyacı Paul Claval ise kültürel coğrafyadaki çağdaş yaklaşımları dört ana gruba ayırmaktadır; sosyo-mekânsal sistemlerin anahtar değişkeni olarak kültürün analizi; peyzajın analizi; kültürel süreçlerin analizi; eleştirel yaklaşım. Kültürel coğrafyanın yöntembilimi nitelikseldir ve sosyal bilimlerin araştırma yöntemleri ve teknikleri kullanılır. Genellikle mevcut araştırma metinlerinden yararlanıldığı gibi anket ve görüşmelerden de önemli veriler elde edilir. Ek olarak coğrafyacılar, zihin haritaları yoluyla insanların sosyo-mekânsal etkileşim alanlarını, çevresel algısını, ikamet yeri seçimini, göç kararını ya da mekânsal uygulamalarını anlamaya çalışırlar.

Kültürel coğrafya günümüzde; tarihi coğrafya, siyasi coğrafya, sosyal coğrafya ve kültür çalışmaları ile yakından ilgilidir. Sözgelimi soğuk savaş sonrası dünya düzeni, bölgesel politikalar ve değişimler, sosyal coğrafya-kültürel coğrafya ilişkileri, üretim ve tüketimin kültürel coğrafyası, kültürel peyzajların analizi, toplumsal cinsiyet sorunları örnek verilebilir. Günümüzde küreselleşme süreçleri ve uluslararası göçler, kültürün daha geniş alanlara ve çok yönlü yayılmasına yol açarak yeni kültürel coğrafyaları ortaya çıkarmakta, dolayısıyla yeni araştırma alanları doğmaktadır. Böylece dünyadaki çok-mekânlı yaşamlar, aidiyet ve anavatan gibi kavramların sorgulanmasını da gündeme gelmektedir. Diğer taraftan daha klasik konular olmakla birlikte yer ve mekân, gündelik yaşam kültürü, popüler ve halk kültürü gibi konuların da önemi devam etmektedir. Kültürel coğrafyanın geleceğinde Coğrafi Bilgi Sistemleri’nin bir araştırma tekniği ve araç olarak çok kullanılacağı, küreselleşmenin kültür üzerindeki etkilerinin çok araştırılacağı ileri sürülmektedir.

Bugün kültürel coğrafya kurumsal düzeyde, Uluslararası Coğrafya Birliği (IGU) içinde Coğrafyada Kültürel Yaklaşım adlı bir komisyon tarafından temsil edilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Gaile, G. L. ve Willmott, C. J. (Editörler)(2003). Geography in America at the Dawn of the 21st Century. Oxford: Oxford University Press; Houssay-Holzschuch, M. (2005). La Géographie Culturelle, Emergence et Enjeux. L’histoire Culturelle du Contemporain: Actes du Colloque de Cerisy (Editör: Martin, L., Venayre, S.), (ss. 237-247); Kayserili, A. (2010). Carl Ortwin Sauer ve Kültürel Coğrafya, Doğu Coğrafya Dergisi, 15 (24): 177-190; Tümertekin, E. ve Özgüç, N. (2006). Beşeri Coğrafya. İnsan, Kültür, Mekân. İstanbul: Çantay Kitabevi.