Kültürel Yayılma

Kavram Sosyoloji

“Belli bir toplumda, dıştan içe doğru ya da içten dışa doğru, maddi ve manevi öğelerin sürekli olarak yayılması” şeklinde tanımlanmaktadır. Toplumun ayırt edici özelliklerini ifade eden kültürü oluşturan semboller, davranış kalıpları, o topluma ait yasalar, ahlak kuralları, dini inançlar o toplumun içinde farklı katmanlarında olabileceği gibi farklı toplumlara da aktarılmaktadır. Kültürel yayılmaya maruz kalan toplum kültürleşmeyi yaşamaktadır. Kültürel yayılma süreci ile gelen maddi ve manevi unsurlar, yine farklı kültürden birey ve grupların oluşturduğu etkileşim sonucunda her iki toplumsal katmanda kültürel değişime neden olmaktadır. Ancak temel değişiklik yayılıma maruz kalan toplumda gözlenmektedir. Kültürel unsurların başka bir katman tarafından direkt sahiplenildiğinde ise kültürel alıntıya (cultural borrow) dönüşmektedir. İki kavram bir biri ile zıt kullanılmaktadır. Kültürel yayılmanın yarattığı değişim kültürün maddi unsurlarında kısmen ve bölgesel olarak gerçekleşeceği gibi, manevi unsurlarda ve hızlı bir şekilde genele yayılmayla gerçekleşmektedir. Bazı sosyal bilimciler yayılmayı hızlandıran unsurları kültürel öğelerin kalıtsal, ırksal, doğal, siyasi, ekonomik, demografik ve coğrafik etkenlerine bağlamak gerektiğini vurgulamaktadır. Amerikan antropologlar yayılımı coğrafi koşullarla sınırlandırmaktadır. Difusyonist (yayılımcı) akımın bilimsel temellerini hazırlayan Alman etnolojisine göre “Çeşitli toplumlardaki keşifler, icatlar ve kültürel gelişmeler, belli bir yörede, tarihin belli bir döneminde ve belli bir toplumda bir kez yer almakta ve oradan komşu toplumlara ve dünyaya yayılmaktadır”. Tüm dünyayı saran keşifler ve gelişmeler ilk başta belirli merkezlerde ortaya çıkmakta ve zamanla bütün dünyayı sarmaktadır. Örneğin üzerinde uyuduğumuz yatak Ortadoğu’da icat edilmiş ve Kuzey Avrupa’da değişikliğe uğramış ve sonra tüm dünyaya yayılmıştır. Amerikan yayılımcıların dışında İngiliz ve Alman ekolleri de kültürel yayılım konusunda farklı bakış açıları geliştirmiştir. Elliot-Smith ve Perry, gibi antropologlar İngiliz difüzyonistlerin en tanınanlarıdır.

Kültürün biçimlendiricisi, taşıyıcısı, aktarıcısı insandır. Dolayısıyla insanların farklı yaratılmışlardan üstün kılan öğrendiklerini yeni nesle öğretebilme yeteneği onu bu alanda biricik yapmaktadır. İnsanlar kültürlerini gelecek kuşaklara ya da farkı kültür dokularında hayatlarını devam eden insanlara aktarırken dili bir araç olarak kullanılmaktadır. İletişim eylemi ve dil aracılığı ile kültürel unsurların aktarımı sağlanmaktadır. İletişim eylemi toplum düzeyinde ilişkinin kurulmasını, kültürel yayılma için gerekli araçların sistemli ve işlevsel kullanımını sağlamaktadır. Diğer bir deyişle, iletişim aygıtları aracılığı ile kültürel yayılmanın fiziksel koşulları oluşturulmaktadır.

Teknolojinin gelişimi ile iletişimde sağlanan hız ve kolaylık kültürün yayılımın hız ve etki alanını da arttırmaktadır. Kitle iletişim araçları aracılığı ile sınırların yok edildiği, zaman algısının değiştiği bir küresel köyden bahsedilmektedir. Günümüzde yeni iletişim teknolojileri ile sağlanan erişim kolaylığı ve etkileşim ile kültürel alışveriş hızlanırken kültürel yayılma ya da adaptasyon sonucunda tek tip kültür oluşumunun diğer bir ifadeyle küreselleşmenin de hızlandığı yönündeki eleştirel bakış açıları gelişmektedir. Ancak bu toplumlara has, onları birbirinden ayıran, kimliklerini oluşturan, bilgi, inanç, sanat, ahlaki değerler, gelenekler ve ritüellerin oluşturduğu ulusal kültür anlayışının yerini, kültürel yayılma yoluyla birbirine benzeyen kitlesel kültüre bırakmaktadır.

Referanslar

Giddens, A. (2010). Modernite ve Bireysel Kimlik: Geç Modern Çağda Benlik ve Toplum (Çeviren: Ü. Tatlıcan). İstanbul: Say Yayınları; Güvenç, B. (1991). İnsan ve Kültür (5. Baskı). İstanbul: Remzi Kitabevi; Hall, S. (2002). Yerel ve Küresel (Çeviri: H. Tuncel). Mülkiye Dergisi, 38 (2): 133-150; Hofstede, G. (1980). Culture’S Conseğuences. Newsbury Park: Sage Publising.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Şahin, E. (2014). Cinsel Çekicilik İçeren Televizyon Reklamlarında Kültürel Farklılıkların Rolü (Yayınlanmamış doktora tezi). Konya: Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.