Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Nermin AYAZ (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Filiz GÜMÜŞ DÖNMEZ (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Muğla ilinin bir ilçesidir. Köyceğiz Gölü kenarında kurulan ilçenin nüfusu 36.389 olup toplamda 25 mahallesi bulunuyor. Akdeniz ikliminin hâkimiyeti altında olan ilçede yazlar sıcak ve nemli, kışlar ılık ve yağışlı geçiyor. En büyük gelir kaynağı tarım, hayvancılık ve turizmdir. Önemli bir narenciye yetiştiricisi olan ilçede arıcılık ve balıkçılıkta temel geçim kaynakları arasındadır. Tarihi MÖ 3400 yıllarına uzanıyor. Karya, Pers, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yaptı. Karya’nın önemli ticaret ve liman kenti olan Kaunos, bu bölgede kuruldu.

Köyceğiz, turizm yatırımları ve faaliyetleri açısından Muğla’nın diğer ilçelerine oranla daha yavaş ve korunaklı bir gelişme gösterdi. 1982 yılında turizm alanı ilan edilmesine rağmen çok zengin doğal çevre ve yaban hayatı kaynaklarına sahip olduğundan, bu zenginliği kitle turizminin yok etmemesi için 1988’de Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilerek korumaya alındı. İlçenin turizm potansiyeli daha çok kültür, eko, sağlık, yayla ve spor turizmiyle ilişkilidir. Köyceğiz’e 12 kilometre uzaklıkta ve 800 metre rakıma sahip Ağla Yaylası kamp ve trekking yapmak isteyen ziyaretçilerin uğrak yeridir. Köyceğiz ve Dalyan sınırları içinde kalan tarihî Kaunos kalıntıları ve bölgenin doğal güzellikleri turistler için temel cazibe alanlarıdır. Köyceğiz’den Dalyan’a doğru düzenlenen günlük tekne turlarına katılanlar denizden, çamurdan ve kaplıcalardan faydalandığı gibi turist rehberleri sayesinde bölgenin kültürünü de tanıyorlar. Özellikle bazı efsaneler, bölgeyi gezen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor, bu da turizm faaliyetlerinin gelişmesine önemli katkılar yapıyor.

İlçenin en bilinen coğrafi oluşumu Köyceğiz Gölü’dür. Gölün yüz ölçümü 54 kilometrekare olup denizden yüksekliği sekiz metre, derinliği ise 15-150 metre arasındadır. Tektonik bir çukurluğun sularla dolması ve ardından derelerin getirdiği alüvyonların set yapması sonucu oluştu. Köyceğiz Gölü’nü Namnam, Kargıcak ve Yuvarlak Çayları besliyor. Etrafı alüvyonların getirdiği sığ alanlar olduğundan kısmen sazlıklarla kaplıdır. Bu sazlık alan sürekli yaşayan ya da belirli dönemlerde gelen 180 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Gölde kefal, levrek, çipura gibi ekonomik değeri yüksek olan balıklar yetiştiriliyor. Gölün fazla suyu Dalyan Boğazı ile tahliye olup göl Akdeniz’e bu kanalla bağlanıyor. Kanalın sonunda ise Caretta Caretta kaplumbağalarının yuvalama alanı olan dünyaca ünlü İztuzu Plajı yer alıyor. Gölün suyu kısmen kükürtlüdür ve bunun nedeni göl tabanındaki jeotermal su kaynaklarının varlığıdır. Bu nedenle göl etrafında sağlık turizmine hizmet veren kaplıca ve çamur banyosu tesisleri bulunuyor.

Köyceğiz Gölü’nden Akdeniz’e akan ve labirenti andıran kanal Dalyan kanalıdır ve antik çağlarda oluşan bir efsanesi vardır. “Byblis’in Gözyaşları” olarak da bilinen “Kaunos ve Byblis” efsanesi bölgeyi ziyaret eden turistlere anlatılıyor. Efsaneye göre, “Byblis ile Kaunos ikiz kardeşti ve Byblis, erkek kardeşi Kaunos’a âşık oldu, ancak kardeşi olduğu için aşkını gizledi. Bir gün duygularına hâkim olamayarak kardeşi Kaunos’a aşkını itiraf eden bir mektup yazdı. Kaunos, bu aşka karşılık vermedi, ülkesinden ayrıldı ve bugünkü Dalyan’da kendi adını taşıyan bir kent kurdu. Byblis ise, üzüntüsünden çılgınca ağladı. Bu duruma tanıklık eden su perileri Byblis’in gözyaşlarının aktığı hiç kurumayan bir kanal açtılar. İşte Köyceğiz Gölü’nden Akdeniz’e akan kanalın suyu Byblis’in gözyaşları, kanalın etrafındaki sazlıklar da saçlarıdır.”

Köyceğiz Gölü kenarında sağlık turizmine hizmet eden önemli bir diğer çekicilik unsuru Sultaniye Kaplıcaları’dır. Kaplıcaların tarihi MÖ 100 yılına dayanıyor ve Kaunoslular tarafından kullanıldığı biliniyor. Roma döneminde kapsamlı bir tedavi merkezi olarak kullanılan alana Bizans döneminde ise konaklama birimleri eklenerek işlevselliği arttırıldı. Kaynaklara göre tedavi merkezinin girişinde “Tanrılar adına buraya ölüm giremez” yazılıdır. Bu nedenle kaplıcanın hemen yakınındaki Ölemez Dağı’nın da adını bu söylemden aldığı düşünülüyor. Bir başka efsaneye göre ise Lokman Hekim Ölemez Dağı’na geliyor, zirvesinden etrafı izliyor, gördüklerinden çok etkileniyor ve “İnsan istese bile burada ölemez” diyor. O zamandan beri bu dağa Ölemez Dağı deniyor. Sultaniye kaplıcalarının şifalı tuzlu suyu kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür, bromür, radon ve radyoaktif maddeler içeriyor. Radyoaktivite değeri yüksek olan suyun rehabilite edici özelliği vardır. Ayrıca kaplıcada açık ve kapalı olmak üzere dört termal su havuzu, bir çamur havuzu, konaklama birimleri ve restoran bulunuyor.

Endemik bir tür olan ve Türkiye’de yalnızca Güneybatı Anadolu bölgesinde ve Köyceğiz’de de yetişen sığla ağacı popülasyonu zaman içerisinde azaldı. Köyceğiz Gölü etrafındaki parçalanmış sığla orman toplulukları arasında koridorlar oluşturarak parçaların birleştirilmesi ve alanının genişletilmesi hedeflendi. Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Sığlalar Geri Dönüyor Projesi ile sığla ağacının kültürel ve ekoturizm özellikleri ön plana çıkarılıyor.

Referanslar

Doğa Koruma Merkezi (2011). Sığlalar Geri Dönüyor Projesi, https://dkm.org.tr/uploads/yayinlar/1585515258213.pdf, (Erişim tarihi: 24.12.2019); Köyceğiz Kaymakamlığı (2019). http://www.koycegiz.gov.tr/, (Erişim tarihi: 24.12.2019); Şahin, H. İ. (2009). Dalyan ve Köyceğiz Çevresinde Gelenek, Turizm ve Folklorizm, Millî Folklor, 82: 50-58.

2 / 2

Günümüzde Ege ve Akdeniz bölgelerinin, tarihte ise Karya ve Likya uygurlıklarının kesiştiği noktada kurulan Köyceğiz, Muğla’nın güneyinde yer almaktadır. Köyceğiz’in etrafı, kuzey ve kuzeydoğusunda Gölgeli ve Sancı Dağları, doğusunda Bayram Dağı, güneyinde Ölemez ve Kösten Dağı, batısında ise Beşparmak Dağları ile çevrilidir. Köyceğiz adını kenarında kurulu olduğu gölden almaktadır ve Muğla-Fethiye karayolunun 60. kilometresinde yer alıyor. İlçenin Dalaman Havalimanı’na uzaklığı ise 32 kilometredir. Yüzölçümü 1758 kilometrekaredir. Narenciye tarlaları ve sığla ormanlarıyla çevrili ilçenin en büyük geçim kaynağı tarım olmakla birlikte bölgede ormancılık, hayvancılık, gezginci arıcılık ve turizm de yaygındır. İlçenin iklimi Akdeniz iklimidir ancak yüksek kesimlerinde karasal iklim de görülür ve bu bölgeler kışın kar yağışlıdır. 2019 nüfus sayımına göre ilçenin kadın ve erkek nüfusu hemen hemen eşit olmakla birlikte toplam nüfusu 36.929’dur.

İlçenin tarihi MÖ 3400 yıllarına kadar uzanıyor. O dönemlerde Köyceğiz’de yaşadığı bilinen ilk medeniyet Karyalılardır. Karyalıları sırayla İskitler, Asurlular, İyonyalılar, Dorlar, Akalar, Persler, Hellenler, Seleykoslar, Romalılar, Selçuklular, Menteşeoğulları ve Osmanlılar takip ederek bölgede yaşamışlar ve iz bırakmışlardır. MÖ 1000 yıllarında, günümüzde Kaunos antik kentinin bulunduğu yer, Karyalılarla birlikte önemli bir ticaret merkezi haline geldi. İlçe, eski çağda Kaunos, Anadolu Selçukluları, Menteşeoğulları ve Osmanlılar döneminde Yüksekkum ve günümüzde ise Köyceğiz adıyla anılmaktadır. Köyceğiz adının hikâyesi ise şöyledir. Bölgenin kurulu olduğu ovayı bilinmeyen bir dönemde su basmış ve ovadaki yerleşim yerlerinin bir kısmı su altında kaldı. Bu felaketi görenler ise “Bütün şehri su basmış, sadece kıyıda bir köyceğiz kalmış” demişlerdir ve bu günden sonra yerleşimin adı Köyceğiz olarak kalmıştır.

Sahip olduğu doğal ve kültürel güzelliği, bünyesinde barındırdığı endemik ve çeşitli flora/faunasıyla Köyceğiz, 2019 yılında İtalya’da bulunan Cittaslow (Yavaş Şehir) İcra Kurulu tarafından Türkiye’nin 16. Yavaş Şehri olarak üyeliğe kabul edildi. Marmaris, Dalyan, Fethiye gibi turistik yerlerin biraz gölgesinde kalan ve daha çok günübirlikçi turistlerin uğrak yeri olan Köyceğiz önemli birtakım çekiciliklere sahiptir. İlçedeki en önemli tarihi çekicilik Kaunos antik kentidir. Kaunos, Ortaca’ya bağlı Dalyan Kanalı’nın karşı yamacında ve Köyceğiz’e bağlı Çandır Mahallesi’nde yer almaktadır. Antik kentte, kaya mezarları, kenti çevreleyen surlar, antik tiyatro, hamam, kiliseler, tapınaklar, agora, liman kalıntıları ve nymphaeum bulunmaktadır. Bunun yanı sıra ilçede beş sıcak, iki soğuk olmak üzere büyüklü-küçüklü kaplıcalar bulunmaktadır. Ancak bu kaplıcalardan biri şahsa ait (kiralık), diğeri ise belediyeye ait olarak aktif kullanılmaktadır. Belediye tarafından işletilen Sultaniye Kaplıcaları’nın içinde cildi güzelleştirdiğine inanılan çamur banyosu da bulunuyor. Türkiye’nin radyoaktivitesi en yüksek kaplıcasının su sıcaklığı 39⁰C olup yapısında kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon gazı bulunuyor. Ayrıca, kaplıcanın romatizma, siyatik, cilt ve kadın hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Roma ve Bizans dönemlerinde hastane olarak kullanılan kaplıcanın girişine Buraya ölüm giremez levhası asılmıştır. Bu sebeple ilçenin etrafında bulunan Ölemez Dağı’nın adının da buradan geldiği tahmin edilmektedir. İlçenin adını aldığı Köyceğiz Gölü, 5.500 hektar alandan oluşuyor ve Türkiye’nin 20. büyük gölüdür. Ayrıca, ilçede bulunan ve gölün sularını Akdeniz’e ulaştıran Dalyan Kanalı, 4.500 metre uzunluğundaki İztuzu Plajı, Ekincik Plajı, Toparlar Şelalesi, buz gibi soğuk suyu ile Yuvarlak Çayı ve yaz-kış piknik yapmak amacıyla çıkılan Ağla Yaylası gibi turistik çekicilikler yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak yeridir. Ayrıca, ilçenin göl tarafında yani tatlı suda yaşayan Nil Kaplumbağalarını ve deniz tarafında yani tuzlu suda yaşayan Caretta Carettaları görmek mümkündür. Sulak alanın geniş yer kaplaması bölgeyi balık türleri ve kuş türleri bakımından zengin hâle getirmektedir. Balık türü olarak kefal ve kuş türü olarak yalıçapkını bölgede göze çarpan türlerdendir. Bitkiler açısından bölgenin en değerli endemik türü ise kimya ve ilaç sanayiinde kullanılan sığla ağacıdır. İlçenin sahip olduğu çeşitli türler açısından bölge Özel Çevre Koruma Bölgesi kapsamındadır.

İlçenin tarım, hayvancılık ve turizm potansiyelinin yanı sıra yerel halkın sosyal, kültürel, sportif ve ekonomik hayatını canlandıran etkinlikleri vardır. Bunlar Köyceğiz’de her yıl düzenlenen briç turnuvası, plaj hentbolu, motosiklet festivali, film festivali, kano yarışları, yağlı pehlivan güreşleri, noel pazarı, ikinci el pazarı, doğal halk pazarı gibi etkinliklerdir. Bu tür etkinlikler aynı zamanda ilçeye çevre il ve ilçelerden çok sayıda yerli turist de çekmektedir. İlçe daha çok günübirlikçi turistlere ev sahipliği yaptığı için ilçede belediye ve işletme belgeli ve küçük çaplı ancak 10 kadar konaklama tesisi bulunmaktadır.

Referanslar

Gümüş Dönmez, F. (2016). Kırsal Turizm Kapsamında Tarım Turizminin Türleri ve Uygulanabilirliği: Köyceğiz Örneği, 3rd International Congress of Tourism and Management Researches, 20-22 Mayıs, Antalya; http://koycegiz.bel.tr/Ilc/koycegiz.html, (Erişim tarihi: 21.12.2020); Uslu, A. ve Avcı, U. (2020). Yerel Halkın Cittaslow Hareketine Bakış Açısına Yönelik Bir Araştırma: Köyceğiz Örneği, Turizm Akademik Dergisi, 7(11): 117-131.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Karaağaç, G. (2006). Kaunos’tan Köyceğiz’e. Fethiye: Birol Matbaası.