Asıl ismi İsmail Kemalettin Demir olan Kemal Tahir 1910 yılında İstanbul’da doğmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında verdiği roman, hikaye, şiir, senaryo gibi eserleriyle tanınmaktadır. 1938’de Nazım Hikmet ile birlikte askerleri isyana teşvik suçuyla yargılanmış ve on beş yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Bu cezanın on iki yılını tamamladıktan sonra 1950 yılında genel afla hapisten çıkmış ancak sonraki dönemlerde de soruşturmalara maruz kalmıştır. 1973 yılında kalp krizi nedeniyle İstanbul’da vefat etmiştir. 

Yazar, eserlerinde on beşe yakın takma isim kullanmıştır. Eserlerinde içerik olarak köy yaşamında, törelerde, geleneklerde, düzende gördüğü sorunları eleştirmiştir. Romanlarında karakter sayılarını geniş tutmuş, bölge şivesini kullanmıştır. En çok bilinen romanı "Devlet Ana" olup bu roman ile 1967 yılında Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'ne layık görülmüştür. Ayrıca "Yorgun Savaşçı" romanı ile 1968’de Yunus Nadi Roman Armağanı Ödülü'nü kazanmıştır. Kemal Tahir üçlemesi olarak bilinen seride yazar İstanbul’un işgal altında olduğu dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki atmosferi aktarmayı amaçlamıştır. Bu üçlemede Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı eserleri bulunmaktadır. 

Yazarın vefat ettiği ev, eşi Semiha Tahir tarafından müze eve dönüştürülmek istenmiş bu nedenle yazar ismiyle bir de vakıf kurulmuştur. 2010’da açılan Kemal Tahir Vakfı-Müze Evi, yazara ait dokuz bin kitabı, kendi el yazmalarını, daktilosunu, kendi kişisel eşyalarını barındırmaktadır. 

Yazarın Nazım Hikmet’le olan arkadaşlığına dair izlerini de müze-ev de görmek mümkündür. Karşılıklı mektupları, Nazım Hikmet’in daktilosu müzenin eserleri arasındadır. Ayrıca Semiha hanımın eşi cezaevindeyken ona para yollamak için çalıştığı, dikiş yaptığı makinesi de görülecek eserler arasındadır. 21 Nisan 1973’de vefat etmiş yazar için aynı gün veya izleyen 23 Nisan gününde müze-evde anma buluşmaları organize edilmektedir.

Edebiyat turizmi kapsamında ziyaret edilebilecek müzeye, randevu ile gidilmesi önerilmektedir. Mütevazi bir dairenin vakfa dönüştürülmesiyle oluşturulmuş olan müze, ziyaretçisi olduğu takdirde kapılarını açmaktadır.