Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi / Convention on the Protection of the Black Sea Against Pollution

Hukuki Alanına Giren Konular Uluslararası Anlaşma Sözleşme

(Bükreş, 1992 / Ankara, 1994)

Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi / Convention on the Protection of the Black Sea Against Pollution, Karadeniz'in deniz ve kıyı ekosistemlerini korumak amacıyla imzalanmış uluslararası bir çevre anlaşmasıdır. Bu çevre sözleşmesi, 21 Nisan 1992’de Bükreş (Romanya) kentinde imza altına alınmış ve bundan dolayı da "Bükreş Sözleşmesi" olarak da anılmaktadır. Sözleşme, 15 Ocak 1994 tarihinde TBMM’nin yürürlüğe ülkemiz adına yürürlüğe girmiştir. Karadeniz'e kıyısı olan altı ülke (Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya, Türkiye ve Ukrayna) arasında imzalanmıştır.
Sözleşmenin temel amacı, Karadeniz'in deniz çevresinin korunması ve kirliliğin önlenmesi için taraf devletler arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda, sözleşme, deniz kirliliği kaynaklarını belirlemek, izlemek ve kontrol etmek için çeşitli önlemler alınmasını öngörmektedir. Sözleşme, deniz kirliliğine yol açan faaliyetleri ve kaynakları kapsamaktadır; bunlar arasında kara kökenli kirlilik, gemi kaynaklı kirlilik, atıkların denize boşaltılması ve deniz dibi faaliyetleri yer almaktadır.
Türkiye, Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi'ni 1 Kasım 2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul etmiş ve sözleşme 17 Aralık 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, bu sözleşmeyi onaylayarak Karadeniz'in deniz çevresinin korunması konusundaki uluslararası çabalara katılmış ve ulusal düzeyde çeşitli politikalar ve programlar geliştirmiştir.

Sözleşmenin uygulanmasında, taraf devletler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımı büyük önem taşır. Sözleşme, Karadeniz için çevresinin korunması için bu altı ülkenin stratejiler geliştirilmesini ve bu stratejilerin uyarak deniz ekosistemini bütüncül olarak korumayı öngörmektedir. Bu kapsamda, Karadeniz için deniz ekosistemi bağlantılı çevresinin korunması için çeşitli kapsam ve düzeylerde protokoller ve eylem planları geliştirilmiştir. Ayrıca, taraf devletler arasında düzenli olarak yapılan toplantılar, sözleşmenin etkin bir şekilde uygulanmasını değerlendirmek ve yeni stratejiler geliştirmek amacıyla yapılmaktadır.

Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi, deniz ölçeğinde çevresel kirlilikle mücadele için ulusal ve bölgesel düzeyde çeşitli tedbirlerin alınmasını zorunlu bir hale getirmektedir. Türkiye, bu kapsamda, deniz kirliliğini önleme ve kontrol etme konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve deniz ve kıyı alanlarının korunmasına yönelik projeler geliştirmiştir. Ayrıca, Türkiye, deniz çevresinin korunması konusundaki farkındalığı artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.

Sözleşmenin uygulanmasında önemli bir rol oynayan Karadeniz Komisyonu, taraf devletler arasında işbirliğini ve koordinasyonu sağlamaktadır. Komisyon, Karadeniz'in deniz çevresinin korunması için bilimsel araştırmalar yapmakta ve bu araştırmaların sonuçlarını taraf devletlerle paylaşmaktadır. Ayrıca, Komisyon, taraf devletlerin deniz kirliliği ile mücadele konusundaki ilerlemelerini izlemekte ve raporlamaktadır.
Sonuç olarak, Karadeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi, Karadeniz'in çevresel sağlığını koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu sözleşmeye taraf olarak deniz kirliliği ile mücadele konusunda uluslararası işbirliğine katkıda bulunmakta ve ulusal düzeyde çeşitli önlemler almaktadır. Sözleşme kapsamında alınan önlemler, Karadeniz'in korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

TBMM, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesinin Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Erişim Adresi: https://www5.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5212.html, (Erişim tarihi: 29. 07. 2024).