Viyana Sözleşmesi / Vienna Convention for the Protection of the Ozone Layer

Hukuki Alanına Giren Konular Uluslararası Anlaşma

(Viyana, 1985 / Ankara, 1991)

Viyana Sözleşmesi, ozon tabakasının küresel ölçek ve anlayışla korunmasına yönelik olarak kabul edilen uluslararası bir çevre anlaşmadır. Türkçe’ye çevrildiği şekli ile "Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Viyana Sözleşmesi", 22 Mart 1985 tarihinde Viyana’da imzalanmıştır ve 22 Eylül 1988’de TBMM’nin onayıyla yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşme "Vienna Convention for the Protection of the Ozone Layer" orjinal adı ile tüm dünyada bilinmektedir. Bu sözleşme, ozon tabakasını zarar veren kimyasal süreçlerin ve maddelerin üretimi ve kullanımının kontrol altına alınmasını öncelikleyen bir çerçeve sunmaktadır.

Ozon tabakası, Dünya'yı güneşin zararlı ultraviyole (UV) ışınlarından koruyan bir kalkan görevi görmektedir. 1970'li yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, ozon tabakasının inceldiğini ve bu durumun artan UV radyasyonu nedeniyle insan sağlığı ve çevre üzerinde ciddi etkileri olabileceğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda, uluslararası toplum, ozon tabakasını korumak için acil önlemler alma gerekliliğini kabul etmiştir.

Viyana Sözleşmesi, taraf devletlerin ozon tabakasını koruma konusundaki işbirliğini güçlendirmeyi amaçlar. Sözleşme, taraf devletlerin ozon tabakasını incelten maddelerin kullanımını ve üretimini kontrol altına almalarını, bilimsel araştırmalar yapmalarını ve bilgi paylaşımında bulunmalarını öngörmektedir. Sözleşme, bağlayıcı emisyon azaltma hedefleri getirmemekle birlikte, taraf devletlerin gönüllü olarak önlemler almasını teşvik eder.

Türkiye, Viyana Sözleşmesi'ni 19 Aralık 1991 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul etmiş ve sözleşme 20 Haziran 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, bu sözleşmeyi onaylayarak ozon tabakasının korunması konusundaki uluslararası çabalara katılmış ve ulusal düzeyde çeşitli politikalar ve programlar geliştirmiştir.

Viyana Sözleşmesi'nin uygulanmasında önemli bir kilometre taşı, 1987 yılında kabul edilen Montreal Protokolü'dür. Montreal Protokolü, ozon tabakasını incelten maddelerin üretimi ve tüketimini aşamalı olarak azaltmayı ve bu maddelerin kullanımını tamamen durdurmayı amaçlayan bağlayıcı hedefler içermektedir. Viyana Sözleşmesi'nin aksine, Montreal Protokolü, taraf devletlerin belirli takvimler doğrultusunda emisyon azaltma taahhütlerinde bulunmalarını zorunlu kılmaktadır.

Montreal Protokolü, zamanla yapılan değişikliklerle daha da güçlendirilmiş ve kapsamı genişletilmiştir. Protokol, kloroflorokarbonlar (CFC'ler), halonlar, karbon tetraklorür ve metil kloroform gibi ozon tabakasına zarar veren maddelerin kullanımını ve üretimini aşamalı olarak azaltılmasını hedeflemektedir. Ayrıca, hidroflorokarbonlar (HFC'ler) gibi sera gazlarının da azaltılmasını içeren Kigali Değişikliği ile protokolün kapsamı genişletilmiştir.

Türkiye, Montreal Protokolü'ne 19 Aralık 1991 tarihinde taraf olmuş ve protokolün gerekliliklerini yerine getirmek için çeşitli önlemler almıştır. Bu kapsamda, Türkiye'de ozon tabakasını incelten maddelerin üretimi ve kullanımı kontrol altına alınmış, bu maddelerin yerine daha çevre dostu alternatifler teşvik edilmiştir. Ayrıca, Türkiye, Montreal Protokolü'nün uygulanmasında kapasite geliştirme ve teknik yardım faaliyetlerine de aktif olarak katılmaktadır.

Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolü, ozon tabakasının korunması konusunda büyük başarılar elde edilmesine katkı sağlamıştır. Bu anlaşmalar sayesinde, ozon tabakasını incelten maddelerin üretimi ve kullanımı büyük ölçüde azaltılmış ve ozon tabakasının kendini onarma süreci başlamıştır. Ancak, ozon tabakasının tam anlamıyla iyileşmesi ve korunması için uluslararası işbirliği ve çabaların devam etmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, Viyana Sözleşmesi, ozon tabakasının korunması konusundaki uluslararası çabaların temelini oluşturan önemli bir anlaşmadır. Türkiye, bu sözleşmeye taraf olarak ozon tabakasının korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusundaki uluslararası işbirliğine katkıda bulunmaktadır. Viyana Sözleşmesi ve Montreal Protokolü kapsamında alınan önlemler, ozon tabakasının korunması ve çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Duru, B. (2001). Viyana’dan Kyoto’ya iklim değişikliği serüveni, Mülkiye Dergisi, 25(230): 301-333; Çeliköz, B. (2023). İklim Ve Çevre Sorunları. Uluslararası Siyasi ve Toplumsal Sorunlar, 65; T. C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Viyana Sözleşmesi,https://iklim.gov.tr/viyana-sozlesmesi-i-36, (Erişim tarihi: 20. 07. 2024).