Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerinden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü
Hukuki Alanına Giren Konular Sözleşme
(Atina, 1980 / Ankara, 1983)
-
2024
Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerinden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü, Akdeniz'in deniz ve kıyı çevresini kara kökenli kirlilikten korumayı amaçlayan uluslararası bir anlaşmadır. Resmi adıyla "Protocol for the Protection of the Mediterranean Sea Against Pollution from Land-Based Sources and Activities" olarak bilinmektedir. Bu protokol, 17 Mayıs 1980 tarihinde Atina, Yunanistan'da imzalanmış ve 12 Şubat 1983 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Protokol, Barselona Sözleşmesi'nin bir parçası olarak, Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerin deniz kirliliği ile mücadele etmelerini ve çevresel işbirliğini güçlendirmelerini sağlamaktadır.
Protokolün temel amacı, kara kökenli kaynaklardan ve faaliyetlerden kaynaklanan kirleticilerin Akdeniz'e ulaşmasını önlemek ve deniz çevresini korumaktır. Bu kirleticiler arasında endüstriyel atıklar, tarımsal kimyasallar, evsel atıklar ve çeşitli diğer kirleticiler bulunmaktadır. Protokol, taraf devletlerin bu kirleticilerin yönetimi konusunda işbirliği yapmalarını ve ulusal politikalarını geliştirmelerini öngörmektedir.
Protokol, taraf devletlerin kara kökenli kirlilik kaynaklarını belirlemelerini, izlemelerini ve kontrol etmelerini zorunlu kılar. Bu kapsamda, taraf devletler, kirletici maddelerin salınımını sınırlamak ve bu maddelerin çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesini sağlamak için gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca, protokol, taraf devletlerin bilgi paylaşımında bulunmalarını ve kirlilikle mücadele konusundaki en iyi uygulamaları paylaşmalarını teşvik eder.
Türkiye, Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerinden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü'nü 6 Kasım 1987 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul etmiş ve protokol 22 Temmuz 1988 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, bu protokolü onaylayarak Akdeniz'in deniz çevresinin korunması konusundaki uluslararası çabalara katılmış ve ulusal düzeyde çeşitli politikalar ve programlar geliştirmiştir.
Türkiye'de protokolün uygulanmasından sorumlu ana kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'dır. Bakanlık, kara kökenli kirleticilerin yönetimi konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve bu kirleticilerin çevreye zarar vermeden yönetilmesini sağlamak amacıyla çeşitli projeler yürütmektedir. Ayrıca, Türkiye, deniz çevresinin korunması konusunda farkındalığı artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.
Protokolün uygulanmasında, taraf devletler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımı büyük önem taşır. Akdeniz Eylem Planı (MAP) çerçevesinde yürütülen çalışmalar, protokolün etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamaktadır. MAP, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından koordine edilmekte olup, Akdeniz'in deniz ve kıyı çevresinin korunması için stratejiler geliştirmekte ve taraf devletler arasında koordinasyonu sağlamaktadır. Türkiye, MAP kapsamında gerçekleştirilen çalışmalara aktif olarak katılmakta ve Akdeniz'in korunması için çeşitli projeler yürütmektedir.
Protokolün başarıya ulaşmasında, taraf devletlerin kara kökenli kirlilikle mücadeleye yönelik ulusal politikalarını geliştirmesi ve uygulaması büyük rol oynamaktadır. Türkiye, bu kapsamda, kara kökenli kirleticilerin yönetimi konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve deniz ve kıyı alanlarının korunmasına yönelik projeler geliştirmiştir. Ayrıca, Türkiye, deniz çevresinin korunması konusundaki farkındalığı artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.
Sonuç olarak, Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklardan ve Faaliyetlerinden Dolayı Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü, Akdeniz'in çevresel sağlığını koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu protokole taraf olarak kara kökenli kirlilikle mücadele konusunda uluslararası işbirliğine katkıda bulunmakta ve ulusal düzeyde çeşitli önlemler almaktadır. Protokol kapsamında alınan önlemler, Akdeniz'in korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Referanslar
FAO, Akdeniz'in Kara Kökenli Kaynaklardan Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolu, Erişim Adresi: chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://faolex.fao.org/docs/pdf/tur165218.pdf, (Erişim tarihi: 26. 07. 2024).