İç Turizm
Kavram Turizm Çeşitleri Üretim Yönetimi ve Pazarlama
-
2019
Turizm endüstrisinin gelişme gösterdiği ülkelerde, turizm hareketlerinin yapıtaşı olarak görülmektedir. İç turizm sayesinde turizm endüstrisinin yabancı pazarlara ve firmalara olan bağımlılığı azalır, turizm endüstrisinin sağlıklı gelişimi için güvence sağlanmış olur. İç turizm talebi, dış turizm talebine kıyasla daha istikrarlı bir talep olup dış çevrede, ekonomide ve politikada gerçekleşen değişikliklerden daha az etkilenmektedir. İç turizmin güçlü olduğu ülkelerde turizm endüstrisi dış dinamiklerden fazla etkilenmeyen bir yapıdadır, haliyle bu ülkelerin turizm endüstrisindeki rekabet avantajı da daha fazladır.
Turizm endüstrisinin gelişimine olan katkısının yanı sıra iç turizm, gerçekleştiği ülkede bölgelerarası dengeli kalkınmanın sağlanmasında da etkili olmaktadır. İç turizm ülkede ulusal gelirin yeniden bölüşülmesini sağlayarak ekonominin daha dengeli bir duruma gelmesine katkıda bulunmaktadır. İç turizm sayesinde ülkede yerel ürünlere ve yerel işgücüne olan talep artmakta ve az gelişmiş bölgeler ekonomik olarak canlanmaktadır. Bu sayede, elde edilen gelirin gelişmekte olan bölgelere yayılması mümkün olmaktadır. Ayrıca iç turizmin gelişmesi, vatandaşları da kendi ülkelerinde tatil yapmaya teşvik etmekte, böylece döviz ülke içinde kalmaktadır.
İç turizm, bireyleri toplumsal açıdan birbirine yakınlaştıran bir turizm türüdür. İç turizm sayesinde turistler, farklı coğrafik bölgelerde yaşayan vatandaşların farklı yaşam tarzları ile tanışmakta, ülke vatandaşları arasında birbirini anlama ve yakınlaşma olanağı doğmaktadır. Bu şekilde karşılıklı anlayış ve hoşgörünün yükselmesine katkıda bulunulmaktadır. Ayrıca bireyler kendi ülkelerinin kaynaklarını ve geçmişini tanıma fırsatı elde etmekte, bu sayede ulusal bilinç artmaktadır. İç turizm, turizmin mevsimsellik sorununu ortadan kaldırıcı niteliği nedeniyle de önemli bir turizm türüdür.
Dünya turizm istatistiklerinde önde gelen ülkelerin iç turizm açısından da oldukça başarılı oldukları bilinmektedir. Örneğin, Avustralya’da, Kanada’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yerli turistlerin harcamaları, bu ülkelerdeki toplam turist harcamalarının büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Fransa dünyanın en çok yabancı ziyaretçi çeken ülkelerinden biri iken aynı zamanda Avrupa’da iç turizmin en güçlü olduğu ülkedir. Fransa’da hükümet, Turizm Hizmetlerini Geliştirme ve Modernleştirme Eylemi çerçevesinde yurttaşların tatile çıkmalarını teşvik edecek fon olanakları sunmaktadır. İngiltere ülke içinde seyahat eden yurttaşların sayılarını arttırmak için Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’yı öne çıkartırken yurttaşlarının tatillerini içeride geçirmeye özendirmek için özel fonlar oluşturmaktadır. Benzer şekilde, İtalya da iç turizmi geliştirmek için üniversite öğrencilerinden emeklilere kadar nüfusun her kesimine yönelik özel projeler geliştirdi.
Türkiye’de 1960’lı yıllarda memurların ve özel sektörde ücretli olarak çalışanların iç turizm hareketlerine katılması ile birlikte iç turizm talebinde artış yaşandı. 1960 sonrasında ise döviz getiren bir turizm türü olması nedeniyle dış turizmi destekleyici yönde plan ve politikalar oluşturuldu. İç turizmin yönelimi daha çok ikincil konutlara yönelik oldu, konaklama işletmelerinin hizmetlerinden yararlanan yerli turist sayısı artırılamadı. Bunda iç turizm talebini engelleyen çalışanların gelirinin düşüklüğü, yerleşmiş bir seyahat kültürünün olmaması, aile bireylerinin aynı zaman diliminde yıllık izinlerini kullanamamaları gibi unsurların da etkisi vardır. Ayrıca Türk vatandaşlarının tatil anlayışı içinde, eskiden kentlere göç etmiş olan ailelerin, yaz mevsiminde ve çoğunlukla dini bayramlarda köylerine ve kasabalarına gerçekleştirdikleri seyahatler yer almaktadır. Türkiye’de iç turizm kapsamında daha ziyade akraba ve arkadaş ziyareti, iş amaçlı seyahatler, sağlık amaçlı seyahatler, dini merkezlere yapılan seyahatler ve öğrencilerin ve öğretmenlerin tarihi ve kültürel yerlere yaptığı geziler ağırlıktadır.
Türkiye, doğal ve kültürel çekicilikleri ve genç nüfusu ile iç turizm için önemli bir potansiyele sahiptir. Türkiye’de uluslararası turizm pazarında gösterilen hızlı yükseliş, yurtiçinde de turizme karşı bir ilgi uyanmasını sağladı. İç turizm Türkiye’de gerçek anlamıyla 1990’lı yıllarda gelişmeye başlamıştır. 1990 yılında, pek çok ülkeyi olumsuz etkileyen Körfez Savaşı’nın etkisiyle dış turizm düşüşe geçmiş, iç turizm ise hızla yükseldi. Bu nedenle, yerli turistlerin istek ve gereksinimleri de dikkate alınmayan başladı. 1990’lı yıllardan bu yana Türk halkı, kendisine sunulan kolaylıklardan da yararlanarak iç turizm hareketlerine daha fazla katılma yönünde eğilim göstermektedir. Son dönemde iç turizmin tercih edilen bir turizm türü haline gelmesinde yerli turistlerin gelir düzeyindeki artış, harcanabilir gelirin ve boş zamanın artması, yurtiçinde ve yurtdışında paket tur deneyimlerinin edinilmesi, seyahat etme gereksiniminin ve isteğinin oluşması etkili oldu. Türkiye’de iç turizm daha çok Ege ve Akdeniz kıyılarında gerçekleşmektedir. İç turizmdeki popüler destinasyonlar arasında Alanya, Side, Belek, Kemer, Marmaris, Ayvalık, Kuşadası, Bodrum, Çeşme, Erdek, Pamukkale ve Kapadokya sayılabilir.
Referanslar
Kuşluvan, Z. (2002). Türkiye’de İç Turizm Talebinin Analizi, Seyahat ve Turizm Araştırmaları Dergisi, 2: 1-22; Türkiye İstatistik Kurumu (2018). Hanehalkı Yurtiçi Turizm İstatistikleri; Yarcan, Ş. (1994). Turizm Endüstrisinin Yapısı. İstanbul: Boğaziçi Matbaası.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Jafari, J. (1987). On Domestic Tourism, Journal of Travel Research, 25 (3): 36-38; Özel, Ç. H. (2010). Güdülere Dayalı Yerli Turist Tipolojisinin Belirlenmesi: İç Turizm Pazarına Yönelik Bir Uygulama (Yayımlanmamış doktora tezi). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Anabilim Dalı.