Sosyal, kültürel ve toplumsal faktörlerden kaynaklanan gelişmeler ile ortaya çıkan birtakım sonuçlar ve stres bireylerin mutlu olma ve rahatlama ihtiyacına yönelik olarak onları doğal ve kırsal alanlara yönlendirmektedir. Bu alanları genellikle orman, köy, göl ve çevreleri ile genel olarak kırsal alanlar oluşturmaktadır. Kişilerin ruhsal olarak yenilenme ihtiyacına yönelik faktörlerin başında ormanlar ve doğal özelliğini koruyabilmiş göller gibi doğal kaynaklar gelmektedir. Bu bağlamda göl turizmi kavramı ortaya çıktı. Dolayısıyla kişilerin turizm kapsamında su kaynaklarına olan ilgisi sadece denizle sınırlı kalmayarak göllere de yöneldi. Göl turizmi, göllerin de denizler gibi yüzme, amatör balıkçılık, su kayağı, yelken açma, sörf ve kano benzeri suya dayalı rekreasyonal etkinliklere fırsat veren bir turizm çeşidi olarak ifade edilmektedir.

Aynı zamanda göller, diğer alanlara göre nispeten seyrek nüfus çevresine sahip olduğundan sessiz ve sakin ortamlarıyla deniz bölgelerinden kaçan bireylere kırsal turizm ve ekoturizm gibi fırsatlar da sunmaktadır. Bu sebeple göl turizmi, deniz kıyılarında yoğunlukla görülen kitle turizminin tersine, bireysel ya da gruplar halinde gerçekleşebilmektedir. Turizm bağlamında göllerin en büyük avantajı flora ve faunayı su ortamıyla birlikte sunmalarıdır. Diğer yandan, göllerde suya dayalı aktivitelerin dışında piknik, kamping, avcılık, yürüyüş yapma, bisiklete binme, fotoğraf çekme ve manzara seyretme gibi çevresel etkinlikler de gerçekleşmektedir. Göl turizmi genellikle kırsal bir aktivite olarak düşünülmekte ve göl bazlı rekreasyonel faaliyetlerin başında balık tutma gelmektedir. Diğer yandan göller turist çekiciliği için önem arz etmektedir. Söz gelimi, İsviçre, İngiltere, Finlandiya gibi göllere sahip birçok destinasyonun yıl içindeki ziyaretçi sayısı yüksek kalmaktadır.

Göl turizmi gelişmiş batı ülkelerinin yanı sıra ekonomik olarak geride olan bazı Afrika ülkelerinde de önem arz etmektedir. Türkiye’de ise oluşum özellikleri bakımından çok çeşitli göllerin mevut olduğu göze çarpmaktadır. Nitekim birkaçı dışında dünyada görülen hemen bütün göl tiplerine Türkiye’de rastlamak mümkün olmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de bulunan göller hem su ortamları hem de yakın çevrelerinin flora, fauna ve beşerî özellikleri açısından da büyük bir çeşitlilik göstermektedir. Dolayısıyla özellikle denizden uzak olan bölgelerde göllerin rekreasyonel amaçlı değerlendirilmesine yönelik aktiviteler son zamanlarda oldukça artmaktadır. Türkiye’de turizm amaçlı ön plana çıkan göllerden bazıları ise Uzungöl, Sapanca Gölü, Salda Gölü, Abant Gölü, Yedigöller, Eğirdir Gölü, Karagöl olarak sıralanabilmektedir.