Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
İzmir’in kuzeyinde Bakırçay’ın denize döküldüğü delta sahasında yer alan ilçe, Geyikli Dağları'nın eteklerinden geniş bir alana yayılır. Konum olarak Ege Denizi'nin kıyısında ve Midilli Adası’nın karşısında bulunur. İzmir’in Bergama ve Aliağa ilçeleri ve Balıkesir ilinin Ayvalık ilçesi ile komşudur. İlçenin yüzölçümü 541 kilometrekaredir. 2018 yılı verilerine göre, güncel ilçe nüfusu 44.172 kişidir. İlçeye ulaşım karayaolu, havayolu ve denizyolu ile mümkündür. Dikili ilçesine İzmir Belediyesi tarafınca sağlanan düzenli otobüs seferleri de bulunur. İlçeye havayolu ile ulaşımda kullanılacak en yakın havalimanı Balıkesir’in Edremit ilçesinde bulunan Koca Seyit Havalimanı’dır. İlçeye uzaklığı 71 kilometredir. İlçeye havayolu ile ulaşım için kullanılabilecek bir diğer havalimanı ise ilçeye 154 kilometre uzaklıkta bulunan Adnan Menderes Havalimanı’dır. İlçeye ulaşım için demiryolu altyapısı mevcuttur. Dikili limanı sayesinde ilçeye denizyolu ile ulaşım mümkündür. Antik dönemde Büyük Bergama kentinin limanı konumunda olan Dikili bugün de aynı işlevini sürdürüyor. Dikili Limanı yurda deniz giriş kapısı olarak kullanılır; İzmir’e gelen turistlerin büyük bir bölümü Dikili Limanı’ndan giriş yapar. Midilli Adası ilçeye 18 mil uzaklıktadır ve ilçe ile ada arasında karşılıklı vapur seferleri mevcuttur.
Coğrafi olarak Bakırçay Havzası aşağı kesiminde yer alan ilçe, gerek doğal güzellikleri gerekse iklimi ve kültürel çekicilikleri ile Kuzey Ege Bölgesi’nin turizm potansiyeline sahip merkezlerinden biridir. Bu özellikleri ile ilçeye olan turistik ilgi artmaktadır. Dikili’ye bağlı Çandarlı, Bademli, Merdivenköy ve Denizköy gibi kıyı kesimde yer alan merkezler, şehir yaşamından kaçmak, doğa ile bütünleşmek isteyen ve deniz- kum-güneş arayışında olan turistler için ilçede bulunan turizm çekim merkezlerindendir. Ağırlıklı olarak iç turizme hizmet eden destinasyon, yakın çevresinde bulunan Çandarlı ve Zeytindağ bölgelerinin de turistik açıdan önem kazanmaya başlaması ile daha popüler hale geldi. Dikili ve çevresinde gelişen turizm faaliyetleri, ilçenin toplumsal hayatı üzerinde ekonomik anlamda olumlu etki yarattı ve turizm ekonomik bir faaliyete dönüştü. İlçede var olan doğal ve antik çekicilikler ilçe ekonomisine katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmektedir. İlçede günübirlik turist ziyaretlerinin yanı sıra birkaç günlük veya haftalık turistik kalışlar ilçe ekonomisine katkı sağlamaktadır. 2019 yılı itibari ile ilçede hizmet veren toplam 16 otel, iki çadır kamping, 27 pansiyon, iki motel-hotel ve 10 dinlenme tesisi mevcut olup toplam yatak kapasitesi 2.822’dir. İlçede iki A grubu seyahat acentası hizmet vermektedir.
İlçede turizm faaliyetleri genel olarak kıyı turizmi, eko turizm, termal ve sağlık turizmi ve kültürel turizm faaliyetleri olarak yoğunlaşmıştır. Genel olarak Akdeniz iklim özelliklerinin hissedildiği ilçede, kıyı turizmi için haziran-eylül aylarını içine alan dönem uygun olurken, doğaya dayalı turizm faaliyetleri için ilkbahar ve sonbahar aylarında, termal turizm için yıl boyunca uygun iklim koşulları hakimdir. Diğer turizm faaliyetleri açısından yıl boyunca iklimsel olarak elverişli bir destinasyondur. Yıl içerisinde en yüksek sıcaklık temmuz ayında ölçülmekte olup, temmuz ayının ortalama sıcaklık değeri 33,2ºC’dir. Özellikle kıyı turizmi için turizm talebinin en yoğun olduğu dönem olan yaz mevsimi aylarında ilçedeki ortalama sıcaklık değeri 24,8ºC’dir. Aynı dönemde ortalama yağış miktarı ise 4,8 mm’dir ve güneşli açık gün sayısı ise 70,5 gündür. Bunun yanı sıra ilçede yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 18,3ºC’dir ve deniz suyu sıcaklığı ağustos ayında ortalama 22,3ºC’ye yükselir. Dikili her noktasında denize girilebilen kumsalların olduğu kesintisiz 20 kilometre uzunluğunda ve toplamda 40 kilometre uzunluğunda sahil şeridine ve beş mavi bayraklı plaja sahiptir. Bu plajlar; Deçemko Tatil Köyü, Çandarlı Kale Önü Plajı, Dikili Belediye Plajı, Kayra Plajı ve Kalem Adası Oliviera Resort’tur. İlçede hâkim olan iklimsel değerler ve doğal kumsallar özellikle yaz döneminde turizm faaliyetleri için elverişli şartlar oluşturur.
Dikili ve çevresinde turizm açısından bir diğer çekicilik ise, bölgedeki doğal bitki çeşitliliği ve geniş alana yayılan ormanlardır. Ancak son dönemlerde bölgede çıkan orman yangınları ve tahribat bölgeyi bu anlamda olumsuz etkilemiştir. Dikili alaçam ormanları içindeki kamp ve dinlenme yerleri ekoturizm bakımından bölgenin potansiyelini artırmıştır. Nebiler Şelalesi barındığı küçük şelaleleri, düdeni ve sahip olduğu dağ yürüyüşü parkurları ile doğa yürüyüşleri ve trekking aktiviteleri için turistlerin ilgisini çeker. Tropik bölgelerden Alp Dağları’na kadar üç bin bitki çeşidini barındırmasıyla dünya literatürüne giren Atatürk Botanik Bahçesi ziyaretçilerin uğrak noktasıdır. İlçe kaplıcalar açısından da zengindir; Nebiler ılıcası, Dikili çamur ılıcası, Bademli ılıcası ve Kocaoba ılıcaları, sağlık ve termal turizmi açısından önemlidir.
Dikili ve çevresi günümüzde tarihi ve kültürel zenginlikleri ile turistik talebin yoğun olduğu bir ilçedir. İlçede yerleşim tarihi çok eskiye dayanır. Yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan tarihi eserler yerleşimin MÖ IV. yüzyıla kadar dayandığını ortaya koymuştur. Arkeolojik bulgulara göre Dikili tarih öncesi çağlardan günümüze kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaptmıştır. Tarih boyunca ilçede yerleşen ve yaşam süren medeniyetler; Mysialılar, Eolyalılar, Lidyalılar, Persler, Yunanlılar, Romalılar ve Ortaçağ’da da Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılardır. Bu sayede ilçe zengin bir arkeolojik ve antropolojik geçmişe sahiptir ve geçmişten günümüze önem kazanan çok çeşitli tarihi değer barındırıyor. Antik dönemde büyük Bergama şehrinin limanı konumunda olan bölge günümüzde Pergamon kentinin tarihi ve kültürel güzellikleri ile popüler bir turistik noktadır.
Ağılkale (Aterneus), bölgenin dikkat çeken antik kentlerinden biridir. Antik kentin örenyeri Kaletepe üzerinde 177 metre yükseklikte bulunuyor ve tarihi MÖ V. ve IV. yüzyıla dayanıyor. Ağılkale antik kenti çevresinde Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün yaptığı kazılarda antik mezarlar ve büyük taş duvarlar gibi pek çok arkeolojik kalıntı gün ışığına çıkarılmıştır. Ayrıca yapılan kazılarda Hellenistik ve geç Bizans dönemine ait kalıntılar da bulunmuştur. Çandarlı (Pitane), Dikili’nin güneyinde Çandarlı Körfezi’nin kuzey kıyısında yer alan bölgenin bir diğer antik yerleşmesidir. XIV. yüzyılda Cenovalılar tarafınca yapıldığı bilinen Çandarlı tarihi kalesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor ve bölgenin en önemli antik zenginliklerinden biridir. Kale 1957 yılında restore edilmiş ve günümüze kadar korunmuştur. Ortodoks inancına göre denizcileri koruyan azize Aya Nikola kilisesinin kalıntıları, antik dönemde Kanai (Kane) diye adlandırılan Çandarlı, Bademli ve Denizköy’ün içinde yer aldığı yarımadada bulunuyor. Bunların yanı sıra Dikili yakınlarında Zeytindağ bölgesinde yer alan Elaia antik kenti ise günümüzde liman kalıntılarının görülebildiği önemli örenyerlerindendir. Yeterli kazı çalışmaları ve araştırma yapılamadığı için bölgede tanımlanabilmiş bir yapı olmayıp kalıntı olarak sadece seramik parçaları, sütunlar ve belli belirsiz sur temelleri görülebiliyor.
Kocaoba, Mazılı, Yenice, Samanlık ve Çağlan mahallelerinde ilçenin kadınları tarafından el tezgâhlarında kök boya kullanılarak dokunan kilim ve halılar, yöresel dükkanlarda turistlerin beğenisine sunuluyor. Dikili’nin doğal ve antik güzellikleri, ulaşım kolaylığı, uygun iklim özellikleri, turizm çekicilikleri ile gelişim planlamaları sayesinde gelecekte turizm konusunda seçkin bir varış noktası olması beklenmektedir.
Referanslar
Bergama Ticaret Odası (2016). 92. Faaliyet Raporu, https://berto.org.tr/berto/db/faaliyetraporu.pdf, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Dikili Kaymakamlığı. (2019). Ayrıntılı Brifing Raporu, http://www.dikili.gov.tr/dikili-ataturk-meydani, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Doğan, Ö. (2012). Dikili ve Çevresinde Turizm Faaliyetleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Dergisi, 14: 54-65; İzmir Kalkınma Ajansı. (2019). İlçeler, Dikili, https://www.visitizmir.org/tr/sayfa/nereye-gitmeli/dikili, (Erişim tarihi: 25.12.2019); İzmir Büyükşehir Belediyesi. (2018). İzmir Dikili Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi 1/25 bin Ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği (Çandarlı-Dikili Karayolu Kesimi ve Çevresi) Plan Açıklama Raporu, https://www.izmir.bel.tr/YuklenenDosyalar/NazimImarPlani/2580_17706.pdf, (Erişim tarihi: 25.12.2019); İzmir İl Kültür Turizm Müdürlüğü. (2019). Dikili, https://izmir.ktb.gov.tr/TR-77450/dikili.html, (Erişim tarihi: 25.12.2019); İzmir İl Kültür Turizm Müdürlüğü. (2019). İstatistikler ve Veriler, https://izmir.ktb.gov.tr/TR-77218/istatistikler-ve-veriler.html, (Erişim tarihi: 25.12.2019).
Türkiye'nin üçüncü büyük metropolü olan İzmir, Ege Bölgesi'nin incisi olarak stratejik bir konuma sahiptir. Bu önemli şehrin bir parçası olan Dikili ilçesi, Ege Denizi kıyısında, Yunanistan'ın Midilli Adası'nın tam karşısında yer almaktadır. Kuzeyinde Ayvalık, doğusunda Bergama ve güneyinde Aliağa gibi önemli ilçelerle komşu olması, Dikili'nin bölgesel dinamikler içindeki yerini daha da belirginleştirmektedir. İzmir şehir merkezine, karayoluyla yaklaşık 118 kilometre mesafede bulunan Dikili, deniz yoluyla ise 66 deniz mili uzaklıktadır. İlçenin toplam yüzölçümü 541 kilometrekaredir ve bu alan, kıyı ovalarından dağlık bölgelere kadar çeşitli coğrafi yapıları kapsamaktadır.
Dikili'nin tarihi, yapılan arkeolojik çalışmalar ışığında MÖ 5000 ila MÖ 4000 yıllarına kadar uzanmaktadır. İlçedeki ilk yerleşim merkezleri olarak bilinen Ağıl Kale ve Kale Tepe, bölgenin neolitik çağlardan beri yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Arkeolojik bulgular, bu erken dönemlerde bölgede Akalar'ın yaşadığını ve yerleşimin Aternagus olarak adlandırıldığını ortaya koymuştur. Akalar'ın ardından, antik dönemde Aeolyalılar da Dikili toprakları içinde Aterneus, Pytani, Astria ve Teutronia gibi çeşitli şehirler ve önemli yerleşimler kurduğu bilinmektedir. Bölgenin tarihi önemi, Aristoteles, Hermos, Augustus ve Büyük İskender gibi antik çağın ünlü şahsiyetlerinin zaman zaman bu bölgeyi ziyaret etmiş olmalarıyla da pekişmektedir.
İzmir'in Dikili ilçesinde, Bergama-Dikili karayolu üzerinde, Dikili kavşağı yakınlarında konumlanan Atarneus antik kenti, MÖ II. ve III. yüzyıllarda Pergamon Krallığı'nın önemli bir kıyı kasabası olarak hizmet vermiştir. Ancak kentin tarihi, Pergamon Krallığı'ndan çok daha eskiye, Bronz Çağı'na kadar uzanmaktadır ve bu da bölgenin uzun ve kesintisiz bir yerleşim geçmişine işaret etmektedir. Dikili ilçe sınırları içindeki bir kale tepesi üzerinde yer alan antik kent, Pergamon Krallığı için önemli bir liman görevi görmüş ve MS I. yüzyılda muhtemelen bir salgın hastalık veya deprem sonucu terk edilene kadar varlığını sürdürmüştür.
Günümüzde Çandarlı Köyü olarak bilinen Pitane, Dikili sınırları içindeki bir diğer önemli antik yerleşim yeridir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, arkeolojik kanıtlar Pitane'nin Helenistik Dönem'e kadar uzanan bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Antik kentin günümüze ulaşan belirgin kalıntıları olmasa da, burada yapılan kazılarda elde edilen cam eşyalar, mezarlar, kaplar ve heykeller gibi çeşitli eserler, Dikili ilçe merkezine yakın bir konumda bulunan Bergama Müzesi'nde sergilenmektedir. Dikili'nin antik dönemi, bölgenin farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve stratejik bir öneme sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Selçukluların bölgeyi ele geçirmesinin ardından, Dikili uzun bir süre Türk ve Osmanlı hakimiyeti altında kalmıştır. Bu dönemin önemli yapılarından biri olan Çandarlı Kalesi, aslında Cenevizliler tarafından inşa edilmiş olmasına rağmen, XIV. yüzyılda Sultan II. Murat'ın ünlü sadrazamı Çandarlı Halil Paşa'nın himayesinde yeniden inşa edilmiş ve restore edilmiştir. Bu restorasyon, kalenin Osmanlı dönemindeki önemini pekiştirmiştir.
Modern Dikili'nin bir yerleşim yeri olarak ortaya çıkışı ise, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Bergama Voyvodası olan Karaosmanoğlu'nun bölgede bir çiftlik kurmasıyla başlamıştır. Başlangıçta "fidanlık" anlamına gelen Dikmelik adıyla anılan bu yerleşim, zamanla Dikili olarak anılmaya başlanmıştır. Karaosmanoğlu, bugünkü pazar yerinin yakınında bir başka çiftlik daha kurarak, çevrede hayvancılıkla geçinen insanları buraya toplamış ve böylece küçük bir köyün temellerini atmıştır.
Dikili'nin de içinde bulunduğu bölge, tarihsel olarak Karesi Beyliği'nin bir parçasıydı. 1306 yılında Karesi Beyliği topraklarına katılarak Türk dönemi başlamıştır. Karesi Beyliği'nin Bergama Emiri Yahşi Han'ın 1341 yılındaki ölümünden sonra ise Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlılar, bölgeyi Karesi Sancağı olarak korumuşlardır. Osmanlı döneminde, 1830-1900 yılları arasında Çandarlı'nın idari yapısı birkaç kez değişmiştir. XIX. yüzyılın ortalarında, önce Hüdavendigar Vilayeti Karesi Sancağı'na bağlı bir "Nahiye-i Çandarlu" iken, 1863'te aynı eyaletin Karesi Liva'sında bir nahiye olarak kaydedilmiştir. Ancak, 1880-1884 yıllarında Çandarlı, Aydın Vilayeti'nin Saruhan Sancağı'na bağlı Bergama kazasının bir nahiyesi olarak geçmektedir. 1885 ile 1923 yılları arasında ise yine Bergama'ya bağlı kalmakla birlikte, bu kez Aydın Vilayeti'nin İzmir Sancağı içinde yer almıştır. 1905 tarihli "Nevsâl-i İktisad"a göre Çandarlı, İzmir Sancağı'na bağlı Bergama kazasının altı nahiyesinden biriydi. Bu dönemde Çandarlı nahiyesinin yerel yönetimi, genel idare, vergilendirme ve belediye işlerinden sorumlu çeşitli görevlilerden oluşan bir hiyerarşi tarafından yürütülmüştür.
Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, Kurtuluş Savaşı sırasında Dikili, 1919 ile 1922 yılları arasında Yunan işgaline uğramıştır. Bu işgal dönemi, 14 Eylül 1922'de düşman işgalinden kurtarılmasıyla sona ermiştir ve bu tarih, ilçenin modern tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Bağımsız bir ilçe olmadan önce Dikili, idari olarak Bergama'ya bağlıydı. 1860 yılında Bergama'nın bir köyü olarak kayıtlara geçen Dikili, aynı yıl içinde Bergama'ya bağlı bir bucak (alt ilçe) statüsü kazanmıştır. 1923 yılında ise belediye statüsüne yükselerek yerel yönetimde daha fazla özerklik elde etmiştir. Nihayet, 13 Ekim 1928 tarihinde Dikili, Bergama'dan tamamen ayrılarak İzmir ilinin bağımsız bir ilçesi ilan edilmiştir ve bu statüsünü günümüze kadar korumuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Dikili için önemli bir dönüm noktası olmuş ve ilçenin modern idari yapısının temelini oluşturmuştur.
Dikili'de tipik bir Akdeniz-Ege iklimi hüküm sürmektedir. Bu iklim, yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçmesiyle karakterizedir. İlçede yıllık ortalama hava sıcaklığı 16.7°C civarındadır ve bu sıcaklık, tarım ve turizm faaliyetleri için uygun koşullar sunmaktadır. Dikili, yıl boyunca yaklaşık 160 gün güneşli bir havaya sahiptir ve bu günlerin 70'i yaz aylarına denk gelmektedir, bu da ilçeyi deniz turizmi açısından cazip kılmaktadır. Yıllık ortalama yağış miktarı 575.8 milimetre civarında olup, bu yağışın büyük bir kısmı kış aylarında düşmektedir. İlçedeki ortalama bağıl nem oranı yüzde 74 civarındadır ve bu oran, Ege Bölgesi'nin genel iklim özellikleriyle uyumludur. Ege Bölgesi'ne özgü olan ve genellikle yaz aylarında hissedilen imbat rüzgarları da Dikili'nin iklimini etkileyen önemli bir faktördür.
Akdeniz iklim kuşağında yer alması nedeniyle Dikili'nin doğal bitki örtüsü, geniş yapraklı, sert yapraklı ve iğne yapraklı, her mevsim yeşil kalabilen ve kuraklığa dayanıklı ağaç ve çalılardan oluşmaktadır. İlçede sıklıkla rastlanan ağaç türleri arasında kızılçam, karaçam, fıstık çamı, selvi, maki ve zeytin ağaçları bulunmaktadır. Maki bitki örtüsü ise oldukça çeşitlidir ve mersin, defne, sandal ağacı, Finike ardıcı, katırtırnağı, defne, diken çalısı, funda, duman ağacı, Akdeniz diken çalısı, yabani zeytin, katran ardıcı, zakkum, ahlat ve yabani kuşkonmaz gibi türleri içermektedir. Bu zengin bitki örtüsü, bölgenin biyolojik çeşitliliğine ve doğal güzelliğine önemli katkı sağlamaktadır.
Dikili, masmavi denizi, uzun ve kesintisiz kumsalları (42 kilometrelik sahil şeridinin 36 kilometresini plajlar oluşturur) ve yeşilin maviyle iç içe geçtiği doğal manzaralarıyla ünlüdür. İlçe sınırları içindeki Çandarlı, Bademli, Kabakum, Merdivenli ve Denizköy gibi kıyı yerleşimleri, önemli turizm merkezleri olarak öne çıkmaktadır. Dikili ayrıca, Nebiler Ilıcası, Dikili Çamur Ilıcası, Bademli Ilıcası ve Kocaoba Ilıcaları gibi şifalı termal kaynaklara da ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi ve arkeolojik öneme sahip yerler arasında Pitane Antik Kenti, Arginousai Kalıntıları, Bademli Ilıcası Kalıntıları ve Deliktaş Kutsal Alanı bulunmaktadır.
Dikili kıyılarında, ana karaya çok yakın konumda altı adet ada bulunmaktadır ve bu adalar küçük takımadalar oluşturmaktadır. Bu adalar arasında, yaban tavşanlarının gözlemlenebildiği Tavşan Adası olarak da bilinen Garip Adası ve berrak sularıyla ünlü, şnorkelle dalış için popüler bir nokta olan Kalem Adası (Akvaryum) sayılabilir. Dikili'nin bir diğer dikkat çekici doğal özelliği ise, dünyada bilinen beş su altı ormanından birinin burada bulunmasıdır. Bölgenin doğal güzellikleri arasında ayrıca Nebiler Köyü'nde yer alan Nebiler Şelalesi, Denizköy ve Bademli çevresindeki krater gölleri ve mağaralar ile Madra Nehri'ne kadar uzanan ormanlık alanlar da yer almaktadır. Dikili'nin bitki çeşitliliğini sergileyen Atatürk Botanik Bahçesi ise yaklaşık 3000 farklı bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır ve bu zenginliğiyle hem bilimsel araştırmalar için önemli bir merkez hem de ziyaretçiler için keyifli bir destinasyondur.
Dikili’nin batı ve kuzey sınırlarından Müsellim Deresi geçmektedir ve bu dere, bölgenin hidrolojik yapısında rol oynamaktadır. Dikili'nin ana akarsuyu ise Bakırçay Nehri'dir; ancak, bu nehrin yaz aylarındaki su debisi, akarsu sporları gibi aktiviteler için yetersiz kalmaktadır. Buna karşılık, Dikili önemli ölçüde jeotermal su kaynaklarına sahiptir ve bu durum, bölgenin Jeotermal Koruma Alanı olarak ilan edilmesine yol açmıştır. Bölgedeki sıcak su kaynakları, genellikle doğu-batı yönünde uzanan bir fay hattı boyunca yüzeye çıkmaktadır ve bu kaynakların rezervuar sıcaklıkları 150°C'ye kadar ulaşabilmektedir. Dikili'nin bu zengin su kaynakları, hem tarımsal faaliyetler hem de potansiyel turizm uygulamaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Dikili'nin ekonomik yapısı çeşitli sektörlere dayanmaktadır ve başlıca geçim kaynakları arasında tarım, turizm, sanayi ve ticaret öne çıkmaktadır. Tarım sektörü, hem açık alanda hem de seralarda yapılan sebze üretimiyle önemli bir yer tutmaktadır. İlçede taze fasulye, bezelye, bakla, beyaz ve kırmızı lahana, karnabahar, brokoli, çeşitli marul türleri, ıspanak, enginar, karpuz, kavun, biber (salçalık, dolmalık, sivri), salatalık, patlıcan, domates (sofralık ve salçalık), bamya, sakız kabağı, havuç, soğan (taze ve kuru), pırasa ve kereviz gibi çeşitli ürünler yetiştirilmektedir. Örtü altı sebze yetiştiriciliği de yaygın olup, özellikle sofralık domates üretimi yapılmaktadır.
Meyvecilik de Dikili'nin tarımsal faaliyetleri arasında önemli bir yer tutar. Sofralık üzüm (çekirdekli ve çekirdeksiz), limon ve misket limonu, diğer portakallar, mandalina (diğer), elma (golden), armut, ayva, kayısı, vişne, şeftali, erik, iğde, çilek, dut, badem, antep fıstığı, ceviz, nar ve trabzon hurması gibi çeşitli meyveler ilçede yetiştirilmektedir. Zeytincilik de önemli bir tarım koludur ve hem sofralık hem de yağlık zeytin üretimi yapılmaktadır.
Dikili'de yetiştirilen tarla bitkileri arasında ise; durum buğdayı, diğer buğday çeşitleri, mısır, arpa, kuru bakla, pamuk çekirdeği (çiğit), ayçiçeği tohumu (yağlık) ve patates gibi ürünler bulunmaktadır. Ayrıca yem bitkileri olarak fiğ, yonca, yulaf, sorgum, triticale, mısır (slaj), yemlik bezelye ve İtalyan çimi de yetiştirilmektedir.
Turizm, Dikili için genellikle önemli bir ekonomik katkı sağlayıcısıdır. İlçede özel belgeli ve belediye belgeli oteller, dört yıldızlı ve üç yıldızlı oteller, iki yıldızlı otel, apart oteller ve pansiyonlar gibi çeşitli konaklama tesisleri bulunmaktadır.
Sanayi sektörü de Dikili ekonomisinde giderek önem kazanmaktadır. Bu kapsamda kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB), yaş sebze ve meyve üretimine odaklanmıştır. TDİOSB, Avrupa ve Türkiye'nin en büyük topraksız, tam otomasyonlu, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan modern sera ve tarımsal sanayi kümelenmesi olmayı hedeflemektedir. OSB'de yıllık 80.000 ton kaliteli yaş sebze ve meyve üretimi ve 3.500 kişiye istihdam sağlanması planlanmaktadır.
Ticaret de Dikili ekonomisinin bir parçasıdır. İlçede bir gümrük müdürlüğü bulunmaktadır, bu da dış ticaret faaliyetlerinin varlığını göstermektedir. Dikili'den yapılan ihracat arasında granit parke taşı, perlit, domates, çiçek, biber turşusu, reçine, mermer, demir, yonga levha ve kaolin yer almaktadır. Yapılan ithalat ise yağ asidi ve amonyum nitratı kapsamaktadır. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre de hazır giyim, deri ürünleri, su ürünleri, zeytin ve zeytinyağı, yaş ve işlenmiş meyve sebze, süs bitkileri gibi çeşitli ürünlerin ihracatı yapılmıştır.
Çandarlı'da bulunan ve MÖ VI. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip olduğu düşünülen Çandarlı Kalesi de görülmesi gereken önemli yerlerdendir. İyonlar, Cenevizliler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan kale, son olarak Osmanlı döneminde Çandarlı Halil Paşa tarafından XIV. yüzyılda yenilenmiştir ve günümüzde Türkiye'nin en iyi korunan kalelerinden biri olarak UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.
Dikili, doğal ve antik güzelliklerini kullanarak turizm potansiyelini ilçe ekonomisine katkı sağlayacak şekilde değerlendirmektedir. Bölgedeki turizm faaliyetleri genel olarak kıyı turizmi, kültürel turizm ile termal ve sağlık turizmi şeklinde kendini göstermektedir. Termal kaynaklarının zenginliği sayesinde sağlık ve spa turizmi için önemli bir potansiyele sahip olan Dikili, bu alanda öne çıkan bir destinasyon olmayı hedeflemektedir. Turizm sezonunu yaz ayları dışına yaymak amacıyla çalışmalar yapılmakta olup, kıyı bölgelerinin geliştirilmesi ve küçük aile işletmelerinin desteklenmesi planlanmaktadır. Ayrıca, seracılık faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerde tarım turizmi (agriturizm) potansiyeli de değerlendirilmektedir. Dikili'nin turizm potansiyelini tam olarak gerçekleştirebilmesi için stratejik ve eylem odaklı bir turizm planının hazırlanması gerekmektedir.
Dikili'nin köylerinde, ölüm törenleri Orta Asya'dan gelen İslam öncesi gelenekler ile İslami uygulamaların bir karışımını yansıtmaktadır. Modernleşme bazı değişikliklere yol açsa da, birçok geleneksel adet hala sürdürülmektedir. Ölümün duyurulması (geçmişte yüksek bir kayadan "sela" okunarak, günümüzde iletişim araçlarıyla), cenazenin yıkanmadan önceki hazırlıkları (cesedin açık pencereli bir odada bekletilmesi ve ışıkların yakılması), cenazenin yıkanması (gasil) ve defin işlemleri titizlikle yerine getirilmektedir. Cenazenin yıkandığı yerin aydınlatılması, geçmişte elektrik yokken fenerlerle yapılırdı. Cenazeye yardım edenlerin sonrasında banyo yapması da devam eden bir adettir. Defin işlemi, cenazenin kaldırılmasıyla başlar ve genellikle en geç bir gün içinde tamamlanır. Ölümün ardından üç gün boyunca evlerde ışık yakılması da yaygın bir uygulamadır.
Defin sonrası ritüeller arasında yas tutma (Yörükler, Balkan göçmenleri, Çepniler ve Romanlar arasında farklılık gösterir) ve cenaze yemekleri (ölü yemeği) hazırlama ve dağıtma yer alır. Cenaze yemekleri, ölen kişinin yakınları ve komşuları tarafından belirli sürelerle (üçüncü, yedinci ve kırkıncı günler) düzenlenir ve farklı topluluklarda farklı yemekler ikram edilir. Yas süresi ve şekli de topluluklara göre değişiklik gösterir. Köylerde mezarlık ziyaretleri genellikle dini bayramların arife günlerinde veya bayram günlerinde yapılır ve bu ziyaretlerde güzel kokulu olduğu düşünülen mersin dalları getirmek yaygın bir adettir.
Dikili, her yıl Dikili Kültür, Demokrasi ve Emek Festivali'ne ev sahipliği yapmaktadır ve bu festival, ilçenin önemli kültürel etkinliklerinden biridir. Ayrıca, Dikili'ye bağlı Bademli'de her yıl Bademli Kiraz ve Fidan Festivali düzenlenmektedir.
Dikili'nin somut olmayan kültürel mirası arasında ise, özellikle Kocaoba, Mazılı, Yenice, Samanlık ve Çağlan köylerinde yaygın olan Yaycıbekir halıları, kilimleri ve heybeleri dokumacılığı öne çıkmaktadır. Ayrıca iğne oyası, dantel işleme, eldiven-çorap örme gibi geleneksel el sanatları da bölgede canlılığını korumaktadır. İzmir İki Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Çandarlı Mahallesi'ndeki bazı bölgeleri (Haldere Mevkii ve Çağlan Mahallesi'ndeki bir arkeolojik alan gibi) Üçüncü Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil etmiştir. Ayrıca, Kırantoğlu Mevkii'nde bulunan antik yol ve taş köprü de korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak belirlenmiştir.
Dikili Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde çeşitli sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu etkinlikler arasında konserler, tiyatro gösterileri ve diğer kültürel programlar yer almaktadır. Her yıl düzenlenen Dikili Kültür, Sanat, Demokrasi ve Emek Festivali de çeşitli sanatsal etkinlikleri bünyesinde barındırmaktadır ve bu etkinlikler, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin katılımıyla gerçekleşmektedir.
2021 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, İzmir ilinin nüfusu 4.425.789 olup, ortalama nüfus yoğunluğu 347.02 kişi/kilometrekaredir. Aynı yıl, Dikili ilçesinin nüfusu 46.587 olarak kaydedilmiş ve ortalama nüfus yoğunluğu 87.09 kişi/kilometrekare olarak tespit edilmiştir. Bu verilere göre, Dikili'de yaşayan nüfus İzmir ili toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 0,97'sini oluşturmaktadır. 2007 ile 2017 yılları arasında Dikili'nin nüfusunda önemli bir artış yaşanmıştır. 2007'de 27.348 olan nüfus, 2017'de 41.697'ye yükselerek ilçenin önemli bir demografik büyüme gösterdiği anlaşılmaktadır. 2013 yılında ise ilçede 368 doğum ve 206 ölüm gerçekleşmiştir. 2007 ile 2021 yılları arasındaki nüfus artışı, ilçenin ya pozitif bir net göç aldığını ya da yüksek bir doğum oranına sahip olduğunu düşündürmektedir. Dikili'nin göç dinamiklerini tam olarak anlamak için daha ayrıntılı demografik verilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Sonuç olarak, İzmir'in Dikili ilçesi, köklü tarihi, çeşitli coğrafi özellikleri, gelişmekte olan ekonomisi, önemli turizm potansiyeli, zengin kültürel mirası ve dinamik demografik yapısıyla dikkat çekmektedir. Antik çağlardan Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine uzanan zengin tarihi, Aterneus ve Pitane gibi antik kentleri ve Çandarlı Kalesi gibi tarihi yapıları bünyesinde barındırmaktadır. Ege Denizi kıyısındaki konumu, ılıman iklimi, verimli toprakları ve termal kaynakları, ilçeyi hem yaşamak hem de ziyaret etmek için cazip bir yer haline getirmektedir. Tarım, turizm ve sanayi sektörlerinin ekonomideki önemli rolleri, Dikili'nin çeşitli geçim kaynaklarına sahip olduğunu göstermektedir. Turizm potansiyelini artırmaya yönelik yapılan çalışmalar ve kültürel mirasının korunmasına verilen önem, ilçenin gelecekteki gelişimine katkı sağlayacaktır. Demografik yapısı incelendiğinde, nüfusun genel olarak arttığı ve çeşitli yaş gruplarının bir arada yaşadığı görülmektedir. Dikili, sahip olduğu tüm bu özellikleriyle İzmir'in önemli ilçelerinden biri olarak öne çıkmaktadır.
Referanslar
Çağlayan, N., (2005). Köyümüz Kabakum. İzmir, Bergama ve Dikili’nin Yunanlılar Tarafından İşgali ve Kurtuluş Savaşımız. Dikili: 14 Eylül Matbaacılık.; Çağlayan, N., (2008). İlçemiz Dikili Kuruluşundan Zamanımıza Kadar (2005). Dikili: Genç Reklam Dijital Baskı Merkezi; Çağlayan, N., (2012). Dikili'den “yerimizden yöremizden”. Dikili Dolaylarının Antik Çağ Olaylarından Bazıları. Dikili: Genç Reklam Dijital Baskı Merkezi; Vikipedi. Dikili, https://en.wikipedia.org/wiki/Dikili; Dikili Belediyesi, (Erişim tarihi: 15.04.2025);. https://www.izmir-dikili.bel.tr/dikili-tarihcesi, (Erişim tarihi: 21.04.2025).
MEHMET AKMAN
23/04/2025
Sayın editör, Dikili ile ilgili eklemeyi düşündüğüm görseller henüz elime ulaştı. Gerçekten çok orijinal resimler. Bizzat bir yakınım tarafından değişik zaman ve mekanlarda çekildi. Yayınlanan maddeye bunları uygun görmeniz halinde eklemek istiyorum. Saygılarımla.
MEHMET AKMAN
21/04/2025
İkinci yazar Abdullah Murat Mete Saygılarımla.