Antik Pisidia (Pisidya) Bölgesi Arkeolojik Yüzey Araştırması Çalışmaları

Arkeolojik Kazı Yüzey Araştırması

Günümüzde Burdur ile Isparta illerinin tümünü, Konya’nın da batısını ve Antalya’nın kuzeyindeki dağlık kesimi kapsayan Göller Bölgesi, Antik Çağ kaynaklarında Pisidia (Pisidya) adı ile geçmektedir. Bölgedeki arkeolojik yüzey araştırmalarına Prof. Dr. Mehmet Özsait, Arkeolog Nesrin Özsait ile birlikte 1972 yılında, Burdur’da başlamış ve 1981 yılına kadar aralıklarla Burdur ve Isparta illerinde devam etmiştir. Araştırmaları 1981 yılından sonra da kesintisiz olarak 2013 yılına kadar, 33 yıl, her sezon, bu dört il ve ilçelerinde sürdürmüştür. Anadolu’nun pek çok bölgesinde olduğu gibi, Göller Bölgesi’nde kültür envanteri ve tarihi coğrafya tam olarak yapılabilmiş değildir. Özsait, ekibiyle bölgenin yerleşim arkeolojisini yapmak ve mevcut kültür varlıklarının envanterini tamamlamak için başlattığı uzun vadeli araştırmalarda, Son Neolitik Çağ’dan (MÖ 5600- 5400) itibaren Kalkolitik, İlk Tunç çağları ile MÖ II. Binyılı, Demir Çağı ve Roma Çağı sonuna kadar olan geniş zaman dilimlerine ait 340 yeni yerleşme yeri tespit etmiştir. Bunlardan 54’ü, bölgenin önemli Neolitik Çağ kültürlerini temsil eden Hacılar Höyüğü’nün VI. Tabakası ile çağdaş buluntular verdiği çalışma olmuştur. Böylece Anadolu’da, Göller Bölgesi’nin Neolitik Çağ boyalı çanak-çömlek kültürünün çok önemli bir kültür merkezi olduğu kanıtlanmış olmuştur. Ayrıca Beycesultan yerleşmesinin 40. (XL) Tabakası ile Hacılar yerleşmesinin (I).Tabakası arasında bulunan kültür boşluğunun, Gelveri’den sonra, batıda, kısmen de olsa, doldurulmasında katkısı olabilecek üç yerleşme yeri de tespit edilmiştir. Bunlardan biri Akşehir’de Pelitler Höyüğü; diğeri, Isparta’nın Gelendost ilçesinin Yaka beldesindeki Yaka Köşk Höyüğü, üçüncüsü de Isparta’nın Yalvaç ilçesi, Sücüllü beldesinde Teknepınar Höyüğü‘dür.

Özsait, bulduğu yerleşme yerlerini Anadolu’muzun kültür envanterine eklemiş olmuş ve yaptığı haritalarla, devirlerine göre yayımlamıştır. Keramik buluntularına göre saptadığı bu yerleşme yerlerinin çoğunluğu höyüklerdi, bazıları da yapı kalıntıları, teras duvarları, sur ve nekropollarıyla bir Hellenistik ve Roma Çağı kentiydi. Örnek olarak Korkuteli-Karakuyu Asar Tepesi, Yalvaç-Cennetkarı, Isparta Aksu-Senitli, Şarkikaraağaç-Salur İğneli Beşik gibi yerleşmelerini idi. Fakat bu yerleşmelerin üzerinde yazıt bulamadığı ya da bulunan yazıtlardan yerleşmenin adını öğrenmek mümkün olamamıştır.

Bu çalışmalar sırasında, üçü epikorik (Pisidia dilinde), 55 yazıt (Grekçe ve Latince), 29 kaya mezarı, 11 tümülüs, üç mil taşı ve Roma çağından kalan yol kalıntıları da bulunmuştur. Yine Isparta’da Senitli Yaylası’ndaki araştırmalarda bulduğu yerleşme ve nekropolünde bazıları yazıtlı, işlenmiş, kabartmalı 30 kadar mezar stelinin Isparta Müzesi’ne taşınmasını sağlamış ve kapsamlı olarak, G. Labarre ile birlikte yayınlamıştır. Kaynaklarda ve araştırmalarımızdaki verilerden yararlanılarak bazı antik kentlerin lokalizasyonunu da yapmıştır. Örnek; Bindeos ve Moatra kentleri. Bindeos’u, 1993 yılında Isparta İlinin Büyük Gökçeli Köyü’ndeki Kaleburnu mevkiinde gördüğümüz kalıntılara lokalize edilmiştir.

Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesini de yine kapsamlı olarak araştırılmıştır. Şarkikaraağaç’ın da içinde bulunduğu bölgede, Eğirdir Gölü’nün doğusundan başlayarak Beyşehir Gölü havzasına kadar uzanan ve Sultandağları ile Anamas Dağları'nın arasında oluşmuş geniş oluk içinde, Sultandağı ya da Hoyran grubu olarak tanınan, İlk Tunç Çağı'nın iki evresine (MÖ 2600- 2300) ait buluntular veren yerleşmeler tespit edilmiştir.

Strabon da (Geographika XII 570) geçen 13 Pisidia şehrinden biri olan Anabura’yı (Enevre) da ayrıntılı olarak araştırmıştır. Bu kent aynı zamanda, Neapolis kenti ile birlikte Strabon (XIII 629) ve Plinius’da (Naturalis Historia V 147) geçen Cyllanicum Pisidiae tractum tetrapolisinin iki üyesini oluşturmaktaydı. Killanian Ovası (Şarkikaraağaç Ovası) tetrapolisinin, üçüncü şehri Altada ilgili çalışmada yerini tespit edememiştir. Ayrıca dördüncü şehir de henüz bulunamadı. Bu yerleşmelerle çağdaş olan Kızıldağ, Dinek Höyük, İğneli Beşik (Yakaemir Sivrisi), Fakılar Kalesi, Ada Tepe, Zengibar Kalesi gibi altı yerleşme tespit edilmiştir.

Şarkikaraağaç’a bağlı Göksöğüt Kasabası’nın güneybatısında Gürnut mevkiinde bulunan ve bölgede az görülen Sidamara tipi lahitlere ait parçalarını yayımlamıştır. Sütçüler Kasabası’nın Kesme beldesinde de kapsamlı araştırmalar yapılmış ve G.Labarre ile birlikte, Pisidia bölgesi kültürünün özgün kalıntılarını bularak yayımlanmıştır. Senirkent ilçesinin Yassıören beldesinde Tymandos kentinin sınırları içinde olan Delipınar tümülüslerinde yapılan kaçak kazılar sonucu gün ışığına çıkan mezar stelleri 1974 yılındaki araştırmalarda görülmüş ve yayımlanmıştır.

Burdur’un Bucak ilçesinin Keçili Köyü’nde, Yanıktaş kayalığında Tanrı Men, Dioskurlar ve Tanrıça, Atlı Tanrı Kakasbos 16 kabartma bularak yayımlamıştır. Yine Burdur’da Tefenni ilçesinde 23 kaya kabartması (Atlı Tanrı) ile Kybele, Dionysos, Herakles, Men, Kakasbos kabartmalarını bularak incelemiştir. Tefenni’nin Yellik Yaylası’nda bir yerleşme ile geniş bir nekropolü görerek incelemiştir. Bölgenin kültürünü ve tarihi coğrafyasını tamamlamaya yönelik olan bu araştırmaların, iki tanesi kitap, 114 makale olmak üzere, yerli ve yabancı dilde yayınla bilim dünyasına duyurulmuştur.

Yararlanılan Kaynaklar

Özsait, M. (2002). Les sites archéologiques du IIème millénaire avant J.-C. À Şarkîkaraağaç. İçinde; V. Uluslararası Hititoloji Kongresi (ss. 575-597). Ankara; Özsait, M. (2003). Göller Bölgesi (Antik Pisidya) Yüzey Araştırmaları 2003, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri: 79–84; Özsait, M. (2006). Burdur ve Isparta Yüzey Araştırmaları, 2006, ANMED: Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri, 2007-5: 107–112; Özsait, M. ve Labarre, G. (2015). Pisidia Yazıları, Hacı Ali Ekinci Armağanı. İstanbul: 57-69.