-
2025
Tefenni, tarih boyunca farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmış, köklü bir geçmişe sahip bir yerleşim yeridir. MÖ 2500-2300 yıllarına dayanan tarihiyle, Antik Çağ'da Temizoniyum, Temenos ve İstefani gibi isimlerle anılmıştır. Ünlü Fransız seyyah Charles Texier, eserlerinde bölgenin Antik Roma ve Bizans dönemlerinde Temizoniyum adıyla bilindiğini, Osmanlı döneminde ise Siroz olarak kaydedildiğini belirtmektedir. İngiliz tarihçi William Mitchell Ramsay ve diğer araştırmacılar, bölgenin konumu ve tarihi üzerine farklı görüşler öne sürmüşlerdir. MÖ 800-500 yıllarında Türkmenlerin, Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetine geçmiştir. Selçukluların Anadolu’ya yerleşmesinden sonra, 1882 yılında bölgede büyük bir deprem meydana gelmiştir Deprem sonrası yerleşim alanı bugünkü yerine taşınmış ve 1886 yılında resmen “Tefenni” adını almıştır. Tefenni'nin adının kökenine ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. Selçuklu dönemi kaynaklarında ilçenin isminin Arapça kökenli bir kelime olan Tefennün’den türediği belirtilmektedir. Tefennün, bilim ve sanatta bilgiye erişme anlamına gelmekte olup, ilçenin tarihi derinliğini ve kültürel zenginliğini yansıtan bir isim olduğu düşünülmektedir.
Tefenni, Akdeniz Bölgesi'nin Göller Bölgesi'nde yer alan ve Burdur'a bağlı bir ilçe olup, ulaşım açısından önemli bir kavşak noktasında bulunmaktadır. Burdur, Isparta, Antalya, Denizli ve Fethiye gibi şehirlere yakınlığı ile stratejik bir konuma sahiptir. Yayla ikliminin hüküm sürdüğü ilçede, batıda Eşeler Dağları, doğuda Bozdağ ve güneybatıda Rahat Dağları yer almakta, kuzeyde ise Tefenni Ovası uzanmaktadır. İlçede Şehir Çayı, Baynaz Çayı ve Karamusa Çayı gibi akarsular bulunmakta olup, tarıma elverişli toprakları ve bir baraj gölü mevcuttur. Yüzölçümü 623 kilometrekare olan ilçede, Oylupınar ve Erek Pınarı gibi önemli su kaynakları bulunmaktadır. Yöre halkı tarafından kullanılan Eşeler, Beyköy, Çaylı ve Bayramlar gibi yaylalar geçmişte yoğun olarak kullanılırken, günümüzde bu gelenek kısmen devam etmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 10-20°C arasında değişmekte, yağışlar genellikle kış ve ilkbahar aylarında görülmektedir. İlçede güneşli gün oranı oldukça yüksek olup, nemlilik oranı yüzde 40-45 arasında değişmektedir. Ayrıca, yeraltı su kaynakları bakımından zengin bir bölge olup tarım ve hayvancılık açısından elverişli koşullara sahiptir.
Tefenni ilçesinin ekonomisi, ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçede 120.000 dekarı sulu, 80.000 dekarı ise kuru tarım arazisi olmak üzere toplam 200.000 dekar tarım arazisi bulunmaktadır. Tarımsal üretimde tarla bitkileri arasında arpa, mısır, buğday, kuru soğan, yulaf, sebze ve meyveler öne çıkmaktadır. Sanayi bitkileri olarak ise rezene, şeker pancarı, anason, nohut, haşhaş, yumurcak, fasulye ve patates yetiştirilmektedir. Ayrıca, mera bitkileri kapsamında korunga, yonca ve fiğ üretimi yapılmaktadır. Hayvancılık sektörü ise ilçenin önemli geçim kaynaklarından biri olup, bu sektörden süt, peynir, bal ve et gibi ürünler elde edilmektedir. Tefenni ilçesi, zengin krom ve mermer yataklarına sahip olup, geçmişten günümüze kadar çeşitli bölgelerde krom madeni işletmeciliği yapılmıştır. 1948-1955 yılları arasında Çamız Damı ve Gökarık (Zımparalık) mevkilerinde krom madeni çıkarılmış, 1950’li yıllarda ise Manastır ve Almalı Yayla mevkilerinde yeni ocaklar açılmıştır. 1990-1993 yılları arasında Gökarık ocağında yıllık 4500 ton, 48-50 dereceli krom madeni üretilmiştir. Günümüzde ise Tefenni Yaylası mevkiinde zengin krom yataklarının bulunduğu tespit edilmiştir. İlçede mevcut krom rezervleri, madencilik sektörü açısından önemli bir potansiyel sunmaktadır.
İlçe, kültürel etkinlikler ve turizm bağlamında sınırlı bir potansiyele sahip olmasına rağmen doğa ve ekoturizm açısından merkezi bir konumda yer almakta olup, bu alanda gelişmekte olan bir ilçedir. Kibyra Antik Kenti ve Salda Gölü’ne olan yakınlığı, lavanta tarlaları ve bu alanlarda düzenlenen geziler için elverişli konumu ile dikkat çekmektedir. İlçenin merkezinde ekoturizm konseptine sahip “Tefenni Villas” adında villa oteli yer almaktadır. Otel içerisinde hobi bahçesi, mini hayvanat bahçesi, yüzme havuzu, tarım ve traktör müzesinin olmasının yanı sıra doğa yürüyüşleri, bisiklet turu ve turistik seyahatler de gerçekleştirilmektedir.
Rekreasyonel faaliyetler anlamında ilçenin çoğu alanına ve etkinliklerine adını veren kaynak suyu bulunmaktadır. Beş kilometre batısında, Haraplanlı mevkiinde bulunan Barutlu Suyu, deniz seviyesinden 1190 metre yükseklikte yer almakta olup, hafif kükürtlü ve bromürlü yapısıyla dikkat çeken bir doğal su kaynağıdır. İçerisinde serbest hidroksil iyonları barındıran bu su, 18 ila -1 derece arasında soğuk olup, düşük mineral içeriğiyle yumuşak su kategorisinde değerlendirilmektedir. Barutlu Suyu, düzenli tüketildiğinde böbrek taşı ve kumlarının düşürülmesine yardımcı olduğu belirtilmektedir. Su kaynağının çıkış noktasında barut kokusuna benzer bir koku yayması ve tadında barutumsu bir tat bulunması nedeniyle halk arasında "Barut kokan su" olarak anılmış ve zamanla Barutlu Suyu adını almıştır. 1948 yılında gerçekleştirilen ilk analizlerde suyun sıcaklık ve kimyasal özellikleri detaylı olarak tespit edilmiş, günümüzde yapılan karşılaştırmalarda ise kimyasal yapısının aradan geçen yaklaşık seksen yıl boyunca değişmediği saptanmıştır. İlçede bu su kaynağının tanınırlığı daha önce de bahsedildiği gibi rekreatif faaliyetlere ismini vermiştir. Aynı isimde bir park (Barutlu Su Parkı) ve yaz aylarında aynı isimle şenlikler/etkinlikler (Barutlu Su Şenlikleri) düzenlenmektedir. Ayrıca rekreatif faaliyetler bağlamında Seyir Terası, Kocapınar Parkı, Türk Tarihi Parkı ve çay boyu yürüyüş yolu da bulunmaktadır.
Kültürel anlamda ilçede, geçmişten günümüze kadar uzanan köklü gelenekler ve özgün gastronomik ürünler önemli bir yer tutmaktadır. Hasanpaşa Köyü'nde Selçuklular döneminden günümüze kadar süregelen ve kökeni Orta Asya Türklerine dayanan Yünüm Böget Şenlikleri, Anadolu’da kültürel miras niteliği taşıyan önemli bir gelenektir. Hasanpaşa’da "Gelenekler Diyarı Hasanpaşa" sloganıyla kutlanan Yünüm Böget Şenlikleri, 750 yılı aşkın bir süredir devam eden köklü bir gelenektir. Ayrıca gastronomik anlamda ilçenin kültürel anlamda değer kazandıran Tefenni rezenesi (Foeniculum vulgare), Tefenni ilçesinde 1975 yılından bu yana yetiştirilen ve kurutulmuş meyvesi elde edilen bir rezene türüdür. Sıcak ve ılıman iklim bölgelerine uygun olan rezene bitkisi, humus bakımından zengin, kumlu ve kumlu-tınlı topraklarda yetişmektedir. Tefenni ilçesinin iklimi ve toprak yapısı, bu bitkinin gelişimi için ideal koşullar sunmaktadır. Yüksek verimi, yağ oranı ve trans-anethol içeriği ile kalite açısından öne çıkan Tefenni rezenesi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında, 21 Mayıs 2020 tarihinden itibaren korunmak üzere 6 Eylül 2021 tarihinde coğrafi işaretli ürün olarak tescil edilmiştir.
Tefenni ilçesi tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle birlikte stratejik konumu sayesinde tarım, hayvancılık ve madencilik anlamında işleyişini sürdürmektedir. Ayrıca ilçe; stratejik konumu, gastronomik değerleri, rekreasyon alanları/faaliyetleri, geleneksel festivalleri ve ekoturizm bağlamında sürdürülebilir bir kalkınma potansiyeline sahiptir.
Referanslar
Arıtuluk, Z. C. 2010. Tefenni (Burdur) İlçesinin Florası ve Halk İlaçları. Hacettepe Üniversitesi, Ankara; Burdur Valiliği, 2025, http://www.burdur.gov.tr/tefenni, (Erişim tarihi: 20.01.2025); Tefenni Belediyesi 2025, https://www.tefenni.bel.tr/sayfa/tarihce/, (Erişim tarihi: 21.01.2025); Tefenni Kaymakamlığı, 2025, http://tefenni.gov.tr/ilcemiz, (Erişim tarihi: 18.01.2025); Türkiye Kültür Portalı, 2025, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/burdur/nealinir/tefenni-rezenesi-, (Erişim tarihi: 21.01.2025);