Akhan Kervansarayı
Kervansaray ve Han Kervansaray Han Konaklama Tesisi Doğal ve Kültürel Miras Kervansaray Han Kervansaray Han
-
2019
Ak Han (Goncalı Hanı), Denizli–Çardak yolunda, Pamukkale ilçesinin sınırları içerisinde Akhan Mahallesi’nin girişinde, Afyon ve Isparta’ya giden devlet karayolu ile Gökpınar (Lycus) Çayı’nın kesiştiği noktada bulunan ve Anadolu Selçuklu döneminde bu güzergâhtaki son durak konumundaki bir Ortaçağ konaklama tesisi olup, yakın komşu yerleşimlerden biri olan Goncalı Köyü’ne nispetle Goncalı Hanı, Arundell (1834), Erdmann (1961) ve Eyice (1989) gibi seyyah ve araştırmacılar tarafından Boz Han adıyla isimlendirilmesine karşın, günümüzde daha çok kullanılan açık renkli yapı malzemesinden dolayı yaygın olarak Ak Han şeklinde anılmaktadır.
Anadolu Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus devrine (1238–1278) ait Han’ın, portallerindeki kitabelerine göre Karasungur b. Abdullah tarafından Receb 651/Eylül 1253 ile Cemâziyelâhir 652/Temmuz-Ağustos 1254 tarihlerinde kapalı ve avlu bölümleri halinde iki bölümlü olarak inşa edildiği sanılmaktadır. Yapının banisi olan Karasungur b. Abdullah, Selçuklu devrinin önde gelen devlet adamlarından Atabey Celaleddin Karatay’ın kardeşlerinden birisi olup, Lâdik (Denizli) civarında valilik görevi üstlenmiştir ve çevredeki bazı Selçuklu eserlerinin (Antalya Kalesi’nin tamiri (1225), Hacı Eyüplü Hanı’nın inşası (1235), Lâdik (Denizli) Ulu Camii Çeşmesi (1247) ve eskiden Vakıf Hanı’nın yerinde bulunan Karasungur Hanı ile Müftü Camii (1249-50)) inşasında adı geçen Selçuklu devri idarecilerindendir.
Dıştan dışa 19,10x18,31 metre boyutlarında ve 360 metrekarelik alana oturan kapalı bölüm ile 28.60x28,30 metre ölçülerinde ve 750 metrekarelik alanı işgal eden avlu kısmından ibaret yapı, 1.110 metrekarelik bir alana yayılan oldukça küçük ebatlardaki bir han örneğidir. Han’ın planlama açısından en ilginç yanı, kapalı ve avlu kısımlarının birbirine oransız düzenlemesidir. Bununla birlikte, kapalı bölüm alışılmadık bir biçimde küçük tutulup mütevazı bir tertibata sahipken, çok da büyük olmamasına rağmen avlu kısmı hamam, mescit, eyvan ve birkaç kapalı mekânla zengin bir şekilde donatılmıştır. Kapalı mekân derinlemesine iki sıra paye ile üç sahına ayrılıdır. Ortada bulunan sahın yandakilerden daha geniş ve yüksek tutuldu. Üst kısım tonoz ile örtülmüştür. Yarım metre kadar dışarı taşıntı yapan basık kemerli giriş kapısını içeren sivri kemerli niş biçiminde portali, üzerinde bulunan kitabesi ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kapalı mekânın simetrik düzenlemesine karşın avluda asimetrik bir plan karşımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bölümde, son araştırmalarda ortaya çıkarılan hamamı da ihtiva eden iki katlı mekânlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer almasına rağmen, diğer tarafta revaklar ve kapalı mekâna bitişik tonozlu iki mekân yer almaktadır. Avlu portali, iki uçtan silindirik kulelerle sınırlandırılmış bir cephenin ortasında bulunmakta olup, geometrik ve plastik süslemeleri ile oldukça görkemli bir yapı sergiler. Portalde görülen en önemli özellik, Konya-Karatay Hanı ile rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip olmasıdır.
Aslan, köpek, boğa, kartal, kuş, karaca, keçi, geyik gibi yabani hayvanlar ile stilize edilmiş çiçekler, çift başlı kartal ve ejder motifleri yanı sıra sfenks, kanatlı aslan vb. çeşitli hayali yaratıklar ile kimliği tam olarak belirlenemeyen figürler ile insan tasvirleri gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş olup, Anadolu Selçuklu sanatının Şamanizm etkili sembol dünyası hakkında fikir veren uygulamalar olarak dikkat çekmektedirler. Han’ın süsleme repertuarı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, burada dört yöne egemen olma anlayışını simgeleyen gamalı haçlara ilaveten, genellikle dengenin ve birliğin, bütünlüğün simgesi olarak görülen kareler içinde tasvirlerin yer alması, tüm varlıklarıyla beraber teklik içinde çokluğun, yani evren içinde tüm canlı ve cansız yaratıklarıyla birlikte bir bütünlüğün ve kaçınılmaz bir dengenin egemen olduğunun ve bu varlıklarla birlikte ancak evrenin var olabileceğinin bir göstergesi olabilir.
Mimari bakımdan önemli bir şaheser olan Han’ın bazı bölümlerinde ince işçilik istemeyen kesme taş kullanılırken, avlunun güney ve batı cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. Ayrıca Laodicaea harabelerinden getirilmiş ve hanın muhtelif yerlerinde kullanılmış bol miktarda spolien malzeme vardır. Bunlar arasında Medusa başlı bir taş ile aslan başı olduğu tahmin edilen bir kaide parçası dikkat çekmektedir.
Referanslar
Arundell, F. V. J. (1834). Discoveries In Asia Minor: Including A Description of the Ruins of Ancient Cities and Espectally Antioch of Pisidia (ss. 161–162), Londra: British Library; Bayhan, A. A. (2007). Ak Han (Goncalı Hanı). İçinde; H. Acun (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları (ss. 287 – 303). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınevi; Beyazıt, M. (2002). Denizli’de Çardak Han ve Ak Han (Basılmamış lisans tezi). Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Erdmann, K. (1961). Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts (ss. 67–72), Berlin: İstanbul Alman Arkeoloji Enstitüsü Yayını; Eyice, S. (1989). Akhan. İçinde; Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (s. 236). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı; Yavuz, A. T. (2007). Akhan. İçinde, A. Özçelik, M. Yaşar Ertaş, Y. Kılıç, Y. Avcı, Süleyman İnan, S. Parlaz (Editörler), Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu Bildiriler (ss. 133–144), Cilt: 2. Denizli: Fakülte Kitabevi Yayın Dağıtım Pazarlama Ltd. Şti.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Bayhan, A. A. (2007). Ak Han (Goncalı Hanı). İçinde; H. Acun (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınevi: 287-303.