Agios Prokopios Kilisesi

Doğal ve Kültürel Miras Kilise

Kilisenin girişinde bulunan mermer kitabeye göre 1857 yılında inşa edilmiştir. Araştırmacılardan A. Levidis, kilisenin bu tarihte, Aziz Prokopios’a ithafen yapıldığını bildiriyor. Bugün müze olarak kullanılan kilise, üç nefli bazilikal planlıdır. Dikdörtgen naos, merkezde dört sütun doğuda ise kalın payelere sahiptir. Naos, sütunlar arasına ve sütunlardan duvarlara ve doğudaki payelere atılan yuvarlak kemerlerle dokuz dikdörtgen birime bölünüyor. Levidis, dört sütunlu merkezi bölümünün kubbeli olduğunu belirtiyor. Güngör Açıkgöz ise orta nefteki ahşap kaplaması görünen oval göbeğin kubbeyi sembolize eden bir yüzey olduğunu ileri sürüp, Levidis’in yanıldığını söylüyor. Kilisenin batısında çapraz tonozlu üç bölümden oluşan narteks yer alıyor. Yapının batıda nartekse açılan kapısının yanı sıra güneyde de bir kapısı bulunmuyor. Yapının doğusunda yarım yuvarlak apsis ile kuzey ve güneyde ise pastoforium mekânları vardır. Prothesis ve diakonikon mekânlarının yan duvarlarında liturjik işlevli dikdörtgen nişler dikkati çekiyor. Kilisenin doğusunda apsis önünde bulunan kutsal alanın altında mezar mekânı (kripta) bulunuyor. Buraya prothesis önündeki merdivenle iniliyor. Narteks üzerinde ise kadınlar mahfili olarak tanımlanabilecek bir galeri katı vardır. Buraya güney duvarda bulunan bir merdiven ile ulaşılıyor. Ayrıca kilise, kuzey ve güney duvarlarında karşılıklı üç, apsislerde birer dikdörtgen, doğu ve batı alınlıklarında ise birer oval pencere ile aydınlanıyor. Araştırmacılardan Güngör Açıkgöz, yapının cephelerinin, saçak silmeler, plastırlar ve üçgen pencere alınlıklarıyla neoklasizm etkili olduğu kadar içerideki tonoz üzengi seviyesindeki S ve C kıvrımlı silmeleriyle Barok etkininin de varlığını vurguluyor. Batı cephe, altta üç açıklıklı narteks ile üstte galeri katından oluşuyor. Birbirinden düz silme ile ayrılan bu katlardan alttaki açıklıklar, ortada ikili sütun, yanlarda payelere oturan sivri kemerlerle oluşuyor. Geride kalan cephede, ortadaki kemerli giriş üzerinde profilli bir kuşak ile sınırlandırılan kitabe bulunuyor. Üst kattaki pencerelerden yandakiler üçgen alınlıklara sahip olup, ortadakinin üzerinde oval bir pencere vardır. Doğu cephede apsis ve yan duvarlar, düz söveli dikdörtgen bir pencere ile dışa açılıyor. Simetrik olan kuzey ve güney cepheler plastırlarla dikey olarak bölümlere ayrılıyor her bir bölümde sivri boşaltma kemerli dikdörtgen pencereler yerleşiyor.

Kesme taştan inşa edilen yapıda kemerler arsında demir gergiler ile sütunlarda demir bilezikler kullanılmıştır. Genelde sade olan yapıda, duvarların alt kısmında mermer taklidi stuko panolar, kemerlerin kenarlarının mavi şeritlerle çevrelendiği gibi kemer ve tonozların üst seviyesinde çiçek motifli rozetler vardır.

Yararlanılan Kaynaklar

Açıkgöz, G. Ş. (2007). Kayseri ve Çevresindeki 19. Yüzyıl Kiliseleri ve Korunmaları için Öneriler (Basılmamış doktora tezi). İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Levidis, A. (1905). Yıllık. İstanbul: Fener Rum Patrikhanesi Yayını.