Yenebilir Yabani Ot
Gastronomi Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama
-
2019
Beslenme insanlığın en temel sorunlarından biri olup, bu sorunun çözümünde bitkilerin kullanılması insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. İlk insan, bitkilerin meyve, yaprak ve tohum gibi çeşitli kısımlarını önceleri doğadan toplayarak tüketmiştir. Yerleşik düzene geçtikten sonra beslenmede en çok kullanılan bazı bitkileri yetiştirerek tarım yapılmaya başlandı. Ancak tarım alanlarının ve kültüre alınan bitkilerin sınırlı olması nedeniyle beslenme problemi günümüzde halen devam etmektedir. Bunun sonucu olarak, toplumların beslenme sorununun çözümüne yönelik yeni bitki çeşitleri bulma ve geliştirme arayışı artarak devam etti.
Bitkiler bulundukları ortamdan su ve mineral maddeleri, havadan karbondioksiti alıp, fotosentezle güneş enerjisini organik bileşiklere bağlamaktadır. Daha sonra tüm canlılar organik bileşiklere bağlanmış olan güneş enerjisini sıra ile kullanmaktadır. Bitkilerin basit inorganik bileşiklerin kimyasal yapılarını değiştirerek sentezlemiş olduğu pirimer ve sekonder bileşikler insan beslenmesinin temelini yani gıdasını oluşturmaktadır.
Primer bileşikler bitki büyüme ve gelişiminde doğrudan görev alan, insan ve diğer canlıların beslenmesi için gerekli olan bileşiklerdir. Bunların en önemlileri arasında karbonhidratlar, proteinler, lipitler, mineraller ve vitaminler sayılabilir. Sekonder bileşikler ise bitki büyüme ve gelişiminde doğrudan etkili olmayan bileşikler olup, bunlar bitkilere dolaylı yönden faydalar sağlar. Örneğin bitkinin ürettiği bazı sekonder bileşikler; mikroorganizmalara karşı bir savunma mekanizması oluştururken, bazıları böcekleri cezbedici veya uzaklaştırıcı, bazıları renklendirici, bazıları ise zehirli özellikte olabilir. Bu sekonder bileşikler aynı zamanda gıda, içecek, baharat veya ilaç olarak kullanılabilme özelliğindedir.
Fotosentez yapabilen, selüloz hücre duvarına sahip, karasal yaşama farklı şekillerde uyum sağlamış çok hücreli organizmalar bitki adı ile anılmaktadır. “Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınlaşmanın olmadığı bitkiler ise ot” adı ile tanımlanmaktadır. Doğada kendiliğinden yetişen, özellikle üretim amacı ile tarım alanlarında yetiştirilmeyen, kültüre alınmamış otsu bitkilere yabani ot adı verilmektedir. Yabani otların bir kısmı yenebilir özelliklere sahip olup, insanlar tarafından çok eski çağlardan beri doğadan toplanarak gıda amaçlı tüketilmektedir. İnsanların beslenme amaçlı tüketmiş oldukları kültüre alınmamış bu otsu bitkiler yenebilir yabani otlar kapsamı içinde değerlendirilmektedir.
Dünyada tanımlanmış bitki türlerinin sayısı 400 bine yaklaşırken, Türkiye’de 11 bin civarında bitki türü bulunmaktadır. Ancak bu bitkilerin tamamının insan beslenmesinde kullanılması mümkün değildir. Günümüzde gıda elde etmek için kullanılan türler, yaklaşık olarak üç bin civarındadır. Ancak dünya genelinde gıda olarak en çok tüketilen bitkiler, çok sınırlı sayıdaki bitki türünden, çeşitli ıslah çalışmaları ile elde edilmiş kültür çeşitlerinden oluşmaktadır.
Yabani otların besin öğesi bileşimlerinin büyük kısmını su oluştururken, protein, yağ ve karbonhidrat bakımından fakirdir. Ancak yabani otlar içermiş oldukları vitamin ve mineral bakımından beslenmeye önemli katkıda bulunurlar. Yenilebilen yabani otların vitamin ve mineral içeriği açısından diğer tarımı yapılan otsu bitkilerle benzerlik gösterdiği, hatta bazılarının besin öğeleri bakımından daha zengin olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmaktadır.
Yapılan çeşitli araştırmalar, halkın yabani otlara olan ilgisinin giderek arttığını ve yabani ot tüketimi yaklaşımının henüz unutulmadığını göstermektedir. Yenen yabani otlar, içerdikleri mineral maddeler, vitaminler, proteinler ve özellikle diyet lifi açısından insan beslenmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde önemli bir sağlık problemi olarak ortaya çıkan obezite ile mücadele yabani otların önemini daha da arttırmaktadır. Küresel kıtlığın her geçen gün giderek arttığı dünyamızda, yabani otların yöresel tüketim şekillerinin, besin içeriğinin ve aynı zamanda tıbbi amaçlı kullanımlarının belirlenmesine yönelik yapılacak ayrıntılı çalışmalar hem insan beslenmesine hem de ekonomiye büyük katkı sağlayacaktır.
Her geçen gün artan ihtiyaçların karşılanabilmesi, biyolojik çeşitliliğin önemli bir unsuru olan yabani otların belirlenerek, en yüksek faydayı sağlayacak şekilde bir yararlanma biçiminin ortaya konulmasını zorunlu kılmaktadır. Yabani otlar içermiş olduğu, vitamin, mineral, protein, lif ve diğer elementler bakımından insan beslenmesine önemli katkıda bulunmakta olup, ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. Yabani otların gıda olarak tüketimi, mutfak sanatları açısından da son derece önemlidir. Günümüzde mutfak sanatları ve mutfak kültürünün korunması ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarılması, yöresel damak zevklerinin ortaya çıkarılması sosyolojik açıdan da büyük önem taşımaktadır. Turizm endüstrisinde pazarlama ve tanıtım süreçlerinin bölgesel, yöresel olabildiği gibi noktasal olarak da yapıldığı görülmektedir. Buna bağlı olarak, kültür amaçlı yapılan turizm faaliyetlerinin sayısı her geçen gün giderek artmakta, sadece yöresel lezzetleri tanımak için seyahatler yapılmaktadır. Bu noktada yabani otlar ve bunların yerel tüketim biçimleri bölgesel değerlerin ortaya çıkarılması, yerel mutfak kültürüne yönelik uygulamalar ve turizmde çeşitlilik ve derinlik kazandırmak bakımından önemlidir.
Referanslar
Doğan, Y., Başlar, S., Ay, G. ve Mert, H. (2004). The Use of Wild Edible Plants in Western and Central Anatolia (Turkey), Economic Botany, 58(4):684-690; Yücel, E. ve Tunay, M. (2002). Nazilli (Aydın) ve Yöresinde Gıda Olarak Kullanılan Yabancı Otlar, Türkiye Herboloji Dergisi, 5(2):10-17; Yücel, E. (2008). Türkiye’de Yetişen Tıbbi Bitkiler 1. Eskişehir: Cetemenler; Yücel, E., Güney, F. ve Şengül, İ. Y. (2010). Mihalıçcık (Eskişehir) İlçesinde Tüketilen Yabani Bitkiler ile Bunların Tüketim Amaçlarının Saptanması, Biological Diversity and Conservation, 3(3): 158-175; Yücel, E. ve Unay, N. (2008). Çifteler İlçesinde Gıda Olarak Tüketilen Yabani Bitkilerin Tüketim Biçimleri ve Besin Öğesi Değerleri. Eskişehir: Cetemenler.