-
2019
Karadeniz kıyı şeridinde, Anadolu’nun en kuzey noktasında, Boztepe Yarımadası’nın anakara ile birleştiği alanda yer alan bir Paphlagonia kentidir. Antik kaynakların aktarımlarına dayanarak kentin isim kaynağı konusunda en çok kabul edilen görüş, ismini Sinope adlı bir Amazon’dan veya Irmak Tanrısı Asopos’un kızı, su perisi Sinope’den aldığıdır. Kent sikkeleri üzerinde sıklıkla bir su perisinin betimlendiği göz önüne alındığında, mitolojik kökenin bir kadın karakterle bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır. Coğrafyası gereği doğal bir limana sahip olan kentin rüzgarlara kapalı sakin denizi, antik dönemde Karadeniz’in en önemli ticaret limanı olmasını sağlamıştır. Kent sahip olduğu doğal güzellikler ve deniz ticaretinde aldığı önemli rol sayesinde Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerini içine alan geniş bir tarihi süreç içerisinde kesintisiz yerleşim görmüştür.
Kent, antik kaynaklara göre MÖ 756 yılında Anadolu’nun batısında yaşayan Miletoslu göçmenler tarafından kurulmuş bir koloni kentidir. Ekrem Akurgal, Afif Erzen ve Ludwig Budde tarafından 1951-1954 yılları arasında kent merkezine 14 kilometre mesafede yer alan Kocagözhöyük’te gerçekleştirilmiş olan ilk arkeolojik kazılarda ele geçen arkeolojik malzemeler, kent ve çevresinin Tunç Çağı boyunca (MÖ 3200-1200) yoğun yerleşim gördüğünü kanıtlamaktadır. Kent içerisinde yer alan Serapis Tapınağı, Balatlar Kilisesi ve Sur duvarları günümüzde görülebilen en önemli antik kalıntılardır. Serapis Tapınağı 1951 yılında Ekrem Akurgal ve Ludwig Budde tarafından Sinop Müzesi bahçesinde gerçekleştirilen kazılarda tespit edildi. Eski bir Mısır tanrısı olan Serapis’in tapınağı 15x8.60 metre ölçülerinde dikdörtgen planlıdır ve tapınağın hemen güneyinde bir sunak yer alır. Alanda gerçekleştirilen kazılarda ele geçen pişmiş toprak mimari parçalar ile Serapis, Dionysos, Herakles, İsis figürleri gibi önemli arkeolojik bulgularla bu yapının günümüze ulaşan en eski Serapis tapınaklarından biri olduğu anlaşılmıştır.
Günümüze iyi durumda korunarak gelmiş olan Balatlar Kilisesi, kentin merkezinde yer alır. 2010 yılında Prof. Dr. Gülgün Köroğlu tarafından alanda başlatılan kazılar, bu yapının ilk evresinin Geç Roma dönemine ait bir İmparatorluk Hamamı olduğunu ortaya çıkardı. MS III. ve IV. yüzyıl başlarından XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar kullanılan imparatorluk amamı, MS V. ve XX. yüzyıllar arasında manastır ve kilise olarak kesintisiz kullanılmaya devam etmiştir. Onarımlar sayesinde günümüze iyi durumda korunarak gelmiş olan bir diğer kalıntı ise kentin sur duvarlarıdır. Yarımadanın en dar olan boyun kısmını tamamen çevreleyen surların toplam uzunluğu 2.973 metredir. Surların kalınlıkları iki-üç metre, yükseklikleri ise 25–30 metre arasında değişmektedir. Sinop’un 1214 yılında Anadolu Selçukluları tarafından fethedilmesinden sonra Sultan İzzeddin Keykavus’un emriyle sur duvarlarına bir iç kale inşa edilmiştir. İç kalede toplam 11 adet burç bulunmaktadır. Selçuklu döneminden itibaren uzun süre tersane olarak kullanılan iç kalenin burçları 1560 yılından itibaren zindan olarak da kullanılmıştır. 1882 yılında Mutasarrıf Veysel Paşa zamanında bu alanda bir Cezaevi yaptırılmış, bu cezaevi 1996 yılında tamamen boşaltılarak 2000 yılından itibaren bir müze olarak ziyarete açılmıştır.
Referanslar
Akurgal, E. (1956). Sinop Kazıları, Türk Arkeoloji Dergisi, 6(1): 147-161; Akurgal, E. ve Budde, L. (2006). Vorlaufiger Bericht über Die Ausgrabungen in Sinope. Ankara: Türk Tarih Kurumu; Kaba, H. ve Vural, H. (2018). Arkeoloji ile Geçen Yetmiş Yıl-Kazılar Işığında Sinop Arkeolojisi. İçinde; Ö. Kıran (Editör), Sosyal Bilimciler Gözüyle Sinop (ss. 439-464), Ankara: Berikan Yayıncılık; Köroğlu, G., İnanan, F., Korucu, F. ve Güngör-Alper, E. (2019). Sinop Balatlar Yapı Topluluğu Kazılarında 2010-2015 Yılları Arası Sürdürülen Çalışmalarının Genel Sonuçları. İçinde; C. Ünal ve C. Gürbıyık (Editörler), Uluslararası XIX. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu (ss. 21-38). Ankara: Türk Tarih Kurumu; Redford, S. (2014). İktidar İmgeleri. Sinop İçkalesindeki 1215 Tarihli Selçuklu Yazıtları. İstanbul: Koç Üniversitesi Yayınları.