Meşhur Köfteci Mustafa

Kişi Yiyecek-İçecek İşletmecisi

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Oğuz ERKARA (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Mehmet Sedat İPAR (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Ersin UĞURKAN (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 3

Yugoslavya'dan mübadele sonucu Adapazarı'na göç eden Mustafa Topluoğlu 1912’de Köfteci Mustafa işletmesini kurdu. Başta ahşap barakadan yapılan bir yere açıldı. 1947’de şu anki yerlerine taşındılar, o günden beri de aynı yerdeler. Köfteci Mustafa 1956’da ölünce dükkânı kardeşinin kayınbiraderi Alaaddin Sürekli devraldı. Yani işletme aile dışına çıkmadı. 1991’de Alaaddin Bey vefat etti. Mekânı kızı Sevinç Hanım ve kız kardeşinin kocası, Köfteci Mustafa’nın kardeşi Salih Topluoğlu çalıştırmaya başladı. Bu şekilde bir yıl kadar devam ettiler. 1992 yılında Alaaddin Bey’in oğlu Akif Sürekli devreye girdi. O günden beri mekânı Akif Bey işletiyor. Mütevazı bir insan olan Akif Sürekli'ye göre ise mekanı 50 yıllık ustaları Yılmaz Usta, Reşat Usta, Rami Usta işletiyor. Bu arada bu yıl üniversiteyi bitiren, Akif Bey'in oğlu Alaadin Ege Sürekli işletmeyi babsından devralıp onu emekli etmek üzere.

Adapazarı Islama Köfteyi ilk olarak köfteci Mustafa yaptı. Başlarda Balkanlardaki pita ekmeği benzeri bir pide kullanılıyordu, 1965’lerde ekmeğe dönüldü. Kemiksuyu ve kırmızı biberle yapılan sosa batırılan ekmekler ızgarada kızartılarak servis ediliyor. Başlangıçta bu işlem yokluk nedeniyle üretilen bir çözümdü. Birinci Dünya Savaşı yıllarında bayat ekmeklerin değerlendirilmesi ve açlıkla mücadele için Mustafa Usta toz kırmızı biber ve kemik suyu ile bu pita tarzı ekmekleri ıslatıp kızartarak servis etti. Çünkü hem toz biber hem kemik suyu boldu. Böylece Islama Köfte ortaya çıktı. Aslında hikâyeden anlaşıldığı gibi bu menüde ıslak olan köfte değil ekmek. Hatta bir rivayete göre ”Ne ka ekmek o ka köfte.” deyimi bu mekanda ve bu ekmekler sayesinde ortaya çıktı. Islama köfteye adını veren ekmeği yapmak köfteyi yapmaktan zor, çünkü ekmek kemik suyu ve baharat ile hazırlanan bir sosa batırılarak ızgarada kızartılıyor. Dolayısı ile ızgarayı tek başına dolduruyor. Diğer köftecilerde köfte kıymetliyken burada ekmek kıymetli. Bazen gençler yine diğer köftecilerdeki gibi, “Abi bütün ekmeğe iki köfte koysana” dediklerinde, Usta “Olmaz, ne ka ekmek o ka köfte” derdi. Laf böylece yayıldı.

İşletmede sunulan diğer ürünler: piyaz, işkembe çorbası, kuru fasulye, manda yoğurdu ve şıra. Manda yoğurdu ve kaymağını kendi mandalarının sütünden üretiyorlar.

Hijyene çok dikkat ediyorlar. Var olan en kaliteli malzemeyi kullanmayı prensip haline getirmişler. Ayrıca ciddiyet, müşteriye saygı gibi temel işletmecilik kurallarına da uyulunca başarı 100 yıllık olmuş.

2 / 3

Yugoslavya göçmeni Mustafa Topluoğlu tarafından kuruldu (1912). İlk olarak, ilçede bir han içerisinde faaliyete başlayan işletme, Mustafa Topluoğlu’nun işleri yoluna koymasının ardından kardeşinin kayınbiraderi olan Alaeddin Sürekli’yi ortak alarak günümüzde de faaliyetlerini sürdürdükleri Yeni Camii Mahallesi’ndeki yeri satın alması ile buraya taşındı (1947). Vefat edince (1956), mirasçısının da olmaması nedeniyle, dükkânın işletmesi Alaeddin Sürekli’ye geçti. Islama köftecilik mesleğini geliştirerek, müşterilere yeni lezzetler sunmak için uğraştı ve Köfteci Mustafa’yı bölgede önemli bir marka haline getirmeyi başardı.

Müşterilerine sunduğu ıslama köfteden de özetle bahsedilecek olduğunda, bu yiyeceğin en önemli özelliğinin köfte ile birlikte sunulan sos ile ıslatılan ekmek dilimleri olduğunu söylemek mümkündür. Soslu ekmek, büyükbaş hayvanın kemik suyu, toz kırmızıbiber, sıvı yağ ve bayat ekmekten hazırlanmakta, hazırlanan ekmekler ardından kızartılmaktadır. Ardından dana kıymanın‚ kuru soğan ve köfte baharıyla iyice yoğrulmasıyla yapılan ve ızgarada pişirilen köfte‚ kızartılan bu ekmek dilimlerinin üzerinde servis edilmektedir. Başlangıçta uzun bir süre ekmek yerine pide kullanırken sonrasında ekmek kullanılmaya başlandı (1965).

İkinci sahibi Alaeddin Sürekli’nin de vefat etmesiyle (1991), geçici bir süre kızı Sevinç Hanım ve diğer aile bireyleri işletmeyi devraldı. 1992 yılında oğul Akif Sürekli, işletmenin başına geçti. İş görenlerin çok uzun yıllardan beri işletme bünyesinde bulunduğu köfteci Mustafa, günümüzde ıslama köftenin dışında müşterilerine kabak tatlısı, üzüm şırası, piyaz, manda yoğurdu gibi kendi üretimi yiyecekler de sunmaktadır. Ortalama servis sayısı 20-30 kişilik olan işletme faaliyette bulunduğu saatler arasında genellikle kalabalık bir müşteri kitlesini ağırlamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Delen, G. (2010). Köftelerden Köfte Beğen, İSMMMO Yaşam Dergisi, 4 (23): 42-43; Meşhur Köfteci Mustafa, http://www.meshurkoftecimustafa.com/#tarihce, (Erişim tarihi: 12.01.2020); Türk Patent ve Marka Kurumu/, Adapazarı Islama Köfte, https://www.ci.gov.tr/Files/GeographicalSigns/167.pdf, (Erişim tarihi: 13.01.2020); https://www.100tarihilokanta.com/meshur-kofteci-mustafa/, (Erişim tarihi: 12.01.2020);

3 / 3

Meşhur Köfteci Mustafa. Adapazarı’nın Yeni Cami semtinde 1912 yılında savaş yıllarında tohumları atılan bir işletmedir. O dönemde Adapazarı verimli topraklara sahip bir kasaba olarak Kafkasya ve Rumeli’den gelen Muhacirlerle hızla büyüyen bir yerleşim birimiydi. Mustafa Bey ailesini geçindirmek için köfte işine ilk olarak 17 yaşında el arabasında köfte satarak başladı. Kısa zamanda Mustafa Bey Adapazarı merkezinde halkı kendine çeken köfteci olmayı başardı. Ardından biriktirdiği tüm varlıkla Alaeddin Beyi kendine ortak alarak günümüzdeki yeri olan Adapazarı, Yenicami'deki dükkanı satın aldı.Yenicami içinde açılan ıslama köfte dükkanı yerel halk tarafından yoğun talep gören yerler arasına girdi. 1950'lere gelindiğinde Mustafa Bey'in vefatıyla ve varisinin olmaması sebebiyle Alaeddin Bey dükkânın tamamını devraldı., ıslama köfteciliği ve birikimini oğullarına aktararak dükkanın devamını sağladı. Bir sonraki nesil ise ıslama köfteye piyaz gibi lezzetler katarak ve ürün kalitesini en üst seviyelere taşıyarak “Meşhur Köfteci Mustafa” işletmesi adı altında yerel tanınan ve bilinen marka haline geldi. İşletmenin en önemli özelliği lezzetindeki özgünlük ve yerelliği koruduğu kadar dükkanında atmosferinin aynı özgünlük ve kimliğe sahip olmasıdır. 60 kişilik mekân 06.00-20.00 arası çalışmaktadır. Personelden önemli bir kısmı 40 seneden  daha fazla bu işletmede faaliyet yürütmektedir. Dükkanın atmosferi ilk kurulduğundan beri değiştirilmedi, buna ahşap lambirilerden 1930'lardaki Adapazarı'lı ressamlardan tablolar dahildir. Sabahları çorba çeşitleri ile bilinen köfteci Mustafa’da ana menü, et suyu, zeytinyağı, kırmızı toz biber ve kemik suyundan hazırlanan özel sosla ekmeğinin ıslatılarak elde edilen Islama Köftedir. Onun dışında ana menü bulunmamaktadır. Tüm menüler ise ıslama köfte, piyaz, mercimek çorbası, işkembe çorbası, kuru fasulye, manda yoğurdu, tel kadayıf, ekmek kadayıfı, kemal paşa tatlısı, kabak tatlısı, (yaz aylarında) sütlaçtır. Islama köfte dışında en dikkat çeken lezzetler ise içecek olarak şıra tatlı olarak da manda kaymağı ile sunulan ekmek kadayıfıdır. Yılların birikimi ve özgünlüğü sayesinde yoğun bir müşteriye sahip olan işletme şehir dışında bizzat ıslama köfte için gastro turistler gelmektedir. Öyle ki hafta sonralarındaki yoğunluk nedeniyle gelenlerin bir kısmı dışarıda beklemekte ve sıra oluşmaktadır.Bunun en önemli özelliği yılların birikimi, mekan ve lezzetteki özgünlüğü gastronomi açısından işletmeyi cazibe merkezi haline getirmiştir. Nerdeyse şehirler özdeş haline gelmiş yerel bir köfte işletmesidir.

Yararlanılan Kaynaklar

Erkara, O. (2010). 100 Tarihi Lokanta. İstanbul: Cinius Yayınevi; https://www.hurriyet.com.tr/ister-porsiyon-ister-ekmek-arasi-20045314, (Erişim tarihi: 12.2.2020); Yaşin, M. (2013). Lezzet Durakları. İstanbuL: Doğan Kitap