Kubadabad Kazı Çalışmaları
Arkeolojik Kazı Yerleşim Kazısı
-
2020
Kubadabad Saray Külliyesi Konya ilinin Beyşehir ilçesinde Beyşehir Gölü’nün güneybatısında ve Beyşehir’e bağlı Gölyaka beldesinin üç kilometre kuzeyinde yer almaktadır. Külliye kuzeyden güneye doğru Büyük Saray, Küçük Saray ve kayıkhane dışında hamamları ile çeşitli yapı kalıntılarını barındırmaktadır.
Kitabesi ve vakfiyesi bulunmayan sarayın banisi I. Alaeddin Keykubad, mimarı ise Saadeddin Köpek’tir. Saray yaklaşık 1235 yılında tamamlandı. Selçuklu döneminin ünlü seyyahı İbni Bibi Selçuknamesi’nde I. Alaeddin Keykubad’ın Antalya-Alanya seferi sırasında Beyşehir Gölü kıyısında konakladığı, göle hayranlık duyduğu ve bu nedenle mimar Saadeddin Köpek’e üzerinde açıklamalar olan bir plan çizerek verdiği ve Saadeddin Köpek’in de bu yapıyı inşa ettiği bilgisini aktarmaktadır. Kubadabad, Selçuklu yönetimi sonrasında Moğol ve Eşrefoğlu beylikleri idaresinde kalmış ve daha sonra Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Kubadabad, 1949-50 yıllarında dönemin Konya Müze Müdürü M. Zeki Oral tarafından İbni Bibi Selçuknamesi’nde keşfedilmiştir. M. Zeki Oral bölgeye gelmiş ve ilk sondaj çalışmalarını gerçekleştirerek tespit edebildiği büyük boyutlu ve okunabilir durumdaki iki yapıyı Büyük Saray ve Küçük Saray olarak tanımlamıştır. Ancak bölgedeki ilk bilimsel kazılar Prof. Dr. K. Otto-Dorn tarafından dönemin Müzeler Genel Müdürü Mehmet Önder’in desteğiyle 1965 yılının Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirilmiştir. 1966 yılının Ağustos ve Eylül aylarında da kazı çalışmalarında bulunan Otto-Dorn 1967 yılında Türkiye’den ayrılmıştır, o yıl kazı Mehmet Önder tarafından yürütülmüştür. Sonraki 13 yıl bölgede kazı çalışması yapılmamıştır. Kubadabad Saray Külliyesi 1980 yılından 2016 yılına değin Prof. Dr. Rüçhan Arık başkanlığında kazılmıştır. 2017 yılından itibaren ise kazı başkanlığı Prof. Dr. Muharrem Çeken tarafından yürütülmektedir.
Başta M. Zeli Oral tarafından gerçekleştirilen sondaj ve sonrasına yürütülen kazı çalışmalarında örenyerinde Büyük ve Küçük Saray yapıları, hamamlar, kayıkhane, Kız Kalesi olarak adlandırılan ada ve yayladaki Malanda ile birlikte birçok yapı kalıntısına rastlanmıştır. Kısmen ayakta kalabilmiş Büyük Saray ve Küçük Saray Selçuklu saray mimarisinin önemli örneklerindendir.
Kubadabad’ın dünya çapında dikkat çekmesini sağlayan özelliği çinileridir. Özellikle Büyük Saray taht eyvanının soldan ikinci odasında in sitü halinde bulunan çini örnekleri hem Selçuklu hem de İslam sanatı açısından oldukça değerlidir. Büyük Saray ve Küçük Saray’da ele geçirilen sekiz kollu yıldız şeklinde farklı hayvanların, kadın, erkek ve sirenlerin resmedildiği sır altı ve lüster teknikli çiniler birbirlerine haç şeklindeki bitkisel, geometrik ve hayvan figürlü çinilerle bağlanarak bir bütün oluşturmuş, odaların duvarları kaplanmıştır. Kubadabad çinileri günümüzde Konya Karatay (Çini Eserler) Müzesi’nde sergilenmektedir.
Referanslar
Çeken, M. Yavaş, A. Dündar, M. Bozkurt ve T. Meriç, G. (2020). Kubadabad Saray Külliyesi 2018 Yılı Kazı Çalışmaları. İçinde; 41. Kazı Sonuçları Toplantısı (ss. 323-340). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları; Çeken, M. (2007). Kubad Abad Sarayı Selçuklu Seramikleri. İçinde; G. Öney ve Z.Çobanlı (Editörler), Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı (111-119). Ankara; Yavaş, A. (2013). Kubad-Abad Sarayı Kazılarında Bulunan Ziynet Eşyaları, The Journal of Academic Social Science Studies: 6 (1): 1543-1566.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Arık, R. (2000). Kubad Abad Selçuklu Saray ve Çinileri. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.