Uluslararası Olimpiyat Komitesi (UOK) öncülüğünde düzenlenen ve dört yılda bir düzenlenen kış olimpiyatları, komite tarafından önceden belirlenen bir ülkede düzenlenmektedir. İlk olarak 1924 yılında 25 Ocak - 5 Şubat tarihleri arasında, Fransa’nın Rhône-Alpes bölgesine bağlı Haute-Savoie il sınırları içinde yer alan Chamonix-Mont-Blanc’ta düzenlendi. Düzenlenen ilk turnuvaya 16 farklı ülkeden 292 sporcu katıldı, 16 müsabaka yapıldı. İlk düzenlendiği tarih olan 1924 yılından, 1992 yılına kadar dört yılda bir düzenlenen etkinlik, 1992 yılından sonra ilk defa iki sene sonra 1994’te düzenlenmesinin ardından tekrar dört yılda bir düzenlenmeye devam etti. Bunun sebebi ise, 1992 yılına kadar kış ve yaz olimpiyatlarının aynı yıllarda yapılmasıdır. Kış olimpiyatlarının 1994’te düzenlenmesiyle iki organizasyon -Avrupa Futbol Şampiyonası ve Dünya Kupasında olduğu gibi- iki yıl ara verilerek düzenlenmeye başladı. Kış olimpiyatları İkinci Dünya Savaşı sebebiyle 1940 ve 1944 yıllarında düzenlenemedi. Aynı dönemde Dünya Kupası organizasyonuna da iki yıl ara verildi.

Kış olimpiyatlarının tarihsel gelişimi incelendiğinde özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra turnuvaya katılan ülke, sporcu ve müsabaka sayıları artış göstermektedir. Güney Kore’nin Gangwon iline bağlı Pyeongchang bölgesinde 2018 yılında düzenlenen 23. Olimpik Kış Oyunları tarihteki en yüksek katılıma sahiptir. Bu turnuvaya 89 farklı ülkeden 2930 sporcu katıldı. Aynı turnuvada 102 farklı müsabaka yapıldı. Tutku ve birliktelik sloganlarıyla düzenlenen 2018 Kış Olimpiyatları aynı zamanda Dünyaya birçok birleştirici mesaj verdi. İki haftadan uzun süren etkinliği tüm Dünyadaki sporseverler görsel medyadan takip etti. Ayrıca Güney Kore’yi 1,57 milyon turist, etkinliğin düzenlendiği 9 - 25 Şubat 2018 tarihleri arasında ziyaret etti. Aynı dönemde 1.4 milyon turistin PyeongChang Olimpik Plaza, Gangneung Olimpik Park ve çevresini ziyaret ettiği rapor edildi. Bölgedeki kültür merkezini ziyaret edenlerin sayısı ise 230 bindir.

Bu bilgiler ışığında kış olimpiyatlarının düzenlendiği bölgeyi ekonomik açıdan oldukça olumlu etkilediği belirtilebilir. Aynı zamanda iklim bazlı bir endüstri olması sebebiyle, birçok bölge turizmde mevsimsellik sorunu yaşamaktadır. Özellikle yaz turizmine bağımlı ülkelerde düzenlenen kış olimpiyatları bu ülkelerin ölü sezon olarak tasvir edilen dönemlerde turist çekmesini sağlayacak ve turistik işletmelere hareketlilik getirecektir. Kış olimpiyatları ve benzeri büyük spor etkinliklerinin ekonomik ve sosyal faydalarının yanında bazı olumsuzlukları olduğu da yapılan araştırmalarla sabittir. Bu tür organizasyonların düzenlenmesinin oldukça maliyetli olması, etkinlikler için yapılan devasa spor komplekslerinin daha sonra kullanılmamasından kaynaklanan olumsuzluklar, bölgedeki yerel halk ile gelen ziyaretçiler arasında yaşanan kültürel çatışmalar gibi örnekler verilebilir. Tüm bu yaşanabilecek olumsuzluklar için önceden gerekli önlemler alınmalıdır. Düzenleyici ülkelerin yaşanabilecek olumsuzlukları önceden analiz etmesi ve risk yönetimi sürecini doğru bir şekilde tanımlaması, turnuvanın her yönden başarıya ulaşması için oldukça önemlidir.