Hürrem Sultan Hamamı
Doğal ve Kültürel Miras Hamam
-
2020
Osmanlı hamamları içinde plan ve mimari özellikleri itibarıyla özel bir yere sahip olan Haseki Hürrem Sultan Hamamı, İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’nda, Ayasofya ile Sultanahmet camileri arasında, Ayasofya Camii’nin güneyinde yer almaktadır. Sultanahmet Meydanı’nın ismi Osmanlı döneminde Atmeydanı olarak bilinmekteydi. Hamamın inşa edildiği alanın ismi ise Fatih Sultan Mehmet zamanında Güngörmez Mescidi Mahallesi olarak anılmaktaydı.
Yapının inşası ile ilgili de farklı tarihler öne sürülse de özellikle Şair Hüdayi tarafından kaleme alınan ve erkekler kısmının girişi üzerinde yer alan kitabesinin ebced hesabına göre 1556/1557 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Hamamın Mimar Sinan tarafından inşa edildiği Sinan’ın yapılarının listelerini veren Tezkiret-ül Bünyan ve Tezkiret-ül Ebniye’de geçmektedir. Süleymaniye Camii ile aynı anda inşa edilen hamamın Haseki Hürrem Sultan Külliyesi’ne gelir getirmek üzere inşa ettirildiği belirtilmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda eserin herhangi bir vakfiyeye ait olduğuna dair bir bilgiye rastlanmadı. Ancak özellikle Osmanlı dönemine ait vakıf eserlerine gelir getirmek üzere hamamların inşa edildiği bilindiğinden Haseki Hürrem Sultan Hamamı’nın da Hürrem Sultan’ın vakıflarına gelir getirmesi amacıyla inşa ettirilmiş olmalıdır.
Büyük usta Mimar Sinan’ın Hürrem Sultan Hamamı’nı inşa etmek için bu alanı seçme sebebi ile ilgili bazı görüşler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, Mimar Sinan’ın hamamı buraya evvelce burada var olan Bizans dönemine ait olan Zeuksippos Hamamı’nın su kaynaklarından faydalanma isteği olarak belirtilmektedir. Bir diğeri ise Yerebatan Sarnıcı ile Ayasofya arasında daha önceleri var olduğu düşünülen Bizans dönemi sarnıçları ile Hürrem Sultan Hamamı’nın kadınlar kısmında yer alan kuyu sarnıcın bağlantılı olduğu düşüncesidir. Mimar Sinan’ın inşa ettiği eserler için yer seçimine özel bir ilgi gösterdiği bilinse de Hürrem Sultan Hamamı için bu iki görüşten hangisini uyguladığı kesin değildir.
Hürrem Sultan Hamamı, Osmanlı hamamları içinde plan olarak ayrı bir yere sahiptir. Türk hamam mimarisi ve Türk hamamlarının tipolojisi ile ilgili yapılan çalışmalara göre hamamlar genellikle sıcaklık yapılarının özelliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Bu tipolojik sınıflamalara konu olan özellikle çifte hamamların plan özellikleri incelendiğinde, erkekler kısmının daha büyük olarak ele alındığı, paralel düzlemde yan yana ve girişlerin ayrı verildiği, külhan kısımlarının ortak olduğu plan uygulaması Osmanlı hamamlarında yaygın bir tip olarak görülmektedir. Fakat Hürrem Sultan Hamamı’nı inşa ederken Mimar Sinan’ın çok seyrek olan başka bir planı denemek istediği anlaşılmaktadır. Sinan, cephe uzunluğu 75 metre olan, kadınlar ve erkekler kısmının aynı aks üzerinde fakat ters yönde yerleştirildiği uzunlamasına gelişen bir plan türünü bu yapıda denemiştir. Yapı ile ilgili yapılan çalışmalarda Sinan’ın yapıda denediği bu plan türünün hamamın ısıtmasıyla ilgili eksiklikler yarattığını gördüğü ve bu yüzden bu tipten vazgeçtiği ileri sürülmektedir. Ancak bugün yapının restorasyon sonrasında ısıtma sistemi değiştirildiği için bu konuda net bir görüş bildirilmemektedir.
Hürrem Sultan Hamamı’nın ters yönde olan erkekler ve kadınlar kısmı girişlerinden erkekler kısmı girişi Ayasofya yönünde olup kuzeydoğu cepheyi teşkil etmektedir. Özenli işçilik gösteren cephede altı adet baklava dilimli başlıklara sahip mermer sütun üzerinde yükselen beş sivri kemerli bir revak uygulaması göze çarpmaktadır. Ortada bulunan kemer, yandakilere göre daha geniş olup üzeri kubbe ile örtülüdür. Orta aksta yer alan kapının iki yanında iki adet pencere yer almaktadır. Pencerelerin üzerinde derinliği olmayan sivri kemerler yer almaktadır. Aslında bu bölümün dört sütun tarafından taşınan üç bölümlü bir revak şeklinde düzenlendiği fakat 1913 yangınından sonraki restorasyonlar sonunda bu şekilde yenilendiği ifade edilmektedir. Özellikle kuzeydoğu cephede yer alan bazı aksaklıklar bu görüşü destekler niteliktedir.
Yapının Sultanahmet yönüne bakan kuzeybatı cephesinde kadınlar kısmının girişi yer almaktadır. Bu cephede revak uygulamasına gitmeyen Sinan, külhanı arkaya alarak bu cepheyi Ayasofya cephesine dik açı oluşturacak şekilde düzenledi ve meydana hakim olmasını sağlamıştır. Böylelikle soyunmalık beden duvarlarından kubbesine kadar olan 22 metrelik yüksekliğinin en net algılandığı kısım bu cephededir.
Mimar Sinan Hürrem Sultan Hamamı’nın dinamik bir görünüme sahip olmasını istediğinden olsa gerek kadınlar ve erkekler kısımlarının soyunmalık bölümlerinde taş ve tuğla almaşık sistemini kullandı, köşelerde blok kesme taşlarla bu dinamikliği tamamladı. Ilıklık ve sıcaklık bölümlerinin duvarları ise sıva ile kaplanmıştır.
Aynı aks üzerinde yer alan soyunmalık kısımları yaklaşık 22 metreyi bulan yükseklikleri ile hamamın abidevi görünmesini sağlayan kısımlarıdır. Kadınlar kısmının soyunmalık bölümünün girişi zemin kotuna göre aşağıda kaldığı için bu alana merdivenlerle inilmektedir. Her iki bölümün soyunmalık kısmının ortasında birer fıskiyeli havuz yer almaktadır ve üzerleri tromplarla geçilen kubbeler ile örtülüdür. Soyunmalık kısımlarından sonra geçilen ılıklık bölümleri enine dikdörtgen şekilli olup üzerleri üçer kubbeyle örtülüdür. Ilıklık kısımlarının yanlarında tuvalet bölümleri ile temizlik hücreleri yer almaktadır. Plan düzenlemesi itibarıyla art arda denk gelen sıcaklık kısımları tipolojik sınıflandırmaya göre yıldızvari tip ile eyvanlı haçvari sıcaklığa sahip tipin birleşiminden oluşmaktadır. Merkezde sekizgen şekilli göbek taşının yer aldığı kısmın üzeri de kubbe ile örtülüdür. Yapının tezyinat açısından yoğun olan bölümü de yine bu göbek taşlarıdır. Siyah, beyaz, mavi ve kırmızı renkli mermerlerle yapılan yıldız ve geometrik mermer süslemeler göz alıcıdır. Sıcaklık kısmında dört eyvan ve merkeze birer kapı ile açılan dört köşede üzerleri kubbe ile örtülü halvet hücreleri yer almaktadır. Yapının plan özelliklerine uygun olarak su deposu ve külhan kısımları güney yönde yanlara alınmıştır.
Mimar Sinan İstanbul’da inşa ettiği en büyük hamam olarak bilinen Hürrem Sultan Hamamı’nın farklı bir plan düzenlemesinin olduğu ve bu plan düzenlemesinin Osmanlı hamam mimarisi içinde nadir olarak kullanıldığı bilinmektedir. Hürrem Sultan Hamamı ile benzer plan uygulamasına sahip iki hamam yine İstanbul’da yer almaktadır. Bunlardan ilki yine Sinan’ın tezkirelerine göre onun tarafından yapıldığı anlaşılan fakat 1957 yılında yol genişletme çalışmaları sırasında yıkılan Fındıklı Molla Çelebi Hamamı’dır. Benzer plan düzenlemesine sahip diğer bir hamam ise kitabesine göre 1669-1670 yılında inşa ettirildiği bilinen ve günümüze ulaşamamış İstanbul Kızlarağası Hamamı’dır.
Hürrem Sultan Hamamı, Ayasofya Haseki Hamamı, Ayasofya Hamamı, Haseki Hamamı gibi isimlerle bilinmektedir. Yapı 1913 İstanbul yangınında zarar gördükten sonra uzun bir süre kullanılmamıştır. 1986 yılında özellikle yapının iç kısmı restore edildi ve yeni bir ısıtma sistemi oluşturulmuştur. 1988 yılında sergi salonu olarak görev yapmıştır. Yakın bir zamana kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak DÖSİMM Kültür ürünleri satış mağazası olarak kullanılan yapı, 2010 yılında tamamlanan proje sayesinde tekrar hamam olarak kullanılmaya başlandı ve halen Ayasofya Hamamı ismi ile İstanbul’un turizm açısından en yoğun yerinde asli işlevini görmeye devam etmektedir.
Referanslar
Obruk, A.I. (1989). İstanbul Ayasofya Haseki Hamamı ve Türk Mimarisindeki Yeri (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Ertuğrul, A.D. (2002). Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Mevcut Hamamları (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul: İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü; Önge, Y. (1988). Anadolu Türk Hamamları Hakkında Genel Bilgiler ve Mimar Koca Sinan’ın İnşa Ettiği Hamamlar. İçinde; Mimarbaşı Kocasinan Yaşadığı Çağ ve Eserleri (ss. 403-428). Ankara: Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları; Kuban, D. (2016). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: Yem Yayınları; Kuruçay, A. (2011). İstanbul’un 100 Hamamı. İstanbul: İBB Kültür A.Ş. Yayınları: 97-101.