Hüdavend Hatun Türbesi
Doğal ve Kültürel Miras Türbe
-
2020
Niğde kent merkezi Yenice Mahallesi Türbe Sokak’ta yer alan Hüdavend Hatun Türbesi, Selçuklu sanatının günümüze bıraktığı eşsiz şaheserlerden biridir. Kitabesinde belirtildiği üzere türbe, IV. Rükneddin Kılıç Aslan’ın eşi Fatma Hatundan doğan kızı Hüdavend Hatun (Hüdavend Hatun’un adı, ilk kez kaynaklara Moğol Hükümdarı Abasa Han’ın oğlu Argun Han ile evlendirilmesiyle geçti.) tarafından 1312 yılında yaptırıldı. Ancak türbenin mimarı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. 708 yıldır tarihe meydan okuyan Hüdavend Hatun Türbesi, 1962 yılında bir restorasyon geçirse de günümüzde orijinalliğini korumaktadır.
Dıştan sekizgen, içten kare planlı bir yapı olan türbe, kubbeye doğru 10 altıgene dönüşmektedir. Türbe iç mekânda kubbe, dıştan sivri piramidal bir külah ile örtülüdür. Hüdavend Hatun Türbesi, gerçekte iki katlı olup alt katı tamamen toprak altında kaldığı için tek katlı olarak kabul edilmektedir. Yapımında kullanılan malzeme kesme taştır. Ancak pencere söveleri, kitabe panoları ve sandukalarda mermer kullanılmıştır. Türbenin taç kapısında Allah rahmet ve mağfiret sahibidir. Bu mübarek türbenin inşa edilmesini, Allah’ın rahmet affını dileyen aciz kul, Keyhüsrev’in oğlu şehit Sultan Rükneddin’in (Allah Ona mağfiret eylesin) kızı Hüdavend Hatun 712 (1312) senesi aylarında emretti şeklinde inşa kitabesi bulunmaktadır.
Dış mekânda genellikle bitkisel ve geometrik motifler ile çift başlı kartal, kanatlı aslan ve yer yer insan motifleri süsleme olarak kullanılmıştır. Süslemeler yoğun olarak taç kapıda kendini göstermektedir ve taç kapı, taş oymacılığının en güzel örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Taç kapının yan yüzeyinde istiridye kabuğu şekli verilmiş yarım daire biçiminde nişler (mimari yapılardaki duvarlarda bırakılan boşluklar) bulunmaktadır. Bu nişler, bitkisel ve geometrik bezeli iki şerit tarafından üç yönden çevrelenmektedir. Türbenin kuzey, güneybatı ve güneydoğu cephelerinde birer tane pencere bulunmaktadır. Pencere alınlığı ajur (kafes gibi deliklerden oluşan süsleme) tekniğinde çalışılmıştır. Pencere kemerinin üst ekseninde birbirine bitişik olarak yapılan üç rozet yer almaktadır. Bunlardan ortadaki, Gülbezek (üsluplaştırılmış gül biçimindeki bezeme); iki kenardaki ise çarkıfelek formundadır. Türbenin doğu kemer köşeliklerinde insan başı figürleri yer alırken kemer aynalığı bitkisel motifler ile süslenmiştir.
İç mekânda, güney duvarda iki yanına konik biçimli sütun başlıkları yerleştirilen mihrap nişi yer almaktadır. Mihrap, üç yönden şeritlerle çevrelenmiştir. Ayrıca türbenin içinde üç sanduka bulunmaktadır. Bunlardan ilki yapının banisi olan Hüdavend Hatun’a aittir. Dikdörtgen prizma biçiminde yapılan sandukasının üst kısmında kitabesi yer almaktadır. Ortadaki sanduka Emir Şücaeddin’in kızı Mağfure Paşa Hatun’a aitken diğer sanduka ise Mağfure Şah Zade’ye aittir. Asırlardır kapalı olan türbe yeniden restore edilerek 2017 yılında ziyarete açılmıştır.
Referanslar
Bekmez, A. (2020). Sanat ve Kültür Tarihi Araştırmaları. (Editörler: Çalış, E ve Yelen, R.), İstanbul: Hiper Yayınları; Durukan, A. (2019). Anadolu Selçuklularında Vakıf Eserleri Yaptırmış Kadınlar, Vakıf Kuran Kadınlar Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bildiriler Kitabı: 21-36; Hüdavend Hatun Türbesi, https://nigde.ktb.gov.tr/Eklenti/50918,hudavent-hatun-turbesipdf.pdf?0, (Erişim tarihi: 12.06. 2020); Parla, C. (2017). Melike Hüdavend Hatun ve Türbesi, IV. Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Sempozyumu, Niğde: 26-28. 04. 2017; Yalçınkaya, A. (2007). Anadolu Türk Mimarisinde 12 – 14. Yüzyıllar Arasına Tarihlenen Cami, Medrese, Şifahane ve Türbe Yapılarındaki Taş Üzerine Yapılmış İnsan Figürlü Bezemeleri (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.