Gaziantep Kalesi

Doğal ve Kültürel Miras Kale

Gaziantep’te geleneksel kentsel gelişimin VI. yüzyılda yapımına başlanan ve XI. yüzyıla kadar askeri bir üs olarak kullanılan Gaziantep Kalesi ile başladığı ileri sürülmektdedir. Gaziantep Kalesi şehir merkezinde Alleben Deresi’nin güney kenarında yaklaşık 25 metre yükseklikteki bir tepede yer almaktadır. Kalenin tarihi 6000 yıl geçmişe Kalkolitik döneme kadar giden bir höyük üzerinde inşa edilmiştir. MS II. ve III. yüzyıl arasında kale ve çevresinde Theban isimli küçük bir kentin olduğu bilinmektedir. MS II. ve IV. yüzyıllar arasında kalenin ilk olarak Roma döneminde bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı ve zaman içinde genişletildiği yapılan arkeolojik kazılarla anlaşılmaktadır. Kale bugünkü biçimini Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde MS IV. (MS 527-565) yüzyılda almıştır. Bu dönemde kale güney bölüm kemerli ve tonozlu galerilerden oluşan temel yapılarla donatılıyor, galerilerle birbirine bağlanan kuleler inşa edilmiş, sur bedenleri batı, güney ve doğuya tepenin sınırına kadar genişletilmiştir. XI. yüzyıl sonlarında Türklerin bölgeye yerleştirilmesiyle kalenin surları içinde yapılaşmaya gidilmiştir. Kalenin bulunduğu tepenin civarlarında ve kale çevresindeki tarımsal bölgelerde yerleşim alanları oluşturulmuştur. İl merkezindeki ilk mahalleler de kalenin bulunduğu bölgede yer alan Alleben Deresi’nin oluşturduğu vadi çevresinde meydana gelmiştir. İlk yerleşim sahasının kale surları civarında oluşması ve kale çeperleriyle sınırlı kalmasının nedeni savaşlarla meydana gelen kargaşalar ve şehirdeki ayaklanmalardır. Mahalle yapılanmalarının oluşumunda XVI. yüzyıl ve sonrasında Osmanlı döneminde sağlanan güvenli ortam etkili olmuştur. Kalenin doğusunda ve güneyinde bulunan konut alanlarında ağırlıklı olarak Müslümanların, batıdaki alanlarda Hristiyanların; kent merkezinde, ticaret alanlarına yakın mahallelerdeki konut alanlarında ise Yahudilerin evleri bulunmaktadır.

Kale daire planlı olup çevre uzunluğu 1.200 metredir. Kale bedenleri üzerinde 12 kule ve burç mevcuttur. Kalenin kuzey burçlarından bir tanesinin Roma eseri olduğu söylenmektedir. Bizans sonrası kale Memlûklular, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar dönemlerinde onarım geçirilmiştir, kuleye onarım kitabesi konulmuştur. Batıdaki burçların Memlûklüler döneminde yapıldığı kitabeden anlaşılmaktadır. Kale köprüsünü geçip asıl kale kapısına ulaşmadan sol tarafta halk tarafından İmam-ı Gazali hazretlerinin makamı olarak adlandırılan bir burç da vardır. Kale ikinci kez 1481’de Mısır Sultanı Kayıtbay tarafından elden geçirilmiştir. Ana kapı ve kale köprüsünün iki yanındaki kuleler 1557’de Kanuni döneminde yeniden yaptırılmıştır.

Asıl kale kapısından kalenin iç kesimlerine doğru giden iki yol vardır. Sola açılan yoldan kalenin üst kısmına varılmaktadır. Kalenin üzerinde cami, hamam, sarnıç ve çeşitli yapı kalıntıları vardır. İç kesimlere doğru giden yoldan galeri, dehliz ve kale odalarına ulaşılmaktadır. Kalede ana kütle altında bir su kaynağı vardır. Kalenin batısından güneyine doğru devam eden derinliği 10 metre, genişliği 30 metre ve uzunluğu 200 metre olan hendek kaleye yönelik saldırıları engellemek ve zemin seviyesindeki tonozlu galerilerin mazgallarından düşmanı vurmak için yapılmıştır. Köprü üzerinden iç kaleye dizdar kapısı aracılığıyla ulaşılmaktadır. Bu kapıda muhafızların oturabilmeleri için sağlı sollu iki eyvan yapılmıştır. Eyvanlara Antep savunması kahramanlarına ait heykeller konulmuştur. Kalenin güneyinde ise Gaziantep şehrinin temelini oluşturan bir höyük yer almaktadır. Kale Höyüğü’nün katmanları arasındaki buluntularda Geç Uruk dönemi (MÖ 3700-3100) özelliklerine ait tabakalar bulunmaktadır. Kalenin güney yamacındaki yüzey araştırmalarında Halaf ve Ubeyd (MÖ 5600-5300) dönemi tabakalar da tespit edilmiştir.

Kalenin yapım teknikleri ve planı açısından meşhur Halep Kalesi’nin küçük bir modeli olduğu ve köprünün bir zamanlar açılır kapanır nitelikte asma bir köprü olduğu bilinmektedir. Kalenin iç kesimlerine doğru giden galerilerde Kurtuluş Savaşı’nın destansı kahramanlıklarını sergileyen Gaziantep Savunması ve Panoraması Müzesi bulunmaktadır. Müzede 62 heykel, 37 rölyef, 18 pano, 13 büst, 130 portre, haritalar, krokiler ve bilgi panoları sergilenmektedir. Galeri boyunca yerleştirilen 16 LCD televizyon ile belgesel şeklinde Antep’in savunması ve kurtuluşu canlandırılmaktadır.

Kalenin iç avlusunun çıkışında sol tarafta kale muhafızları için yapılan bir hamam vardır. Bu hamam kalenin güney eteklerindeki Naip Hamamı’nın küçük bir kopyasıdır. Hamam güney yönde 4,10x4,20 santimetre ebadında bir ön girişe, 3,20x4,10 santimetre ebadında ortasında havuzu olan bir soğukluğa ve duvarlarının içinden sıcak havanın dolaştığı 3,10x3,10 santimetre ebadında bir alana sahiptir. Hamamda soğuklukla sıcaklık arasında geçişi sağlayan koridorun sonunda 1,10x100 santimetre ebadında bir tuvalet vardır. Soğukluğun ortasındaki havuz 12 dilimli ve ortasında fıskiye deliği ile yan yüzeyinde akıtacağı yer vardır. Hamamın zemini siyah taş döşeli iken sonradan bu taşlar sökülmüştür. Hamamla beraber 2000 yılındaki kazılarla ortaya çıkarılan dikdörtgen planlı caminin mihrabının sağında ve solunda duvara oyulan ikişer bölüm vardır. Mihrabın her iki tarafındaki köşe kıymık denen siyah taşlarla süslüdür. Ayrıca mihrabın sağ tarafındaki kızaklı minberin yeri ve cami kazısında duvarlardan birinde yapı malzemesi şeklinde kullanılan Bizans dönemine ait çift başlı bir kartal kabartması vardır. Ahşap çatılı olan camide kadınlar için ayrı bir bölüm de bulunuyor. 2003 yılında yapılan kazı çalışmaları sonrasında pişmiş toprak kaplar, pipolar, kandiller, taş gülleler, çakmak taşları, kurşun ve mermi kovanları ile iki numaralı burç içinde rulo halinde üzeri dikili bir evrak bulunmuştur. Evrakın üzerinde Arap harfleriyle yazılan Osmanlıca bir metinle, padişah III. Mehmet’e ait bir tuğra vardır. Evrakta Ayıntap sancak beyine hitaben Tilbaşar kazasındaki bir araziden söz edilmektedir.

Kurtuluş Savaşı’ndan harap biçimde çıkan kalenin ilk onarımı 1950’li yıllarda zamanın belediyesi tarafından gerçekleştirillmiştir. Konuyla ilgili yazılı bir belge yoktur, ancak bilirkişi ifadeleriyle İmam-ı Gazali makamı köşesinde bulunan yazıt onarımı yapan taş ustalarının adını ve yapım yılını vermektedir. Bu onarımla kalenin yıkık olan sur ve beden duvarları kısmen onarılmıştır. Kalenin etrafında bulunan hendekle kale içindeki tünel, oda gibi tehlike arz eden mekânların içi doldurulmuştur. Kalenin üzerinde, etrafında ve galerilerinde yaşayanlar bu alanlardan uzaklaştırılmıştır. Kalenin ikinci onarımı 1960’lı yılların sonu, 1970’lerin başında dönemin belediyesince yaptırılmıştır. Bu çalışmalarla kalenin güney eteklerindeki harap galeri çökertilerek sembolik bir galeri yapılmıştır. 1950’deki onarımda eksik kalan beden duvarları tamamlanarak günümüz görünümü kazandırılmıştır. 2003’teki çalışmalarda iki numaralı burç ile üç numaralı burç arasında kuzey-güney istikametinde 17.50x6 metre ebadında kesme taş örgülü bir yapı ortaya çıkmıştır. Yapı batı yön ortasından girişlidir. Girişi kesen bir koridorla ikiye ayrılmaktadır. Koridor ortasında beş ayrı direk altlığı vardır. 2002’deki kazılarda ortaya çıkarılan mescidin güney bitişiğindeki yapı formuyla benzerlik taşıyan yapının bölgenin Osmanlı egemenliğine girmesiyle kente yerleşen ilk askerlerin topluca kaldığı alanlar olabileceği sanılmaktadır.

Günümüzde yapılan çalışmalarla kale çevresi peyzajı, tarihi bir hamam, bir kahve ve kale duvarına yaslanan bir yapı butik otel olarak restore edilip ziyaretçilere açılmıştır. 2006’da başlatılan Gaziantep Kültür Yolu Projesi ise kaleden başlıyor ve Şirehanı’na kadar devam ediyor. Proje sayesinde kalenin ziyaretçileri kalenin galerisinde Gaziantep savunması ve kahramanlığına tanıklık etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Bakışoğlu, G. (2016). Gaziantep Kalesi. www.avrupaolay.com/kose-yazisi/339/gaziantep-kalesi.html, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Beyazlar, A. (2003). 2003 Yılı Gaziantep Kalesi Kazısı, www.academia.edu/19665273/Gaziantep-Kalesi, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Gaziantep Büyükşehir Belediyesi. (2019). Gaziantep Kalesi, http://gantep.bel.tr/sayfa/gaziantep-kaleleri-25, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2019). Gaziantep Kalesi, http://gaziantep.ktb.gov.tr/TR-52350/gaziantep-kalesi.html, (Erişim tarihi: 25.12.2019); Okuducu, Z. (2008). Tarihin Derinliklerinden Bugüne Gaziantep Kalesi, Tarihi Kentler Birliği Dergisi,. 04.-Mayıs-Haziran (14): 30-31.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Karslıgil, Ü. Z. G. (2007). Antep Evi: Günlük Yaşamın Özel Alanı. İçinde; S. Özpalabıyıklar (Hazırlayan) Gaziantep: “Dört Yanı Dağlar Bağlar” (ss. 177-199). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Şahin, M. (2019). Geleneksel Gaziantep Evlerindeki Avluların Rolünün Yerel Veriler Bağlamında Değerlendirilmesi (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.