Eski (Tarihi) Eser Kaçakçılığı

Kavram Hukuki Alanına Giren Konular Arkeoloji Eski Eser Kaçakçılığı

Eski eser kavramı, 15.04.1973 tarih 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu'nun birinci maddesinde tanımlanmış olup buna göre; “Tarihten önceki devirlerle tarihi devirlere ait olup, bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su içindeki bütün yapılara, taşınır, taşınmaz mallara, aynı nitelikteki her türlü belgeye” eski eser denilmektedir. 21.07.1983 tarihinde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanun’un yayınlanması ile 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu yürürlükten kalkmış olup eski eser kavramı yerine, tanım kapsamı değiştirilmeksizin, kanunun üçüncü maddesinde Kültür Varlığı kavramı kullanılmıştır. 2863 sayılı kanunun üçüncü maddesinde yapılan son değişikliklerle birlikte Kültür Varlıkları; “Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır” şeklinde tanımlanmıştır. Söz konusu eserlerin yasal olmayan yollarla yurtiçi ve yurtdışı ticaretinin yapılmasına da eski eser (tarihi eser) kaçakçılığı denilmektedir.

Eski eser kaçakçılığı “Bir toplumun doğal ve kültürel mirası niteliğindeki kültür ve tabiat varlıklarının, bilimsel amaç ve yöntemlerden uzak olarak, kaçak kazılar ve soygunlar ile yalnızca maddi amaç güdülerek ele geçirilmesi, onun ticari bir meta gibi görülerek yurtiçinde ve dışında pazarlanması ve üzerinden kişisel çıkar sağlanması” şeklinde tanımlanırken başka bir tanıma göre “Ülkelerin ekonomik ve eğitim durumları ile kültürel yaklaşımları çerçevesinde, kültürel miras bakımından zengin, eğitim ve sosyo-ekonomik seviyesi açısından ise daha az gelişmiş olan ülkelerden sosyal, kültürel ve ekonomik yönden daha ileri seviyede olan ülkelere yasa dışı bir şekilde yapılan taşıma hareketidir” şeklinde tanımlandığı da görülmektedir.

Türkiye’de kültür varlığı kaçakçılığının tarihsel başlangıcını Avrupa’da XVII. yüzyılda gelişmeye başlayan müzecilik ve koleksiyonculuk çalışmalarının oluşturduğu söylenebilir. Avrupa toplumları kendi kültürel köklerini bulmak düşüncesiyle eski Roma ve Yunan medeniyetlerini araştırmıştır. Bu çalışmalar neticesinde zengin bir kültürel mirasa sahip olan Akdeniz ülkeleri ve Anadolu’da bulunan eserler Avrupalı gezginler, diplomatlar ve kötü niyetli bilim adamları tarafından yağmalanmak suretiyle Avrupa’da bulunan müzelere götürülmeye başlandı. XX. yüzyılın ilk yarısına kadar azalarak devam eden kültür varlıklarının kaçırılması yaşadığımız dönemde de kaçak kazı ve soygunlar ile devam etmektedir.

Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren mevzuat eksikliği/boşluğu gibi nedenlerden dolayı bazı kültür varlıkları yurtdışına kaçırıldı. Müzecilik alanında ve kültür varlıklarının korunmasına ve/veya yurtdışına kaçırılmasının önlenmesine yönelik 1869, 1874, 1884 ve 1906 yıllarında Asar-ı Atîka Nizamnameleri çıkarıldı. Bu dönemde müze çalışmalarında ve yönetimlerinde ve/veya arkeolojik kazılarda görev alan yabancılar yürürlükteki yasal düzenlemelerden faydalanarak, özellikle 1874 tarihli Asar-ı Atîka Nizamnamesi ile (1/3’ü kazıcıya, 1/3’ü mülk sahibine, 1/3’ü devlete ait olup, eserleri seçme hakkı kazıcıya verilmektedir) kültür varlıklarının yurtdışına çıkarılmasında önemli rol oynadı.

Asar-ı Atîka Nizamnameleri ile birlikte müze ve kültür varlıklarının korunmasına yönelik 1912 yılında Muhafaza-i Abidat Nizamnamesi ile 1951 yılında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Teşkiline ve Vazifelerine Dair Kanun çıkarıldı. 1930 yılında yeniden düzenlenen Asar-ı Atîka Nizamnamesi 1973 yılına kadar yürürlükte kaldı. Kültür varlıkları ile ilgili çıkarılan 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu 1973 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanundan 10 yıl sonra 1983 yılında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yürürlüğe konuldu. Bu kanunun bazı maddeleri 3386 sayılı yasa ile 1987 yılında değiştirildi. 2004 yılında çıkarılan 5226 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 2863 sayılı kanunun bir bölümü değiştirilerek yeni maddeler eklendi. 5226 sayılı kanun ile koruma kurulları, müzelerin yönetimleri ve eserlerin korunmasına yönelik maddeler ve diğer bazı maddeler değiştirildi ve yeniden düzenlendi.

Özellikle XIX. yüzyılda kültür varlığı kaçakçılığı bir yağmaya dönüşmüş olup kültür varlığı kaçakçılığı tarihinin Türkiye’deki en önemli örekleri arasında, Almanya’da ve büyük bir kısmı Rusya’da bulunan Troya eserleri, Viyana Müzesinde bulunan Trysa mezar anıtı, Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde sergilenen Bergama Zeus Sunağı ve Milet Güney Agora kapısı, Londra’da British Müzesi’nde bulunan Halikarnassos Mausoleumu gibi birçok anıtsal kültür varlığı ve önemli koleksiyonlar yer almaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Akkuş, Z. (2009). Türkiye’de Eski Eser Kaçakçılığının Önlenmesinde Ortaya Çıkan Sorunlar (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü; Akkuş, Z. ve Tamer, E. F. E. (2015). Türkiye’de Polisin Kültür Varlığı Kaçakçılığı ile Mücadelesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 6(1): 407-428; Doğan, H. (2012). Kültür ve Tabiat Varlıklarının Yurtdışına Çıkarılma Yasağına Muhalefet Suçu (Uzmanlık Tezi). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü; Eriş, M.Ü. (2012). Asar-ı Atika Nizamnamelerinden 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Mevzuatın Karşılaştırmalı Bir İncelemesi (Uzmanlık Tezi). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü; Karaduman, H. (2007). Türkiye’de Eski Eser Kaçakçılığı. Ankara: Mert Basın Yayın; Karaduman, H. (2008). Türkiye’de Eski Eser Kaçakçılığı (İkinci baskı). Ankara: ICOM Türkiye Milli Komitesi; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (1983). Resmi Gazete (Tarih: 23. 07. 1983, Sayı: 18113).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Karaduman, H. (2007). Türkiye’de Eski Eser Kaçakçılığı. Ankara: Mert Basın Yayın.