Agora Örenyeri

Müze Açık Hava Müzesi

Agora Açıkhava Müzesi'nin İzmir kent merkezinde konumlanması itibari ile dünyada kent merkezinde konumlanan en büyük agoralardan biri olma özelliğini taşımaktadır. Tarihsel süreç içerisinde çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmış İzmir’in mozaik yapısını ön plana çıkaran kültürel bir öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Kent merkezini tepeden gören Kadifekale’den bakıldığında açık hava müzesi ve kazı alanları çok net bir şekilde görülüyor. Agora antik kenti, Roma dönemine (MS II. yüzyıl) tarihleniyor. Agora sözcüğü, kent meydanı, pazar yeri anlamına gelmektedir. Hippodamos şehir planına uygun olarak tasarlanmıştır. İyon agoralarının en büyük ve iyi korunanı olarak sayılıyor.

Agora, Roma döneminde mermer döşeli büyükçe bir avlu çevresinde sütun ve kemerler üzerine çok katlı olarak inşa edilen bir yapıdır. Agora, devlete ait olmakla birlikte resmi toplantıların ve mahkemelerin yapıldığı alan olarak kullanılmaktadır. İnşası Roma döneminde olan Agora, MS 178 yılında yaşanan depremde ciddi hasar görmesine rağmen tekrar onarılmıştır. Örenyerindeki ilk kazı çalışması, kuzeybatı bölümünde, 1932-1941 yılları arasında R. Naumann ve S. Kantar önderliğinde yapılmıştır. Sonraki dönemde, 1996-1998 yıllarında İzmir Müzesi adına yapılan kazılara kısa aralıklarla devam edilmiştir ve 2002’den itibaren de müze tarafından kazılara yeniden başlanmıştır.

Agora örenyeri kazılarında Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait katmanların izlerine rastlanmaktadır. Agora’da son dönem kazı çalışmalarında bulunan Roma Hamamı, Mozaikli Ev ve Kent Meclisi’nden ayrı olarak kent merkezinden Agora’ya geçişi sağlayan Bazilika Kuzeybatı Kapı ile limandan Agora’ya girişi sağlayan Faustina Caddesi ziyaretçiler tarafından önemli ölçüde ilgi görmektedir. Örenyerinin Arkeoloji ve Tarih Parkı olarak düzenlenme faaliyetleri hala devam etmektedir. Agora yerleşkesinde bulunan büyük sarnıçlar ve çeşitli kanalizasyon envanterleri alanın su bakımından zengin bir lokasyonda olduğunu göstermektedir. Günümüzde Bazilika girişinde bulunan ve halen akar durumda olan kaynak suyunun ilk çağlardan beri aralıksız olarak akmaya devam ettiği düşünülmektedir. Agora’da, heyecan uyandıran birçok eserin yanı sıra en fazla ilgi gören buluntulardan biri de Roma dükkânlarının bulunduğu alandaki grafitilerdir. Dünyaca ünlü ve en zengin Yunanca grafiti koleksiyonu olarak görülen duvar yazılarında Helenistik ve Roma dönemlerindeki sosyal yaşam ve günlük faaliyetlere ait kesitler yer almaktadır. İyi bir şekilde korunan grafitilerin MS II. yüzyıl ile IV. yüzyıl arasında yapıldıkları tahmin edilmektedir. Kalıntılılarda iki bin yıldır bozulmadan varlığını sürdüren 1500 civarı grafiti bulunduğu ve boya ya da kazıma yöntemleriyle yapıldıkları bilinmektedir. Bu çizimlerde de smyrna kentine ilişkin dönem görüşleri, sevgiliye yazılan hicvi sözler ve alet çizimleri bulunmaktadır.

Örenyerinde kazılardan çıkan en önemli eserlerden olan Poseidon, Demeter heykel grubu İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir. Agora’nın batı kapısı kemeri üzerinde konumlanan Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un karısı Kraliçe Faustina’nın iyi korunmuş kabartma portresi, örenyerinin girişinde ziyaretçileri tüm ihtişamı ile karşılamaktadır. Agora’dan çıkartılan eserler günümüzde İzmir Arkeoloji Müzesi ile İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’nde sergilenmektedir.

Referanslar

Akın, E. (2019). Smyrna Agorası Bilgilendirme Brifingi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi; https://muze.gov.tr/muze-detay?SectionId=AGR01&DistId=MRK, (Erişim tarihi: 07.11.2019); http://www.visitizmir.org/tr/nasil-gelmeli/phokaia/agora-acikhava-muezesi, (Erişim tarihi: 07.11.2019).