Tokat Mevlevihanesi
Doğal ve Kültürel Miras Bina
-
2021
Mevlevilik, XIII. yüzyılda, Anadolu Selçuklu döneminde, yaşayan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin ölümünden (1273) sonra onun tasavvuf düşüncesi temelinde kurulan tarikattır. Tarikatın kurumsal bir kimlik kazanması Mevlânâ’nın ilk halifesi kabul edilen Hüsâmeddin Çelebi ve akabinde Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled döneminde gerçekleşmiştir. Mevlevîliğin merkezi Konya olmakla birlikte zamanla Anadolu’nun birçok şehrinde kurulan mevlevîhâneler aracılığıyla yaygınlık kazanmıştır. Bunlardan biri olan Tokat Mevlevîhânesi, çağdaş kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Selçuklu Veziri Muînüddin Süleyman Pervâne’nin daveti ve Mevlânâ’nın izniyle Fahreddîn-i Irâkı’nin Konya’dan Tokat’a gelmesiyle kurulmuştur. Pervane bu dönemde hanikâh inşa ettirmiş ancak bu hanikah günümüze ulaşmamıştır. XIV. yüzyılda Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi dönemlerinde de Tokat’a halifeler gönderildiği bilinmektedir. Mevleviliğin Tokat’ta Osmanlı döneminde aktif olduğu ve bu tarikata mensup cemaatin varlığını sürdürdüğü Osmanlı Arşivinde yer alan tahrir defterlerindeki mahalle isimlerinden ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivindeki vakıf kayıtlarından takip edilebilmektedir.
Evliya Çelebi 1656 yılında Tokat’tan geçtiğinde Mevlevîhâneyi görmüş, buranın Beşiktaş Mevlevîhânesi seviyesinde bir mevlevîhâne olduğunu ve haftada iki gün ayin yapıldığını belirtmiştir. Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiler ve Konya Mevlevîhânesi arşiv kayıtlarından bir Yeniçeri ağası olan Tokatlı Sülün Muslu Ağa’nın kendi köşkünün bulunduğu araziye 1638’de mevlevîhâne inşa ettirdiği ve vakıf kurduğu anlaşılmaktadır. Ancak ömrü uzun olmayan bu yapı bir süre sonra yıkılmış ve aynı arazi üzerine Müderris Şeyh Mehmed Efendi tarafından 1703’te yeniden inşa edilmiştir. Tokat’ta 1792 yılında gerçekleşen büyük yangında zarar gördüğü düşünülen mevlevîhânenin plan ve üslup özelliklerinden yola çıkılarak XIX. yüzyılın başında yeniden inşa edildiği değerlendirilmektedir. 1925 yılında tekkeler kaldırılana kadar mevlevîhâne olarak kullanılan bina 1934 yılına kadar boş kalmış, bu tarihten itibaren ise Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. 1939’dan itibaren Kadınlar Hapishanesi olarak kullanılmaya başlayan yapı, 1949 yılında selden zarar görmüş ve 1954 yılına kadar onarımı yapıldı. 1954-1996 yılları arasında Kur’an kursu olarak tahsis edilen bina Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 11.18.1976 tarih ve 225 sayılı kararıyla Mevlevîhâne Tekkesi ismiyle tescil edilmiştir. 1996 yılından sonra onarım geçiren mevlevîhâne 2006’dan itibaren Tokat Mevlevîhâne Vakıf Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Tokat İl merkezi Soğukpınar Mahallesi, Behzat Caddesi üzerinde tarihi Bey Sokağı girişinde yer alan ve batısında hamamı, güneyinde Muslu Ağa Köşkü ile bir külliye bütünlüğü içerisinde yer alan mevlevîhânenin güney kısmında dergâhta şeyhlik makamında bulunmuş Hacı Osman, Hâfız Mehmed Emin ve Mehmed Emin Dede Efendi’nin mezarları da yer almaktadır.
Tokat Mevlevîhânesi ahşap karkas arası tuğla dolgu malzeme ile iki katlı olarak inşa edilmiştir. Doğu-batı doğrultusunda kareye yakın dikdörtgen planlı yapının üzeri dıştan kırma çatıyla örtülüdür. Doğu cephesinde herhangi bir açıklık bulunmayan binanın güney cephesinde kat aralığı bir silmeyle vurgulanmış olup, her iki kat seviyesinde de beşer pencere bulunmaktadır. Batı cephede birinci kat zeminden dışarıya taşırılmış olup, bu cephede katlarda beşer pencere yer almaktadır. Yapının hareketli cephesi olan kuzey cephenin zemin katında ortada giriş kapısı ve kapının iki tarafında ikişer pencere görülmektedir. Kuzey cephenin birinci katı batı cephede olduğu gibi dışarıya taşırılmış ve balkon olarak düzenlenmiştir. Bey Sokağına bakan cephe ahşap barok tarzı bezeme unsurlarıyla XIX. yüzyıl özelliği göstermektedir.
Kuzey cephenin ortasında yer alan çift kanatlı ahşap kapı zemin katta orta sofaya açılmaktadır. Orta sofanın iki tarafında ikişer derviş odası bulunmakta olup, kuzeybatı köşede bulunan ve ahşap çıtakari ajurlu ahşap tavan göbeği ile öne çıkan oda muhtemelen şeyhin kabul ve toplantı odası olarak kullanılmaktaydı. Yapının semahane olarak kullanılan birinci katına kuzey cephenin doğu köşesinde yer alan “L” şeklinde bir merdivenle çıkılmakta ve kuzey cephede revaklı kısmın ortasında yer alan kapıdan giriş yapılmaktadır. Oldukça geniş bir alanı kapsayan semahanenin etrafına daire şeklinde 16 ahşap direk yerleştirilmiş olup, bu direklerin üstünde alınlık kısımlarında Allah, Mevlana, Sultan Veled, Ebu Ubeyd b. Cerrah, Abdurrahman b. Avf, Said Bin Zeyd, Sa’d b. Vakkas, Zübeyr b. Avvam, Talha b. Ubeydullah, Hüseyin, Hasan, Ali. Ebu Talib ve Osman Zinnureyn isimleri yer almaktadır. Mekânın kuzeyinde ve batısında sema gösterisini izlemeye gelenler için galeri katı yapılmıştır. Ayrıca semahanenin doğusunda kadınlar için ayrılmış ahşap kafesli bir bölüm yer almaktadır. Güney duvarında mihrap bulunan semahanenin üzeri kubbe ile örtülü olup, kubbenin ortasında ahşap ajur işi tavan göbeği bulunmaktadır.
Günümüzde Vakıflar Genel Müdürlüğü Tokat Mevlevîhâne Vakıf Müzesi olarak kullanılan ve yapı içerisinde şamdan, kandil ve şifa tasları ile halı, kilim, seccade vb. birçok eser sergilenmektedir. Mevlevihane, Tokat şehrini ziyaret edenlerin mutlaka görmeleri gereken mekânların başında gelmektedir.
Referanslar
Akar, H. ve Yılmaz, R. (2018), Tokat Mevlevihanesi ve Son Şeyhi Abdülhâdî Efendi, Ankara; Tanrıkorur, Ş. B. (2004), Mevleviyye, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt-41 (ss. 68-475). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları; Tanrıkorur, Ş. B. (2004), Türkiye Mevlevîhânelerinin mimari özellikleri (Yayımlanmamış doktora tezi). Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Yüksel, H . (1996). Tokat Mevlevîhanesi, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2: 61-68.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Akar, H. ve Yılmaz, R. (2018), Tokat Mevlevihanesi ve Son Şeyhi Abdülhâdî Efendi, Ankara; Atılgan, S. (2010). Dünden Bugüne Tokat Mevlevîhânesi, Dini Araştırmalar, 13 (36): 47-68.