Söke

Yerleşim Merkezi / Destinasyon

MÖ 5000’li yıllardan günümüze kadar birçok uygarlığın yaşadığı bir yerleşim yeri oldu. Söke’de egemenlik kuran ilk medeniyet Hitit uygarlığıdır. Hitit uygarlığına ev sahipliği yaptıktan sonra İyonyalıların eline geçen Söke, yeni bir döneme girerek önemli bir yerleşim yeri haline geldi. İyonya döneminde kurulan ve günümüze kadar gelen Didim, Priene, Heraklia ve Magnesia Söke’nin en önemli kentleri oldu. Ardından Anadolu’nun diğer bölgeleri gibi Söke’de MÖ 547 yılında Perslerin egemenliğine girdi. Perslerden sonra ise, MÖ 333 yılında Büyük İskender komutasındaki Makedonlar tarafından ele geçirildi.

Büyük İskender’in ölümünden sonra Makedon imparatorluğu parçalanarak küçük krallıklar haline geldi. Anadolu baştan başa ele geçirildi ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin yerine çeşitli beylikler kuruldu. 1300’lü yıllara gelindiğinde Moğol baskısı arttı, artan baskının sonucunda Selçuklu komutanı Aydın Bey, Türkmen aşiretlerini toplayarak Aydınoğulları Beyliği’ni kurdu. Kurulan Türkmen aşiretlerinin birinin başkanı olan Süleyman Şah da dedesi Söke Bey adına Söke’yi kurdu. Söke’nin adının da buradan geldiği düşünülüyor. Söke, XVIII. yüzyılda Balat’ın yerine geçerek kurulan beyliğin en önemli yerleşim merkezi oldu. 1426 yılında ortadan kaldırılan Menteşe Beyliği’nin de merkezi olan Söke, Osmanlı döneminde de Menteşe sancağının merkezi olarak kaldı. XVIII. yüzyılın başlarında Söke bu sefer de Sığla sancağının merkezi oldu. 1864 yılında Sığla sancağının merkezi İzmir’e taşınınca Söke İzmir’e bağlı bir ilçe haline geldi. Bundan iki yıl sonra da İzmir’den alınarak Aydın’a bağlandı. Kurtuluş Savaşı sırasında İzmir’in işgal edilmesi ile birlikte sancak merkezi yeniden Söke’ye taşındı. Söke, önce günümüzdeki merkezine üç kilometre uzaklıkta askeri eğitim alanının alt bölgesinde Tek Kışla mevkiisinde kuruldu, ardından da şimdiki yerine taşındı.

Günümüzde Söke’de 49 mahalle bulunuyor ve nüfusu 117 bin kişiden oluşuyor. Kuzeyinde İzmir, güneyinde Didim ve Muğla, batısında da Kuşadası bulunan Söke, Büyük Menderes havzasının en sonunda verimli bir arazide yer alıyor. Akdeniz iklim kuşağı içerisinde yer alan Söke’de kışlar yağışlı, yazlar ise kurak geçiyor. Nem oranı diğer bölgelere göre daha yüksektir. Çam ve makilikte dahil olmak üzere çok sayıda yabancı bitki yanında kültürü yapılabilen pamuk, meyve, sebze, zeytin ve incir yetiştiriliyor. Söke, Türkiye’nin en önemli pamuk üretim alanlarından biridir. 450 bin hektarlık bir araziye sahip ilçe, Türkiye’nin pamuk ambarı olarak kabul ediliyor. İlçenin ekonomisi, yıllık gayrisafi hasılanın yüzde 70’ini sağlayan tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi üretimine dayanıyor. Ayrıca tüm bu tarım ürünlerinin yanında arıcılık, balıkçılık ve hayvancılıkta Söke ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Söke’de Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından Söktaş, Silbaş, Batı-Söke Çimento Sanayi, WF Ege, Söke Değirmencilik, Davlas İplik, Sek Süt gibi birçok alanda üretim yapabilen kuruluşlar yer alıyor.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Söke aynı zamanda tarihi Kemalpaşa Evleri, Aziz Nikolas Kilisesi, Priene antik kenti, Atburgaz Kalesi, Doğanbey Evleri, Myus antik kenti, Azap Gölü ve kaya mezarları gibi örenyerleri ve turizm potansiyeline de sahiptir.

Yararlanılan Kaynaklar

Söke Belediyesi (2019). Söke Hakkında, https://www.soke.bel.tr/content/45/Söke%20Hakkında, (Erişim tarihi: 21.12.2019).