Sofra Lokantası
Gastronomi Yeme-İçme İşletmesi Lokanta
(Londra, Büyük Britanya, 1981 - ).
-
2020
Londra’nın göbeğinde en prestijli semti Mayfair’de üç masalık minik bir lokanta olarak başlayan efsane girişim, kısa sürede Londra’nın en gösterişli bölgelerinde açılan 20-30 kafe, bistro ve lokantadan oluşan bir zincire dönüştü. Bir dönem Türkiye ve Finlandiya’da da şubelerini açan Sofra, hâlen Mayfair ve Christophers Place’deki iki restoran ile Türk lezzetlerini dünyaya tanıtmaya devam ediyor.
Sofra restoranlarında, aslında tüm Türkiye’ye yayılmış bulunan Osmanlı coğrafyasının mutfağı, özüne sadık kalınarak fakat daha geliştirilmiş, modernleştirilmiş, daha sağlıklı ve hafif bir şekilde sunuluyor. Londra’da Türk mutfağının kalitesiz döner ve kebap olan imajını değiştiren Sofra, sadece mutfağındaki lezzetleri ile değil, restoranlarının sade, rahat ve estetik dizaynı ile de Londra’da Türk restoranı algısını değiştirdi. Servis anlayışı müşteri-restoran ilişkisinden müşteri-restoran ilişkisine dönüştürüldü. Müşteri-restoran ilişkisi sözde kalmamış, Aşçı Hüseyin Özer’in kendi kişisel yolculuğunun önemli bir parçası olan; samimiyet, centilmenlik, estetik, güven, saygı ve özüne sadık kalmanın kristalleşmiş bir halini almış. Restoranlarında çalışanlar Özer’in evlatları, müşterileri de evinde ağırladığı en önemli müşterileri olmuştur.
Sofra restoranlarının hikâyesini Özer’in kişiliğinden ayırmak pek de mümkün değildir. Özer, Anadolu insanının misafirperverlik, dostluk, en güzelini en iyisini misafirine ayırma gibi özelliklerini Sofra restoranlarında yaşatmayı başarmıştır. Sofra’da kısıtlı bütçesi olduğu farkedilen müşteriler (genellikle öğrenciler), sevgilisini yemeğe getirip, şarap ısmarlamaya bütçesi yetmeyen sevgililer Özer’in gözünden kaçmaz ve ya hesapları ya da şarapları Özer tarafından ödenir. Yemeği beğenmezseniz, yapan aşçıya yediriyoruz ibaresi de menülerinde bulunur. Sofra’nın başarısının sırrı da hep bu özündeki Anadolu’yu kaybetmeden, içinde yaşadığı Batı kültürüne saygı ile iki kültürü birleştirmesi ve bunu sıradışı bir yöntemle hayata getirmesinde yatar. Bu özellik hem mutfağına hem de salonuna yansımıştır.
Hüseyin Özer’in Sofra Lokantası hikayesi, 1976 yılında Londra’da, Dönerbar adlı dönercide çalışmaya başlamasına kadar uzanıyor. 1981 yılında Mayfair semtinde Shepherd Market’teki çalıştığı dönerciyi satın alarak Aspava adıyla lokantaya çeviren Özer, iki yıl boyunca yanında iki diyetisyen çalıştırır, mutfağını bir laboratuvara çevirir. Aspava adının Türkiye’de Ankara’da bir lokanta tarafından kullanıldığını fark edince lokantasının ismini değiştirmeye karar veren Özer, üç yıllık bir süreçten sonra Sofra’da karar kılar. Bir dünya markasına dönüşecek olan Sofra adı 1988 yılında kullanılmaya başlanır.
O yıllarda Türk restoranlarında, Türkiye’den getirilen aşçılarla erkek garsonlar çalışıtırılır. Sofra, Londra’da ilk defa Türk genç kızlarının garson olarak çalıştığı restoran olmasıyla da gurur duyuyor. Türkiye’den gelen üniversite öğrencilerine işveren Özer, bu öğrencilerin sanat bölümünde okuyanlarının eserlerini de restoranlarının duvarlarında sergiler. Mutfağında yemek sanatını sunan Sofra, duvarlarını da sanat eserlerine açar. Bu öğrenciler arasından bugünün sanatçıları, profesörleri ve başarılı işadamları çıkmıştır. Eğitime son derece önem veren Özer’in Sofra Lokantası, öğrencilere sağladığı iş olanakları, bugün Sofra’da Westminster ve Middlesex üniversiteleri ile iş temelli eğitimler verilen bir aşamaya gelir. Özer Vakfı ve Sofra’da bir Özer Akademi oluşturulmuştur.
1992 yılında Londra’daki mali krizi fırsata dönüştürmeyi başaran Özer, Sofra cafeler ve bistrolar açarak, sofra mutfağını basitleştirilmiş bir şekilde ve daha uygun fiyatlarla müşteri ile buluşturuyor. İlk Sofra Cafe Mayfair’de açılır. Onu diğer cafeler, bistrolar ve restoranlar izliyor. Özer, 1992-1997 yılları arasındaki onlarca lokanta, cafe ve bistroyu satarak Londra’da ilk zincir restoran satışını da gerçekleştiriyor. 1998’den sonra Mayfair ve Oxford Street’teki (St Christopher’s Place) iki restoranına ek olarak zaman zaman yeni restoranlar açıp kapatır. Bunlar arasında 2000 yılında açılan ve 2015 yılında kapanan Özers ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Hüseyin Özer Sofra mutfak anlayışı ve menüsünü farklı zamanlarda İstanbul Swissotel (1990-1998), Taksim Cartoon Hotel (2000-2006), Bilkent Otel (2000-2005) ve Karaköy Sofra London (2015) ile farklı zamanlarda Türkiye’ye de taşır.
Halen Mayfair ve Oxford Street’teki (St. Christopher’s Place) yaklaşık 200 müşteri kapasiteli iki lokantayla devam eden Sofra’nın en ayırt edici özellikleri; çok geniş bir Osmanlı coğrafyasını içinde barındıran Anadolu mutfağının özüne sadık kalarak, geliştirip, modernleştiren ve böylece hafif, sağlıklı ve tamamen orijinal Türk yemekleri üreterek, bu yemekleri uygun bir fiyata, konuk olarak görülen müşteriye, ev sahibi yaklaşımıyla sunmasıdır.
Menüsünde hem balık hem de eti aynı anda bulundurmasıyla övgü alan Sofra Lokantaları Türk mutfağına gelenekselden kozmopoliteye zarif bir geçiş yaptırıyor. Bir dünya markası ve mutfakta bir ekol olan Sofra Lokantası menüsü ve tatları Londra başta olmak üzere İngiltere’nin çeşitli kentlerinde farklı restoranlarda karşınıza çıkıyor, hiç beklemediğiniz bir anda sofranızda Sofra yemeklerini bulabiliyorsunuz. Sofra, Türk mutfağının araştırma geliştirme laboratuvarı gibi çalışıyor. Her ne kadar başka restoranlarca Sofra menüleri kullanılsa da, her geçen gün özüne sadık kalınarak değişik tadların yaratıldığı ve Sofra’ya özgü orijinal bir tarzda hazırlanıp, servis edildiği için Sofra Restoranları biricik olma özelliğini kaybetmiyor.
Referanslar
Bucak, T. (2014). Turkish Restaurant Business in Abroad: United Kingdom Sofra Restaurants Chain Sample, International Journal of Humanities and Social Science, 4(9): 168-175; Ceylan, M. (2019). UNBOWED a Personal Testimony Huseyin Ozer an Innovative Restaurateur. Core Publications; Eastman, C.A. (2016). Improving Workplace Learning by Teaching Literature. Springer.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Utku, E. (2020). Türk Mutfağının Yaşar Kemal’i. İçinde; Kozak, N. ve Kozak, M. (Editörler), Türk Turizmine Kanat Gerenler, Cilt-4: Gastronomi ve Eğlence İşletmecileri (ss. 65-85). Ankara: Detay Yayıncılık.