Oyuncak müzeleri, genellikle çocukluğa dair nostaljiyi canlandıran ve oyuncakların evrimini sergileyen özel müzelerdir. Oyuncak müzeleri, farklı zamanlardan ve kültürlerden oyuncakları sergileyerek ziyaretçilere kültür aktarımı sağlarken aynı zamanda farklı bir deneyim sunmayı da amaçlar. Bu müzeler genellikle tarih boyunca üretilmiş ve kullanılmış oyuncakların yanı sıra modern zamanların oyuncaklarını da içeren geniş bir koleksiyona sahiptir. İçerisinde ahşap, metal, cam, kumaş, plastik vb. yapılmış oyuncaklar ve taşınabilir oyun setlerini barındırır. Oyuncak müzeleri bir yandan ziyaretçilerine oyuncağın tarihini, üretim sürecini, kullanım şeklini anlatan bilgiler sunarken diğer yandan sosyal, kültürel, psikolojik etkileri hakkında da fikir vererek müzenin eğlendirici ve öğretici özelliklerini öne çıkarırlar. Bazı oyuncak müzeleri belirli bir temaya ya da belirli bir döneme odaklanan geçici sergiler düzenleyebilir. Bazı oyuncak müzelerinde ise atölye çalışmaları ve etkinler yer alabilir bu durumdaki müzeler, misafirlerine farklı deneyimler yaşama fırsatı sunar. Aynı zamanda oyuncak müzeleri toplu etkinliklere de ev sahipliği yaparken çocuklara ve yetişkinlere özel eğitim programları da düzenleyebilir. 

Oyuncak müzeleri ve genel müzeler arasında bazı farklar vardır. Genel müzeler kültür, tarih, sanat, bilim veya başka bir konuda geniş bir yelpaze sunarken oyuncak müzeleri, daha tematik bir biçimde oyuncakların tarihini, çeşitliliğini ve evrimini gösterir. Oyuncak müzeleri çoğu zaman çocukluğa dair bir nostaljiye odaklanır. Oyuncak müzeleri genel müzelere nazaran daha renkli ve eğlenceli bir atmosfer sunabilir. Müzeler arasında odaklandıkları konu ve ziyaretçi deneyimleri açısından farklılıklar görülebilir.  Ancak genel olarak bütün müzeler bir biçimde kültür mirasını koruma ve yaşatma işlevinde birleşirler. 

Dünyanın ilk oyuncak müzesi 1856 yılında Almanya’nın Sonneberg şehrinde kurulmuştur. Müzenin kurucusu, bir oyuncak üreticisi olan Heinrich Schüle’dir. Bu müze o dönemde üretilen çeşitli oyuncakları sergiler. Türkiye’de ise Bekir Onur tarafından Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi bünyesinde 20 Nisan 1990 tarihinde ziyaretçilere açılan oyuncak müzesi öncü bir girişim olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte 23 Nisan 2005 tarihinde Sunay Akın öncülüğünde İstanbul’da açılan ve bağımsız ilk oyuncak müzesi diyebileceğimiz “Oyuncak Müzesi” Sunay Akın’ın yıllar boyunca farklı ülkelerden aldığı oyuncaklardan oluşturulmuştur. Bunların dışında 2010 yılında İzmir’de “İzmir Oyuncak Müzesi” ve “Musa Baran Oyun ve Oyuncak Müzesi” adında iki,  Antalya’da “Antalya Oyuncak Müzesi” adında bir, 2013 yılında Gaziantep’te “Oyun ve Oyuncak Müzesi”  adında bir ve 2018 yılında Samsun’da “Samsun Ekolojik Oyuncak Müzesi” adında bir olmak üzere toplam yedi müze günümüzde ziyarete açık durumdadır. Türkiye’deki oyuncak müzelerinde genellikle eğlenceli bir atmosfer yaratılarak ziyaretçilerin çocukluk anılarına bir yolculuk yapmaları sağlanmaktadır. Türkiye’deki oyuncak müzeleri oyun ve oyuncak kültürünü, tarihini ve çeşitliliğini sergilemeye devam etmektedir.  

Oyuncak Müzesi 

Oyuncak müzeleri, genellikle çocukluğa dair nostaljiyi canlandıran ve oyuncakların evrimini sergileyen özel müzelerdir. Oyuncak müzeleri, farklı zamanlardan ve kültürlerden oyuncakları sergileyerek ziyaretçilere kültür aktarımı sağlarken aynı zamanda farklı bir deneyim sunmayı da amaçlar. Bu müzeler genellikle tarih boyunca üretilmiş ve kullanılmış oyuncakların yanı sıra modern zamanların oyuncaklarını da içeren geniş bir koleksiyona sahiptir. İçerisinde ahşap, metal, cam, kumaş, plastik vb. yapılmış oyuncaklar ve taşınabilir oyun setlerini barındırır. Oyuncak müzeleri bir yandan ziyaretçilerine oyuncağın tarihini, üretim sürecini, kullanım şeklini anlatan bilgiler sunarken diğer yandan sosyal, kültürel, psikolojik etkileri hakkında da fikir vererek müzenin eğlendirici ve öğretici özelliklerini öne çıkarırlar. Bazı oyuncak müzeleri belirli bir temaya ya da belirli bir döneme odaklanan geçici sergiler düzenleyebilir. Bazı oyuncak müzelerinde ise atölye çalışmaları ve etkinler yer alabilir bu durumdaki müzeler, misafirlerine farklı deneyimler yaşama fırsatı sunar. Aynı zamanda oyuncak müzeleri toplu etkinliklere de ev sahipliği yaparken çocuklara ve yetişkinlere özel eğitim programları da düzenleyebilir. 

Oyuncak müzeleri ve genel müzeler arasında bazı farklar vardır. Genel müzeler kültür, tarih, sanat, bilim veya başka bir konuda geniş bir yelpaze sunarken oyuncak müzeleri, daha tematik bir biçimde oyuncakların tarihini, çeşitliliğini ve evrimini gösterir. Oyuncak müzeleri çoğu zaman çocukluğa dair bir nostaljiye odaklanır. Oyuncak müzeleri genel müzelere nazaran daha renkli ve eğlenceli bir atmosfer sunabilir. Müzeler arasında odaklandıkları konu ve ziyaretçi deneyimleri açısından farklılıklar görülebilir.  Ancak genel olarak bütün müzeler bir biçimde kültür mirasını koruma ve yaşatma işlevinde birleşirler. 

Dünyanın ilk oyuncak müzesi 1856 yılında Almanya’nın Sonneberg şehrinde kurulmuştur. Müzenin kurucusu, bir oyuncak üreticisi olan Heinrich Schüle’dir. Bu müze o dönemde üretilen çeşitli oyuncakları sergiler. Türkiye’de ise Bekir Onur tarafından Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi bünyesinde 20 Nisan 1990 tarihinde ziyaretçilere açılan oyuncak müzesi öncü bir girişim olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte 23 Nisan 2005 tarihinde Sunay Akın öncülüğünde İstanbul’da açılan ve bağımsız ilk oyuncak müzesi diyebileceğimiz “Oyuncak Müzesi” Sunay Akın’ın yıllar boyunca farklı ülkelerden aldığı oyuncaklardan oluşturulmuştur. Bunların dışında 2010 yılında İzmir’de “İzmir Oyuncak Müzesi” ve “Musa Baran Oyun ve Oyuncak Müzesi” adında iki,  Antalya’da “Antalya Oyuncak Müzesi” adında bir, 2013 yılında Gaziantep’te “Oyun ve Oyuncak Müzesi”  adında bir ve 2018 yılında Samsun’da “Samsun Ekolojik Oyuncak Müzesi” adında bir olmak üzere toplam yedi müze günümüzde ziyarete açık durumdadır. Türkiye’deki oyuncak müzelerinde genellikle eğlenceli bir atmosfer yaratılarak ziyaretçilerin çocukluk anılarına bir yolculuk yapmaları sağlanmaktadır. Türkiye’deki oyuncak müzeleri oyun ve oyuncak kültürünü, tarihini ve çeşitliliğini sergilemeye devam etmektedir.