Orhan Gazi Camii
Doğal ve Kültürel Miras Cami
-
2019
Orhan Gazi, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin oğludur (1281-1362). Osmanlı Devleti’nin ikinci padişahı olan Orhan Gazi’nin annesi Şeyh Edebali’nin kızı Mal Hatun’dur. 37 yıllık saltanat dönemi ile 36 Osmanlı Sultanı arasında en uzun hükümdarlık yapan sultanlardan biri olmuştur. Orhan Gazi hükümdarlığı süresinde; Bursa’yı fethetmiş, Pelekanon’da Bizans İmparatorunu yenilgiye uğratmış, Hristiyanlığın o dönem için önemli merkezlerinden olan İznik’i ele geçirmiş, İzmit ve Ankara şehirlerinin fethetmiştir. Osman Gazi’den devraldığı 16 bin metrekarelik beyliği hükümdarlık yaptığı 37 yıl boyunda 95 bin metrekarelik bir devlet haline getirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk parasını Orhan Gazi bastırmıştır. Fethettiği yerlerde çok sayıda cami, imarethane, medrese vb. yapılar inşa ettirmiştir. Osmanlı Beyliği’ni kurumsal bir devlet haline getirmiş, ilim ve kültür hayatına önem vermiştir. Bu nedenle hakimiyet alanını yaptığı fetihlerle genişlettiği gibi, hakim olduğu Bursa, Bilecik, Adapazarı, Ereğli, Gebze, İznik ve İzmit’te cami, mescit, medrese, türbe, imarethane, çeşme ve hamam gibi hayratlar yaptırmıştır. Orhan Gazi döneminde, 64 cami, 14 türbe, 12 mescid, 11 medrese, 10 hamam, 10 zaviye, üç mektep, iki imaret, iki han, iki hisar, iki kabir, bir saray ve bir köprü yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Bilecik Orhan Gazi Camii, Orhan Gazi döneminde yapılan camilerden biridir. Kitabesi günümüze ulaşmadığı için yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Farklı kaynaklarda yapım tarihine ilişkin çeşitli bilgiler vardır. Caminin girişine sonradan eklenen levhada yapılış tarihi 1392 olarak belirtilmiştir. Caminin yapılış nedeni ile ilgili çeşitli öngörüler vardır. Bunlardan ilki Sultan Murad’ın Sırp Sındığı ve Biga fethinden sonra 1364-1365 senelerinde, Bilecik’te bir Cuma mescidi yaptırdığıdır. Halbuki bu beldede Sultan Murat adına bir cami zikredilmemektedir. Ancak camiyi babası Orhan Gazi adına ithaf etmiş olması ihtimali belirtilmektedir. Ancak caminin kaydında Sultan Murat vakfından geçilmediği görülmektedir. Caminin yapılış nedeni ile ilgili olarak üzerinde durulan bir diğer husus, Orhan Gazi’nin, dedesi Ertuğrul Gazi ve annesi Mâl Hatun’un defnedildiği ve 75 senedir Osmanlı ülkesine dahil olan Bilecik Kasabası’nda bir cami yaptırmış olmasıdır.
Orhan Gazi Camii, Bilecik Şehri’nin güneydoğusunda, Eski Bilecik olarak anılan dik yamaçlı ve kayalık bir vadide yer almaktadır. Cami aynı zamanda Edebali Türbesi’ne 75 metre uzaklıkta yer almaktadır. Orhan Gazi Camii’ne erişim şehirden ya özel vasıta ile ya da yürüyerek yapılabilmektedir. Camiye herhangi bir toplu taşım aracı gitmemektedir. Camiye yürüyerek yapılacak varışlar 15-20 dakika sürmektedir. Camiye ulaşmak için şehir merkezinden dik yokuşu inmek gerekmektedir. Cami eskiden Bilecik şehrinin mahalleleri yakınında yer almışken, günümüzde şehrin yerleşim alanı dışında kalmıştır, caminin etrafında herhangi bir ev bulunmamaktadır.
Orhan Gazi Camii, gerek süsleme gerek mimari özellikleri bakımından erken dönem Osmanlı mimarisi özelliklerini ve işçiliğini yansıtmaktadır. 16,50 metreye 17,50 metre boyutlarında kare bir oda ve 9,50 metre çapında sekizgen kasnağın taşıdığı bir kubbeye sahiptir. Caminin yapımında taş ve tuğla kullanılmıştır. Cami binası bir sıra taş üç sıra tuğla kullanılarak örülmüştür. Her iki cephesinde dört pencere bulunan caminin üstteki pencereleri yuvarlak ve kemerlidir. Caminin giriş kapısı kuzey cephede yer almaktadır. Yuvarlak kemerli ve çift kanatlı olan giriş kapısı 2,40x2,70 metre ebatlarında ve 0,14 metre yüksekliğindedir.
Cami, XIV. yüzyılın ilk yarısına ait olan, malakâri süslemelere sahiptir. Ancak çeşitli dönemlerde gördüğü tadilatlarla süslemeler kaybolmuştur. Cami, II. Abdülhamit döneminde, 1902-1908 yılları arasında tadilat geçirmiştir. 365 cemaat kapasiteli cami, 1973 yılında yine tamirat görmüş ve restore edilmiştir. Malakâri süslemelerin üzerine sonradan çekilmiş sıva altında kaldığını gösteren izler vardır. Yapı aynı zamanda Osmanlı dönemi’nin en eski kalem işlerinden örnekler taşımaktadır. Cami çeşitli dönemlerde yapılan tadilatlar esnasında kubbesi kurşunla kaplandığı için Kurşunlu Camii olarak da adlandırılmaktadır.
Şeyh Edebali Türbesi, Bilecik Şehri’nin en önemli sembol yapısıdır ve şehre gelen ziyaretçilerin uğrak noktasıdır. Bu nedenle, Edebali Türbesi’ne 75 metre uzaklıkta yer alan Orhan Gazi Camii, türbeye gelen ziyaretçilerin uğradığı diğer bir alandır. Orhan Gazi Camii ve Şeyh Edebali Türbesi’nin bulunduğu alan şehirden yaklaşık 15 dakika yürüme mesafesindedir. Çevresi oldukça yeşil olan alan belediye tarafından düzenlenmiştir. Yapıların bulunduğu alanda, iki adet çay bahçesi, birkaç adet hediyelik eşya dükkanı, otopark, tuvaletler ve bebek bakım odası bulunmaktadır. Bu alana 2016 yılında Bilecik Belediye’si tarafından yaptırılmış olan Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi eklenmiştir. Bu şerit, 36 Osmanlı Padişah’ının hayatlarını görsel ve işitsel teknolojilerle anlatmaktadır.
Orhan Gazi Camii, Bilecik Şehri’nin en önemli çekiliklerinin bulunduğu bu yerde olduğu için şehre gelen ziyaretçilerin de uğradıkları en önde gelen yerlerden biridir. Özellikle hafta sonları başta İstanbul, Ankara ve Konya gibi illerin çeşitli belediyelerinin düzenledikleri turlarla gelenler, Eskişehir, Bursa, Sakarya gibi yakın illerden gelenler, alanın başlıca ziyaretçileri olmaktadır. İl dışından gelen ziyaretçiler özellikle hafta sonları gelmektedir. Cami her mevsim ziyaretçi almaktadır ancak havaların ısındığı ilkbahar aylarında ziyaretçi sayısı atmakta ve ziyaretçi sayısı en çok yaz aylarında olmaktadır. Sonbahardan itibaren havaların soğumasıyla birlikte il dışından gelen ziyaretçi sayısı azalmaktadır. Cami ve çevresine yapılan ziyaretler özellikle öğleden sonra yoğunlaşmaktadır.
Cami’ye gelen ziyaretçiler için caminin önünde abdest alabilecekleri bir alan bulunmaktadır. Camiye girişte başörtüsüz gelenlerin yararlanması için başörtüleri konulmuştur. Cami ibadete açık olduğundan dini motivasyonla gelen ziyaretçiler; dua etme, namaz kılma, mevlit okuma gibi etkinliklerde bulunabilmektedir. Ziyaretçiler Cami’nin yakınında bulunan hediyelik eşya dükkânlarından; takı, seccade, anahtarlık, çeşitli dini kitaplar vb. gibi hediyelik eşya alabilmektedirler. Cami çevresinde yer alan iki adet çay bahçesinde; çay, kahve, soğuk içecekler, gözleme, yaz aylarında dondurma gibi yeme içme olanakları sunmaktadır. Camiye gelen ziyaretçilerin uğrayabilecekleri diğer iki alan Şeyh Edebali Türbesi ve Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi’dir.
Orhan Gazi Camii ve çevresi aynı zamanda yerel halkın hem dini hem de rekreasyonel amaçlarla kullandıkları bir alandır. Cami çevresinde işletmelerin, yeşil alanların, çocukların rahatça oynayabilecekleri alanların olması nedeniyle alan yerel halk tarafından da kullanılmaktadır. Yerel halk cami ve çevresini özellikle yaz aylarında, öğleden sonra ve akşam saatlerinde kullanmaktadır. Hafta sonu il dışından gelen ziyaretçilerin fazla olması nedeniyle yerel halk alanı hafta sonu kullanmayı daha az tercih etmektedir.
Orhan Gazi Camii’nin çevresi bir rekreasyon alanı olmasının yanı sıra caminin Bilecik’in en eski kutsal camilerinden biri olması nedeniyle bu cami; Cuma günleri, Cuma namazı kılmak üzere gelen cemaat tarafından da yoğun kullanılmaktadır. Bununla birlikte Ramazan ayı süresince ve dini bayramlarda yine namazını bu tarihi camide kılmak üzere gelenlerin sayısı hayli fazladır. Ayrıca 6 Eylül Bilecik’in Düşman İşgalinden Kurtuluşu etkinliği kapsamında Bilecik şehrinden ve köylerinden gelen yerel halk Türbe ve Camii’de mevlitler okuyup, pilav, üzüm vb. ürünler dağıtmaktadır.
Referanslar
Ayverdi, E. H. (1956). Orhan Gazi Devrinde Mimari, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yıllık Araştırmalar Dergisi, I: 115-197; Demiryürek, H. (2011). II. Meşrutiyet Döneminde Bilecik (Yayımlanmamış doktora tezi). Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Gunan, Ö. (2014). Orhan Gazi Döneminin Siyasi Olayları, Devlet Teşkilatı, İlim ve Kültür Hayatı (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Şanlıurfa: Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Ayrıntılı bilgi için bakınız
Demiriz, Y. (1990). Bilecik’te Orhan Gazi İmaretinin Bugünkü Durumu ve Süslemesi Hakkında Notlar, Vakıflar Dergisi, 21: 165-172.