Melik Sunullah Camii

Doğal ve Kültürel Miras Cami

Kaynaklarda Ak Minare ile karıştırıldığı gözlemlenmektedir. Sadece minaresi özgün olarak kalan caminin yanında bir de türbe olduğu bilinmektedir. Günümüzdeki muhdes cami kare planlı, tek kubbeli ve sade bir yapıdır. Herhangi bir sanatsal özelliği yoktur. Yapının üç kitabesi vardır. Ancak hiçbiri caminin ilk kim tarafından ve ne zaman yapıldığına dair bilgi bulunmamaktadır. Kitabelerden 1365 tarihli olan çeşme kitabesidir. Sonradan yapıya yerleştirilmiştir. 1373 tarihli olan Hüseyin bin Abdullah adına konan vakıf kitabesidir. 1393 tarihli üçüncü kitabede Memlûk Sultanı Melik Zahir Berkuk’un adı geçmektedir. Üçüncünün devamı niteliğinde olan alttaki kitabede ise Çerkes bin Abdullah el Hüseyin tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Caminin ve türbenin tarihini kitabelerden yola çıkan araştırmacılar XIV. yüzyılda Memlûk döneminde yapıldığını belirtmektedirler. Ancak araştırmacıların büyük bir kesimi tuğla boyutları ve örgüsünün Malatya Ulu Camii ve Hötüm Dede minarelerine benzerliğinden dolayı XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde Selçuklular döneminde yapıldığını kitabelerin onarımlardan kaldığını ifade edilmektedir.

Caminin kuzeybatısında yer alan minare kare kaideli, sekizgen pabuçlu, silindirik gövdeli ve tek şerefeli bir düzende yapılmıştır. Kaide kaba yonu taşla pabuçtan itibaren üst kısmı tuğla malzeme ile inşa edilmiştir. Kaidenin kuzeyinde kitabe yer almaktadır. İki parça halindeki kitabe mermer üzerine işlenmiştir. Kitabelerin etrafı sapları birbirine bağlı palmet motifleri ile tezyin edilmiştir. Alttaki ve üstteki kitabelerdeki palmet süslemesi birbirinden farklıdır. Üstteki kitabede palmet dizisi üç yönü çevrelenmektedir. Pabuç, sekizgen planda ve yüksek tutulmuştur. Doğu cephesinde minarenin sivri kemerli giriş kapısı yer almaktadır. Gövdenin altında cepheyi hareketlendirmek amacıyla pabucun her bir kenarına birer adet gelecek şekilde sağır kemer yerleştirilmiştir. Silindirik gövde tuğlaların yatay istif düzeninde yarım boy her sırada kaydırılması ile örülmüştür. Gövdenin özellikle güneybatı cephesi tahrip oldu. İçerideki spiral merdiveni aydınlatması için gövdede mazgal pencereler açılmıştır. Şerefe altında tek sıra firuze renkli sırlı çinilerle yapılan kuşak bulunmaktadır. Buradaki çini plakaların çoğu dökülmüştür. Bu kuşağın üzerinde, tek sıra şerefe altı kornişi karşımıza çıkmaktadır. Minarenin şerefesi yıkıldı ve günümüze gelememiştir.

Yararlanılan Kaynaklar

Arslan, M. (2016). Anadolu’da Selçuklu Çağı Cami ve Mescit Mimarisi (Plan-Mimari-Süsleme) (Yayımlanmamış doktora tezi): Erzurum: Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Bakırer, Ö. (1981). Selçuklu Öncesi ve Selçuklu Dönemi Anadolu Mimarisinde Tuğla Kullanımı. Ankara: ODTÜ Yayınları; Bayhan, A. A. (2002). Güneydoğu Anadolu’da Memluk Sanatı, Türkler Ansiklopedisi, Ankara: 138; Eskici, B. (2013). Malatya Türk-İslam Dönemi Mimari Eserleri I-Battalgazi (Eski Malatya). İstanbul: Malatya Kitaplığı Yayınları; Oral, M. Z. (1948). Malatya Kitabeleri ve Tarihi. İçinde; III. Türk Tarih Kongresine Sunulan Tebliğler (ss. 437). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.