Kültürel Miras Destinasyonu

Doğal ve Kültürel Miras Kültürel Miras Destinasyonu

Bir destinasyonun sahip olduğu kültür kendine has özellikler taşımaktadır. Destinasyonlar arası rekabette kültür unsuru kıyaslanamaz bir değer olmaktadır. Toplumlar için en önemli bileşenlerden olan kültür kavramı kültürel miras kavramıyla korunmaya çalışılmaktadır. Kültürel miras değerleri de ait oldukları destinasyonlarda varlıklarını sürdürmektedirler.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kültürel mirasın anıtları, eşya koleksiyonlarını, tarihi yerleri, atalarımızın mirasını ve nesillerimize aktarılan gelenekleri (sözlü gelenekler, gösteri sanatları, ritüeller, bayram etkinlikleri, doğaya ilişkin bilgi ve uygulamalar) içerdiğini dile getirmiştir. Kültürel miras destinasyonu da bu unsurlardan en az birine ya da daha fazlasına sahip olan ve bu değerleri turistlere sunabilen destinasyonlar olarak tanımlanabilmektedir. Birçok destinasyon kendine özgü kültürel değerlere sahiptir. Ancak bu kültürel değerlerin turizm çatısı altında turistlere sunulmasıyla birlikte destinasyonlar kültürel miras destinasyonu olabilecektir. Bu kapsamda Türkiye’de kültürel miras destinasyonlarını koruma altına almak amacıyla 1998 yılında başlatılan "7 Bölge 7 Kent Projesi" kapsamında Türkiye’nin yedi bölgesinin birer kentini ayağa kaldırmayı hedefleyen proje gerçekleştirilmiştir. Daha sonra aynı proje kendini koruyan kentler adı altında Anadolu toprakları üzerinde özgün kimliğini koruyabilmiş kentlere yayılmıştır. Proje kapsamındaki kentlere örnek kültürel miras destinasyonları şunlardır; Amasya; Ankara (Altındağ ve Ayaş); Antalya (Süleymaniye, Akseki, Elmalı, Kaş); Bursa; Çanakkale; Denizli (Buldan); Diyarbakır; Edirne; Gaziantep; İzmir (Konak, Bergama, Birgi, Ödemiş); Karabük (Safranbolu); Karaman; Kars; Kastamonu; Kütahya; Malatya (Gürün); Muğla; Ordu; Sakarya (Taraklı); Sivas; Şanlıurfa; Tokat (Niksar, Erbaa); Tarsus; Uşak. Bu destinasyonlarda kültürel miras değerleri ortaya çıkartılmakta, geleneksel yapılar onarılmakta ve konaklar restore edilip müzelere dönüştürülmektedir. Böylece kültürel miras destinasyonlarının oluşturulmasına katkı sağlanmaktadır.

Kültürel miras destinasyonları turistlere, sahip oldukları yerel kimliklerine ait kültürel miras değerlerini sunmaktadır. Her bir kültürel miras destinasyonu bu konuda biricikliğini korumaktadır. Kültürel miras destinasyonlarının sahip olduğu kültürel miras değerlerinin belirlenebilmesi için o destinasyonda yaşayan toplumların kültürel birikimlerinden faydalanmak gerekmektedir. Kültürel miras söz konusu olduğunda insan söz konusu olmaktadır. Kültürü üreten insan olduğu için bu biriciklik ve kendine özgü olma durumu kültürel miras destinasyonlarını rekabetten uzak hale getirmektedir. Dünya’da yaşayan çok farklı kültürler olduğu düşünüldüğünde, kültür turistleri için her bir kültürel miras destinasyonu ziyaret edilmeye değer olmaktadır. Türkiye’yi ziyaret eden uluslararası turistlerin ziyaret ettikleri kültürel miras destinasyonları arasında yer alan ve en bilinen yerlerin başında İstanbul destinasyonu gelmektedir. Burada bulunan farklı kültürel değerler birçok turist için merak edilmektedir. Kapadokya ve Pamukkale gibi kültürel miras destinasyonları da yabancı turistler tarafından ziyaret edilen diğer destinasyonlardır. Yerli turistler için bir alternatif olan Safranbolu ise birçok yerli turist için kültürel miras değeri sunmaktan ziyade kendine özgü daha özgün eserler olan klasik Osmanlı kent mimarisine sahip korunmuş evleri ile turizmde varlığını sürdürmektedir. Türkiye kültürel miras destinasyonlarına sahip olma bakımından oldukça şanslı bir konumda olmaktadır. Birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olması ve bu medeniyetlerinde bıraktıkları çeşitli kültürel miras değerlerinin çoğunun günümüze ulaşmasıyla hemen hemen bütün yerleşimler kültürel miras değerlerine sahip olmaktadır.