Kızılot

Yerleşim Merkezi Deniz Destinasyonu

Antalya Körfezi’nin doğusunda, Manavgat şehir merkezine 12 kilometre, Side’ye 15 kilometre uzaklıktadır. Adını yörede bulunan yaban lalesi ya da halk arasında bilinen ismiyle Manisa lalesinden almıştır. Bugünkü görünümü son 7000 yıl içinde alan bölge, Acısu ve Karpuz Çay’ın meydana getirdiği 51,4 kilometrekare büyüklüğündeki Kızılot deltaları ile alçak plato kıyı çizgisine paralel olarak uzanmaktadır. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde yaklaşık yedi kilometre, kuzeydoğu-güneybatı yönünde ise yaklaşık 3,5 kilometre’dir. Akdeniz İklimi (subtropikal) görülen yörede dört mevsim yıla eşit bir şekilde dağılmıştır. Konar-göçerlerin yazları Gündoğan’ın Yenice Pazar, Asıbucak, Kızılot yaylalarında, kışları ise Kızılot yöresinde konakladığı bilinmektedir. Beldenin sahile yakın güney kısmı ova, dolayısıyla tarıma, kuzey tarafı ise plato olup hayvancılığa elverişlidir.

Beldede 2014 yılına kadar Belediye kültür alanında konserler ve ulusal tiyatro etkinlikleri düzenleniyordu. Ancak Büyükşehir Belediye Yasası ile belde belediyeciliğinin kaldırılmasıyla etkinliklerde Manavgat Atatürk kültür alanında gerçekleştirilmeye başladı. Kızılot’ta düzenlenmemiş belediye kültür alanı ve bilgisayarlı kütüphane mekanları bulunmaktadır. İmar planında bulunan onlarca parktan bir kısmı düzenlendi. C tipi mesire alanı (kıyı düzenlemesi) 900 metre kıyısı olan 125000 metrekarelik alana sahiptir ve faaldir. Ayrıca destinasyonda 7500 metrekarelik kapalı pazaryeri, alışveriş için çarşı ve küçük ölçekli işletmeler mevcuttur.

Destinasyonda ilk yerleşimin Osmanlı İmparatorluğu döneminde Senir Uç Beyliği’nden gelen konar-göçlerle başladığı bilinmektedir. Ancak arkeolojik kalıntılar, yöredeki ilk yerleşimin Grekler-Romalılar dönemine ait olduğunu göstermektedir. Bu doğrultuda yörede az olmakla birlikte Roma-Grekler’den kalma maşatlık (eski mezarlık) alanları bulunmaktadır. Kızılot’un kazılmamış bir bölge olmasından dolayı gelen ziyaretçilere tarihi ve kültürel anlamda pek fazla bir şey sunamamaktadır. Yapılacak kazı çalışmalarıyla Grek ve Roma tarihi kalıntıları ortaya çıkarılarak hem yörenin mevcut ziyaret edilebilir tarihi ve kültürel varlıklarının sayısı arttırılabilir hem de yöredeki kültür ve sanat kalıntılarının günümüze kadarki olan gelişimi ortaya koyulabilir.

Destinasyonda kentsel mekanları tanımlamak ve şehir formunu sağlamak amacıyla yapılmış, Roma dönemine ait farklı yerlerde birçok tekil yapı bulunmaktadır. Ayrıca destinasyonun farklı yerlerinde horasan diye tabir edilen harç ile yapılmış irili ufaklı birçok yapı görülmektedir. Bunlardan biri de antik su değirmeni yeridir. Bilindiği gibi değirmenler yapıldıkları dönemlerin mimari özelliklerini taşımalarının yanı sıra, değirmenlerden elde edilen ürünlerin kullanımı aşamasında pek çok geleneksel uygulama ile yöre kültüründe kalıcı izler bırakmaktadır. Bu yerlerin aslına uygun olarak restore edilerek destinasyona kazandırılması yörenin çekiciliğini arttıracaktır.

Kızılot, günümüzde Anadolu ve Trakya’dan ailelerin yerleştiği, hatta dünyanın farklı ülkelerinden yöreye gelen yerleşik yabancıların (ikinci konut) daimî iskân edindiği turistik bir beldedir. Geçmiş dönemlerde de yörenin farklı bölgelerden göç aldığı bilinmektedir. Şöyle ki, yapılan araştırmalar 1800’lü yılların ilk çeyreğinde Afrika asıllı Türkler veya Siyah Türkler olarak bilinen siyahi göçmenlerin ilk defa yöreye köle ve işçi olarak geldiğini ortaya koymaktadır. Yöreye Mısır’dan gelen çiftçi aileler, Mısırlılar Mahallesi’nde iskân edilmiştir. Daha sonra Kenya kökenli siyahi çiftçi aileler yöreye Mısır’dan gelmiş, bunlardan bir aile Kızılot’a yerleşmiştir. Bunun yanı sıra destinasyona 1820’li yıllarda Senir’ den (Gündoğmuş’un beldesi) göçen Yörükler yerleşmişlerdir. Aynı yıllarda yöre peyderpey Serinyaka (Gündoğmuş), Çimi (Akseki) ve Diyarbakır taraflarından göç almıştır. Günümüzde bu aile ve aşiretler soy isimleriyle anılmaktadır. Doğmuşlar, Araplar, Muratlar, Karakocalar, Göllüler, İncirler, Hayıtlar, Kaçarlar-Keçerler ve Mukular bunlardan bazılarıdır. Kızılot göç almaya devam etmektedir. Yöredeki herkes yerel halk gibi hayatını sürdürme yoluna gitmiştir. Tüm bunlar yörede farklı milliyetlerin birlikte yaşama tecrübesinin en güzel örneğini göstermektedir.

Destinasyonda ekonomik hayat yakın bir zamana kadar tarım ve hayvancılık olarak devam etmiştir. Tarımsal ürünlerden pamuk, susam, karpuz, yer fıstığı ve zeytin çokça görülmekle birlikte ticari olmasa da portakal ve mandalina yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Önceleri tarım alanları olarak kullanılan yerler günümüzde muz bahçelerine (sera) dönüştürülmüştür. Buna bağlı olarak ekonomik hayat içerisinde turizm kadar olmasa da tarım, ticaret ve nakliyecilik de yer almaktadır. Hayvan yetiştiriciliği ise azdır.

Günümüzde ise ekonomik hayat büyük oranda turizme dayanmaktadır. Dolayısıyla beldenin nüfusu turizm hareketlerine bağlı olarak 2.500 ile 4.500 arasında değişmektedir. Destinasyonun turizm gelişimi yurtdışında çalışan yerel halkın destinasyona dönerek ilk defa merkez ve Mısırlar bölgelerinde pansiyon işletmesiyle başladı. Daha sonra ise turizm gelişimine bağlı olarak günümüzde faaliyetlerine devam eden küçük ölçekte apart oteller, pansiyonlar ve moteller görüldü. 2019 yılında sekiz aylık bir sürede 2.000.000 yerli ve yabancı turist Kızılot’u ziyaret etti. Kızılot yöresini ziyaret eden ortalama turistin seyahat ve tatil davranışına bakıldığında; paket tur tercih etmek, her şey dahil pansiyon türünü seçmek, bir ya da iki hafta süre ile Kızılot’ ta kalmak ve otelde konaklamayı seçmek şeklinde nitelendirilebilir.

Kızılot’ ta daha çok otel müşterilerine yönelik motorlu araçlarla sürdürülen özel işletmeler bünyesinde etkinlikler yapılmaktadır. Ancak Akdeniz’de yapılan bütün (paraşüt, rüzgâr sörfü vb.) sportif faaliyetler kapasite olarak vardır. Kızılot kıyılarının plajlı olması ve 250-300 metre genişliğinden dolayı karavanların kalabileceği düzenlenmemiş bölümler mevcuttur. Sportif olta balıkçılığına uygun alanlar önem arz etmektedir. Toplam 26 konaklama tesisi, 7550 odaya ve yaklaşık 20 bin yatak kapasitesine sahiptir. Destinasyon 6.5 kilometre sahil şeridinde sekiz adet Mavi Bayrak belgeli plaja sahiptir. Ayrıca Kızılot sahili boyunca her birinde ortalama 50 adet yumurta bulunan 536 iri başlı Caretta Caretta yuvası bulunmaktadır. Kızılot’a ulaşım karayolu ile sağlanır. Antalya Havaalanı 75,1 kilometre ve Gazipaşa-Alanya Havalimanı ise 77,3 kilometre’dir.

Yararlanılan Kaynaklar

Çiçek, İ., Türkoğlu, N. ve Gürgen, G. (2008). Karpuz Çay Deltasının (Antalya Doğusu) Paleojeomorfolojisi, Coğrafi Bilimler Dergisi, 6 (1): 22-39; Keçer, M. (Kanal07 TV), Antalya Manavgat Kızılot. (Video). YouTube, https://www.youtube.com/watch?v=HjkVOiBbgww, (Erişim tarihi: 11. 12. 2020); Sabancı, S. (2016). Antalya’nın Doğusu-Akseki, Gündoğmuş ve Manavgat’ta (Karpuz Çayı Havzası) Orman Yangınları’nın Sebepleri ve Alınması Gereken Önlemler, TÜCAUM Uluslararası Coğrafya Sempozyumu. Ankara.; Şaul, M. (2013). Sahra Altı Afrika Ülkelerinden Türkiye’ye İş Göçü, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 68 (1): 83-121.