Bazı tur operatörleri uçağın tümünün koltuklarını kiralamayı tercih etmemektedirler. Bu durumda, koltukların bir kısmını başkasına kiralama yoluna gitmektedirler. Bu işlem belirli zamanlar için örneğin haftanın belli günleri, haftalar veya geniş bir zaman aralığında olabilmektedir. Böyle bir işlem tur operatörüne uçağın tamamının doldurulması zorunluluğundan kurtarmakta, uçağın daha küçük bir kısmını doldurma imkânı sağlamaktadır. Hatta tur operatörü kendi sahiplik durumunda olduğu havayolu şirketinde, koltukların boş kalma riskini minimum düzeye getirmek için, koltukların belli kısmını başka tur operatörlerine kiralama yoluna da gidebilebilmektedir.

Başka bir görüşe göre kısmi charter şu şekilde tanımlamaktadır: Uçakta normal tarife altı uygulaması. Bu tanıma göre yine bir normal sefer söz konusudur. Ancak bu tanımda vurgu yapılan husus normal tarifenin altı fiyattan satışıdır. Yukarıda da ifade edildiği üzere, tur operatörü koltuklarının tamamının dolmayacağını anladığı zaman belli bir strateji geliştirebilir. Bu tanımdaki vurgu ile birleştirildiği zaman şu durum da ortaya çıkabilmektedir: Tur operatörü koltuklarının boş kaldığını anladığı zaman koltukların boş kalmasındansa normal fiyatın altında bir fiyattan başka tur operatörlerine veya işletmelere koltuklarını satabilir.

Kısmi charter’da full charter’a göre risk paylaşımı da söz konusudur. Tur operatörü başka bir işletme ile bir kira sözleşmesi çerçevesinde hukuki temeli olan bir akit yapmaktadır. Bu akit çerçevesinde iki tarafın da karşılıklı yükümlülükleri söz konusudur. Kiraya veren (kısmi charter veren) işletme daha önce belirlenmiş sefer ve o seferlerdeki koltukları hazır halde kiralayıcıya vermekle yükümlüdür. Kiracı (kısmi charter alan) işletme ise kiraladığı koltukların bedelini daha önceden belirlenmiş şart ve şekilde hizmet aldığı işletmeye takdim etmekle yükümlüdür. Böylelikle iki işletme arasında risk paylaşımı durumu da sağlanmış olmaktadır.