-
2020
Niğde’nin Burhan Mahallesi'ne bağlı Kesikbaş Sokağı’nda bulunmaktadır. Kesikbaş Camii yanında inşa edilmiştir. Bahçesinde haziresi bulunuyor. Dikdörtgen planlı, yatay karakterli türbeler gurubunda sınıflandırılmaktadır. Kesikbaş Türbesi'nin inşa kitabesi bulunmuyor ancak iki tane onarım kitabesi mevcuttur. Bu nedenle yapım tarihi bilinmiyor. Yapının inşasında sarı trakit taşı kullanılmıştır.
Dış cephesi 5,40x9,95 metre olan yapının iç mekânı 3,90x8,40 metre ölçülerindedir. Yapının yanlarındaki duvarların ortasında ise iki beton kirişe vardır. Bu kirişlerde duvarlara bitişik dört payenin üzerine dayanan üst örtü düz damdır. Yapının kuzey cephe duvarında yapıya girişi sağlayan basık kemerli kapı yer almaktadır. Kapıyı iki tarafından yukarı çıkan silme, dikdörtgen bir pano oluşturmaktadır. Doğu cephede bir pencere ve onarım kitabesi yer almaktadır. Türbe’nin içini mazgal formlu, ahşap lentolu dört pencere aydınlatmaktadır. Güney duvarında mihrap nişi yer alıyor. Biri mihrabın üstünde olmak üzere güney duvarına iki pencere konumlandırılmıştır. Mekânın ortasında ahşap sanduka yer almaktadır. Sandukanın çevresi metal aksamla çevrelenmiştir. Bezeme açısından iç mekânda dış cepheler gibi oldukça sadedir.
Kesikbaş türbesinde iki tamir kitabesi bulunmaktadır. Bunlardan kuzey cephe duvarında yer alan mermer kitabede üç satır talik hatlı yazı stilinde 1878-1879 tarihi görülmektedir.
Kitabede, Firaki cevher kalemle imar tarihini 1296 yazmıştır.
Şemsi Tebrizi’nin yapılan makamı mükemmel yazıyor.
Güney cephede yer alan mermer onarım kitabesinin üstünde üç boyutlu Mevlevi Sikkesi bulunmaktadır. Bu sikkenin altında altı satırlık talik hatlı kitabe yer almaktadır. Kitabeden türbenin 1921-22 yılında onarıldığı anlaşılmaktadır.
Kitabede; “O
Kesikbaş Şems-i Tebrizi makamı burasıdır,
Burayı ziyaret et kardeş
Kalplerle sohbet edenin eteğine sarıl
Gönülden de yaratıcı dışındaki sevgiyi uzaklaştır
Sene 1340" yazılıdır.
Sikke kelimesinin kökü sekk vurmak, basınç uygulamak kökünden gelmektedir. Bu tür başlıklar keçeden baskı kalıpta dövülerek yapıldığı için sikke ismi verilmiştir. Daha çok Mevlevîler giydiğinden sikke-i Mevleviyye veya Külâh-ı Mevlevî denilen sikke türü başlıkların çok eskilere uzanan bir geçmişi vardır. Destarlı sikkeler Mevlânâ’yı ve Mevlevîliği temsil ettiği için sikke-i şerif olarak anılıyor ve onun altına girenlerin korunduğuna inanılıyordu. Kitabenin üzerinde yer alan Mevlevi Sikkesi destarlı forma sahiptir. Destarlı sikkenin kitabenin üzerine yerleştirilmesinin nedeni yapının Mevlevilik ve Mevlana’yla özdeşleşmesine katkıda bulunmasıdır.
Referanslar
Bozkurt, N. (2009). Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (ss. 185-186). İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı; Özkarcı, M. (2014). Türk Kültür Varlıkları Envanteri 51. Ankara: Türk Tarih Kurumu.